1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da uyum kampanyası

Jülide Danışman19 Şubat 2008

Almanya’da göçmenlerin topluma uyumunda Müslüman-Hrıstiyan diyaloğu önem taşıyor. Alman siyaset dünyasının tanınmış isimleri tarafından kurulan bir dernek bu alanda yeni bir girişim başlattı. Jülide Danışman'ın haberi.

https://p.dw.com/p/DA14
Müslüman-Hrıstiyan diyaloğu Almanya'da uyum çabalarının merkezinde yer alıyor
Müslüman-Hrıstiyan diyaloğu Almanya'da uyum çabalarının merkezinde yer alıyorFotoğraf: AP

Almanya’da uyum tartışmalarının odağında Müslümanlar yer alıyor. Bu çerçevede, Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında diyalog sağlanması için federal, eyaletler ve belediyeler düzeyinde çeşitli çalışmalar yapılıyor. Geçen yılın sonunda kurulan “Müslüman-Hristiyan Barış Girişimi Derneği” de bu konuda çalışmalar yapan kuruluşlar arasında bulunuyor. Almanya’da yaşayan Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında bir köprü kurulmasını hedefleyen dernek, “uyumu birlikte başaralım” sloganı ile etkinlikler haftası düzenliyor. Almanya’nın yaklaşık 27 kent ve kasabasında düzenlenen paneller, cami ve kilise ziyaretleri ile uyumun toplumsal hayata nasıl yansıdığı anlatılacak. Bu etkinlikler haftasının ilk toplantısı ise bugün Berlin’de yapıldı. Toplantıya siyasetçilerin yanı sıra Müslüman ve Hristiyan örgütlerin temsilcilerinden yaklaşık 200 kişi katıldı.


Lammert: Birlikteliği nasıl sağlayacağız?

Alman Parlamentosu Başkanı Norbert Lammert'e göre modern bir toplum çoğulculuğun yanısıra birlikteliğe de gereksim duyuyor
Alman Parlamentosu Başkanı Norbert Lammert'e göre modern bir toplum çoğulculuğun yanısıra birlikteliğe de gereksim duyuyorFotoğraf: AP

Müslüman - Hristiyan Barış Girişimi Derneği, dinler arasında değil, kültürler arasında diyalog sağlanmasını, bir köprü kurulmasını hedefliyor. Kurucuları arasında Federal Alman Parlamentosu Hristiyan Demokrat Milletvekili Ruprecht Polenz’in bulunduğu derneğin bu hedefine çok sayıda siyasetçi, gazeteci ve sporcu destek veriyor. Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında diyaloğun arttırılması için gösterilen çabayı sonuna kadar desteklediğini belirten Federal Alman Parlamentosu Başkanı Norbert Lammert, modern bir toplumun çoğulculuğun yanısıra birlikteliğe de gereksim duyduğunu kaydetti. Lammert sözlerini şöyle sürdürdü: “Biri diğerinin yerine geçemez. Birlikteliğin sağlanmadığı bir toplum, çoğulculuğu da kaldıramaz. Artık sorulması gereken birinin diğerinin yerine geçip, geçemeyeceği değil; sorulması gereken, bu birlikteliğin nasıl sağlanacağı. Uyum sadece birliktelikle sağlanabilir. Uyum sadece her iki taraf da istediğinde gerçekleşebilir. Uyum asimilasyon ile aynı şey değildir.”


Lammert, uyumun sağlanması konusunda siyasete de önemli bir rol düştüğünü, ama bunun için iki taraftan da istek gelmesi gerektiğini belirtti.

Böhmer: Hedef uyum

Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer, Başbakan Erdoğan'a tepki gösterdi
Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer, Başbakan Erdoğan'a tepki gösterdiFotoğraf: AP

Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Köln’de yaptığı konuşmada “asimilasyondan” söz etmesini kendisini hayrete düşürdüğünü, Almanya’da hedefin “uyum” olduğunu vurguladı. Böhmer, uyumla, toplumsal hayata eşit haklarla katılım ve sorumlulukların ortak paylaşımını kastettiklerini, ama aynı zamanda Almanya’ya ve Alman değerlerine “evet” denmesinin şart olduğunu belirtti. Böhmer, bunların sağlanması için kimsenin köklerinden vazgeçmesinin gerekmediğini söyledi.


Polenz: Alman toplumunun hazırlığı

Federal Meclis'in Hristiyan Demokrat Partili milletvekili, Müslüman - Hrıstiyan Barış Girişimi Derneği Başkanı Ruprecht Polenz, uyum ve diyalog sürecinde Alman toplumunun sunması gereken katkıya dikkat çekti
Federal Meclis'in Hristiyan Demokrat Partili milletvekili, Müslüman - Hrıstiyan Barış Girişimi Derneği Başkanı Ruprecht Polenz, uyum ve diyalog sürecinde Alman toplumunun sunması gereken katkıya dikkat çektiFotoğraf: ZB - Fotoreport

Müslüman - Hristiyan Barış Girişimi Derneği Başkanı Polenz, Lammert’in söylediklerinden yola çıkarak, farklı kültürler arasında birlikteliğin nasıl sağlanabileceği sorusunu şöyle yanıtladı: “Lammert çok güzel bir resim çizdi, insanların kendi köklerinden kopmadan, şu anda yaşadığı ve yaşamak istediği ülkede de kök salması gerektiğini söyledi. Biz de yeni köklerin yaratılmasına yardım etmeyi hedefliyoruz. Bu resimde kalırsak, ama yeni kökler oluşturulması için insanların hazır olduğunu göstermesi gerekiyor. Alman toplumunun da, bunun için gereken suyu ve toprağı hazırlaması gerekiyor. “

Peki Alman toplumu, göçmenlerin burada kök salması için gerekeni yapıyor mu? Almanya Müslümanlar Merkez Koordinasyon Konseyi Sözcüsü Bekir Alboğa, bu soruya şöyle yanıt verdi: “Bu ülkeye davet edilen insanlar, yabancı unsur olarak görülmedikleri zaman bu gerçekleşir yani bizi bu toplumun öz unsuru olarak görmeleri için bizim zorlamamamız lâzım. Kendileri; biz sizi davet ettik, size ihtiyacımız vardı, bundan sonra da var, lütfen kendinizi dışlanmış hissetmeyin diyerek ricada bulunmaları gerekir. Biz buna hazırız.”

DİTİB'den Bekir Alboğa, karşılıklı çaba ihtiyacını vurguladı
DİTİB'den Bekir Alboğa, karşılıklı çaba ihtiyacını vurguladıFotoğraf: picture-alliance/dpa


Alboğa’dan Müslümanlara çağrı

Alboğa da, uyumun sağlanması için karşılıklı çabanın şart olduğunu vurguladı: “Onlar da içinde yaşadıkları realiteleri lütfen yok saymasınlar. Artık Konya’nın Doğanhisar ilçesinde yaşamıyoruz. Almanya’nın Berlin ya da Köln ya da başka kentlerinde yaşıyoruz ve her ülkenin kendine göre bir yaşam tarzı var. Uyulması gereken kanunları var. Bunları yok sayarak kendimizi hâlâ Almanya’nın dışındaki bir dünyada kabul edemeyiz. Almanya’nın içindeyiz. Dolayısıyla siyasi alanda, ekonomik alanda, eğitim alanında hayatın her alanında varlığımız hissettirmemiz gerekir. Toplumsal hayata aktif olarak iştirâk etmemiz gerekir.”