1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa’nın İran çıkışı tepki çekti

Angela Ulrich, Ajanslar18 Eylül 2007

İran ile devam eden nükleer gerilimi “en önemli uluslararası mesele” ilan eden Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner’in “Savaşa hazırlık yapıyoruz" açıklaması, İran krizini uluslararası gündemde yeniden ön plana çıkardı.

https://p.dw.com/p/BgzI
Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner, "Yaptırımların daha etkili bir seviyeye getirilmesini istiyoruz” dedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner, "Yaptırımların daha etkili bir seviyeye getirilmesini istiyoruz” dedi.Fotoğraf: AP

Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Batı ülkelerinin atom bombası üretmeye çalışmakla suçladıkları İran ile yaşanan gerilimde tepki çeken bir çıkış yaptı. Sonuna kadar pazarlık yapılacağını, ancak en kötü ihtimale, savaşa hazırlıklı olduklarını söyleyen Kouchner sözlerini “Elbette bugünden yarına atılacak bir adımdan söz etmiyorum. Ancak bombanın yapılmasını onaylayamayız. Uranyum zenginleştirme faaliyetlerine son verilmelidir. Yaptırımların da daha etkili bir seviyeye getirilmesini istiyoruz” diye sürdürdü.

Fransa Başbakanı François Fillon da İran ile yaşanan nükleer gerginlikte askeri müdahalenin seçenekler arasında yer aldığını söyledi. Askeri birlikleri teftiş sırasında İran ile ilgili açıklamalarda bulunan Fillon, durumu “olağanüstü gergin” olarak tanımladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise Avrupa Birliği liderlerini İran’a karşı daha sert tavır almaya çağırdı. Sarkozy, “Atom bombasına sahip bir İran’ı kabul edemeyiz. Bu yüzden yaptırımlar sertleştirilmeli, diğer taraftan İran görevlerini yerine getirdiğinde açık olmalıyız. Yalnızca bu koşulla Tahran‘ın nükleer bombaya sahip olması veya İran’ın bombalanması gibi korkunç bir sonucun önüne geçebiliriz” diye konuştu.

Bununla birlikte Paris yönetimi, Total ve Gaz de France gibi enerji şirketlerine İran’daki yatırımlarına son verme çağrısında bulundu.

İçeriden ve dışarıdan tepki

Paris yönetiminin açıklamalarına tepki gösteren Tahran, Avrupa Birliği’nin sorunu görüşmelerle çözme yanlısı tutumunu hatırlattı. İsrail, Fransa’nın çıkışından duyduğu memnuniyeti, “Tahran'a açık bir mesaj verilmiştir” sözleriyle duyurdu. Alman hükümet sözcüsü Ulrich Wilhelm ise İran'ın nükleer programıyla ilgili konuyu diplomatik yollardan çözmek istediklerini belirterek, “Bizde şu an başka bir seçenek tartışılmıyor” dedi.

İran’a yaptırımlara karşı çıkan Rusya’nın Dışişleri Bakanı Alexander Losjukov, “İran’ın bombalanması felaket sonuçlara yolaçabilir” diye konuştu. Losjukov, İran’ın nükleer sorununun askeri yollardan çözümlenebileceğine inanmadıklarını belirterek, “Irak’taki sorunun da askeri yollardan çözümleneceğine inanmıyoruz ama İran konusunda durum daha da karmaşık” dedi.

Fransa Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarına bir başka tepki ise İtalya’dan geldi. İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema açıklamaları “trajedi” diye nitelendirerek, Fransa’dan İran sorununun diplomatik yollardan çözümlenmesine şans tanımasını istedi.

Çin de nükleer programı yüzünden İran'ın savaşla tehdit edilmesine karşı olduğunu, diplomatik çözümü tercih ettiğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jiang Yu olağan basın toplantısında, İran'ın nükleer sorununa barışçı çözüm bulunmasının en iyi yolunun diplomatik görüşmeler ve bunun uluslararası toplumun ortak çıkarına olacağına inanıldığını ifade etti.

Fransa’da muhalefet de Sarkozy yönetiminin İran’a karşı tavrını sertleştirmesine tepki gösterdi. Sosyalist Parti Genel Başkanı François Hollande, konuyu parlamentoya taşıyacaklarını kaydetti.

Diplomatik çözüm ısrarı

Öte yandan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) 51. genel kurul toplantısının açılışını yapan Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, "İran'ın nükleer programına ilişkin sorunu diplomatik yoldan çözmekte ısrar edeceklerini" söyledi.

İran yönetimiyle Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu arasında açıklığa kavuşmamış hususları açıklığa kavuşturmak amacıyla "bir çalışma programı üzerinde mutabakat sağlanmış olmasının" memnuniyet verici olduğunu ifade eden Plassnik, "Uluslararası kamuoyunun da sorunun diplomatik görüşmelerle çözümü konusunda ısrar etmesi gerektiğini" savundu.

Genel kurulun açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Plassnik, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in, "İran'ın nükleer krizinin en kötü şey olan savaşa hazırlıklı olmayı zorunlu kıldığı" yolundaki açıklamasına ilişkin soruyaysa "Kouchner'in şu anda neden öyle bir açıklama yaptığını anlamakta zorluk çekiyorum. Bunun nedenini kendisine sormanız gerekir" yanıtını verdi.

UAEK’dan çalışma programı

UAEK Başkanı Muhammed El Baradey de basın toplantısında, İran yönetiminin güvence denetimleri anlaşması çerçevesinde UAEK ile yeterli işbirliği yaptığını belirterek, "İran yönetimiyle UAEK arasında açıklığa kavuşmamış hususları aydınlatmak üzere bir çalışma programı üzerinde mutabakat sağlandığını" bildirdi.

El Baradey, üzerinde mutabakat sağlanan çalışma programının sonuçlandırması halinde "İran'ın nükleer programının geçmişini açıklığa kavuşturmanın mümkün olacağını" kaydetti, İran yönetimiyle varılan anlaşma uyarınca "çalışma programından bir ila iki ay içinde sonuç almayı planladıklarını" belirtti.

Genel kurulun gündemi yoğun

Viyana'da dün başlayan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) genel kurul toplantısının gündeminde İran ve Kuzey Kore'nin nükleer programına ilişkin gelişmeler, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) uygulanması, nükleer güvenlik, nükleer terörizmle mücadele ve Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılmasıyla bu çerçevede İsrail'in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na taraf olarak nükleer tesislerini UAEK denetimlerine açması gibi konular yer alıyor.

Kuruma üye 144 üye ülkeden bazılarının bakan düzeyinde katıldığı UAEK genel kurul toplantısının bugünkü açılış oturumu çok sayıda ülke temsilcisinin konuşmalarına sahne oldu. UAEK genel kurul toplantısının 21 Eylül’de sona ermesi bekleniyor.