1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lübnan’da iç savaş endişesi

Ajanslar20 Eylül 2007

Beyrut’ta Suriye karşıtı bir milletvekilinin öldürülmesinin, siyasi krizdeki Lübnan’da iç savaşın fitilini ateşlemesinden korkuluyor. Suikastin ardından tüm gözlerin çevrildiği Suriye ise saldırıyı kınadı.

https://p.dw.com/p/Bhkd
Hıristiyan milletvekili Ganim'in aralarında bulunduğu sekiz kişi öldü.
Hıristiyan milletvekili Ganim'in aralarında bulunduğu sekiz kişi öldü.Fotoğraf: AP

Dünyanın en ‘sıcak’ bölgelerinden Ortadoğu’da gelişmeler yine birbirini kovalıyor. İsrail’in Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi’ni düşman bölge ilan ederek ekonomik yaptırım kararı alması ve Hamas’ın bunu savaş ilanı olarak kabul etmesinin ardından, Çarşamba günü Lübnan’da Suriye karşıtı bir milletvekiline suikast düzenlendi.

Lübnan'da meclisin devlet başkanlığı seçiminden yaklaşık bir hafta önce, başkent Beyrut'un doğusunda Hıristiyanların yaşadığı bölgede düzenlenen bombalı saldırıda, Suriye karşıtı koalisyon hükümetinin üyelerinden Hıristiyan milletvekili Antuan Ganim'in (64) aralarında bulunduğu sekiz kişi öldü, 22 kişi yaralandı.

Falanjist Partisi milletvekili Antuan Ganim'in öldürülmesi üzerine ülkede bir günlük yas ilan edildi. Lübnan Falanjist Partisi genel grev çağrısı yaptı. Ülkedeki devlet daireleri, bankalar ve okullar da Perşembe günü tatil edildi. Eğitim bakanlığı ise okulların Cuma da tatil olacağını açıkladı.

Ganim'in cenazesi Cuma günü kaldırılacak. Ancak ülkedeki gergin durum nedeniyle cenaze töreninin nerede olacağı konusunda açıklama yapılmadı.

Suriye’den kınama

1975-1990 yılları arasındaki iç savaştan bu yana en sıkıntılı siyasal süreci yaşadığına dikkat çekilen Lübnan'da, ABD'nin desteklediği Başbakan Fuad Sinyora liderliğindeki hükümetin, İran ve Suriye'nin desteklediği muhalefetteki Hizbullah ile iktidar mücadelesinin yarattığı gerilimin yüksek olduğu yorumları yapılıyor.

Ganim, 2005'te eski Başbakan Refik Hariri'nin suikaste uğramasından bu yana öldürülen önde gelen Suriye karşıtı sekizinci milletvekili. Son iki buçuk yılda bir dizi bombalı saldırının düzenlendiği Beyrut'ta çoğunlukla Suriye karşıtı siyasal isimler hedef alındı. En son Haziran ayında Suriye karşıtı milletvekili Velid Eydo ile birlikte dokuz kişi düzenlenen bombalı saldırıda ölmüştü.

Hariri'nin 2005 yılı Şubat ayında düzenlenen bombalı saldırıda 22 kişiyle birlikte öldürülmesiyle ilgili suçlanan Suriye, hakkındaki iddiaları reddediyor. Son saldırıda ölen Ganim'in müttefikleri de saldırıyla ilgili Şam'ı suçlarken, Suriye yönetimi saldırıyı kınadı.

Hükümet yandaşları, Suriye'nin, hükümet koalisyonundaki milletvekillerini öldürerek, Sinyora'nın parlamentodaki az farkla çoğunluğunu sona erdirmeye çalıştığını ileri sürüyor.

Kabinedeki bakanlardan Ahmed Fatfat, saldırıyla ilgili Suriye'yi suçlayarak, Şam'ın, ''Lübnan'da devlet başkanlığı seçimi yapılmasını istemeyen tek yönetim olduğunu'' ileri sürdü.

Öte yandan Suriye, Lübnan halkının anlaşmaya varma çabalarını baltalama amacında olduğunu ifade ettiği saldırıyı kınadı. Şam'ın saldırıyı kınadığı, Suriye Resmi haber ajansı SANA tarafından duyuruldu.

Beyrut'taki saldırı Antuan Ganim'in öldürülmesinin ardından, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, ABD Başkanı George Bush ve Ortadoğu turunda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice saldırıyı kınadı.

Saldırıdan sonra yaptığı açıklamada İran ve Suriye'yi kınayan Bush, bu iki ülkenin Lübnan'ı istikrarsızlaştırmaya çalıştığını iddia etti. Saldırı Kanada tarafından da kınandı.

İç savaş endişesi

Bu arada 25 Eylül'de yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinden altı gün önce düzenlenen saldırının, ülkedeki kargaşa ortamını derinleştirmesinden endişe ediliyor. Devlet başkanlığı konusundaki bölünmenin, ülkeyi iç savaş dönemine götüren süreci hatırlatan, iki rakip hükümet oluşmasına neden olabileceği tahmini yapılıyor.

Suriye yanlısı Devlet Başkanı Emil Lahud'un, 23 Kasım'da görevinden ayrılmasından sonra hükümet yanlıları kendi adaylarının göreve gelmesini hedeflerken, Hizbullah ve müttefikleri ise kendilerinin onaylamadığı bir adayın seçimini engelleyeceklerini kaydediyor. Hizbullah ve müttefiklerinin, seçimi boykot ederek, devlet başkanlığı seçimi için gerekli olan üçte iki çoğunluğa ulaşılmasını engelleyebileceği belirtiliyor.

Ancak Lahud'un görevden ayrılacağı zaman hiçbir aday üzerinde anlaşmaya varılamaması durumunda Sinyora ve kabinesinin otomatikman yürütme yetkisini elinde bulunduracağı kaydediliyor. Muhalefet yandaşları bu durumda da Lahud'un ikinci bir hükümet atayabileceğini ifade ediyor. Bu adımın da ülkede parçalanmaya yol açabileceği endişeleri dile getiriliyor.

Son saldırıda ölen milletvekiliyle 128 sandalyeli mecliste, Sinyora hükümetini destekleyen miletvekillerinin sayısının 68'e düştü. Mecliste muhalefetin 59 milletvekili bulunuyor.

Hariri komisyonu başkanı görevi bırakıyor

Öte yandan Lübnan'ın eski Başbakanı Refik Hariri'nin öldürülmesini soruşturan BM komisyonunun başkanı Serge Brammertz'in, yıl sonunda bu görevinden ayrılacağı bildirildi.

BM'nin hukuk danışmanı Nicolas Michel, düzenlediği basın toplantısında, "Serge Brammertz, aralık ayından sonra mevcut görevine devam etmek istemiyor" dedi.

Michel, soruşturma tamamlanmadığı için BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un görevi bırakacak olan Brammertz'in yerine bir başkasını atayacağını kaydetti.