Lübnan’da savaş yarası kapanmadı

İsrail ve Hizbullah milisleri arasında geçen yıl 34 gün süren savaş, BM’nin 1701 sayılı kararıyla bundan tam bir yıl önce sona ermişti.

Savaşın bilançosu ise oldukça ağırdı: Çoğu sivil olmak üzere 1200 Lübnanlı, çoğu asker 158 İsrailli hayatını kaybetti.

BM kararı ise sadece silahların susmasını değil, aynı zamanda Lübnan’da uzun vadeli istikrarın sağlanması için bölgeye barış birliklerinin gönderilmesini öngörüyordu.

Lübnan’da bugün farklı ülkelerden 13 bin 500 barış gücü askeri görev yapıyor.

Ancak geçen yıl savaş öncesi huzursuzluklar Lübnan’da bugün hala mevcut.

Lübnanlılar, bu yaz yeniden yüzme havuzuna ya da alışveriş merkezlerine gidebiliyor. Restoranlar da müşterilerle dolu.

Korkular bitmedi

Yani selvi ülkesi Lübnan’da, Suriye karşıtlarının öldürüldüğü bombalı saldırılar ve savaşın ardından günlük hayat normale dönmüş görünüyor.

İki çocuğuyla birlikte sahile gelen Lübnanlı tezgahtar Ziham Edde, ancak korkularının devam ettiğini dile getiriyor: “Birilerinin, bu yaz burayı yeniden bombalayıp bombalamayacağını bilmiyoruz. Çocuklarımı bu şekilde büyütmek zorunda kaldığım için çok üzgünüm. İç savaş başladığında ben 8 yaşındaydım ve onlar da aynı korku içinde olacaklar.”

Güvensizliğin nedeni

İsrail ve radikal Şii örgüt Hizbullah arasında silahların susmasını öngören 1701 sayılı BM kararından bir yıl sonra, Lübnan’da hala güvensizlik hakim.

İç savaş öncesinden hiç farklı olmayan siyasi bölünmeler de giderek derinleşiyor.

Bir yanda Batı yanlısı Fuad Sinyora’nın hükümeti, diğer yandan Hristiyan general Aoun yanlısı muhalefet ve öte yanda da Hizbullah güçleri.

Gerçi kimse yeni bir iç savaş yaşanmasını dilemiyor, ancak diğer yandan bu, hiç kimsenin gözardı etmediği bir olasılık.

”Gruplar yeniden silahlanıyor”

Zira ülkedeki siyasi grupların yeniden silahlandığı yönündeki haberler sık sık gündeme gelmeye başladı.

Sinyora hükümetinin en önemli destekçilerinden Suriye karşıtı Dürzilerin lideri Velid Canbolat, ülkedeki durumu şöyle özetliyor:

“Ülkede şu anda meşru ve Fuad Sinyora hükümeti ve hala gücünü koruyan bir Lübnan ordusu var. Ancak bunun yanı sıra buna karşı koymaya çalışan Hizbullah devletinin varlığı da söz konusu. Lübnanlılar ise bunların arasına sıkışmış durumda.”

13 bin BM askeri

Lübnan’da UNİFİL kapsamında halen çoğu Avrupa ülkelerinden 13 bin 500 kadar asker ülkenin güneyindeki Litani Nehri çevresinde devriye geziyor. Ayrıca 15 bin Lübnan askeri de İsrail sınırında güvenliği sağlamaya çalışıyor.

Alınan bu yoğun güvenlik önlemlerinin ardından Lübnan’ın güney bölgelerinde, artık Hizbullah milislerinin bulunmadığı belirtiliyor.

UNİFİL komutanlarından General Claude Graziano’nun verdiği bilgiler ise şöyle: “Güney Lübnan’da ve ülkenin diğer bölgelerinde de elbette hala silah var. Ancak kesin olan, bunlar gösterilmiyor ve biz de bu grupların silahsızlanması amacıyla uzun vadeli bir süreç için kapıyı aralık bırakıyoruz. Ancak bunun için aynı zamanda siyasi bir süreç başlatılması gerekebilir.”

İspanyollara düzenlenen saldırı

Güney Lübnan’ın UNİFİL birlikleri için hiç bir şekilde güvenli olmadığı, geçen haziran ayında 6 İspanyol askerinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı bir kez daha gözler önüne serdi.

Lübnan’ın geleceği, egemenliği ve tam anlamıyla bağımsızlığı ise hala büyük bir soru işareti.

Zira İsrail, Lübnan toprakları üzerinde uçmaya, İran ve Suriye ise Hizbullah üzerindeki etkisini arttırmaya çalışıyor.

Diğer yandan Amerikan yönetimi de, Lübnan’ın iç sorunlarına karışmaya devam ediyor.