1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Çocuk istismarında "şikâyet yoktu" kararı

Uğur Şahin
10 Ekim 2023

Zihinsel engelli çocuğu iki sene boyunca cinsel istismara maruz bırakıp öldürdüğü iddiasıyla yargılanan İ.K. istismar suçundan "şikâyet olmadığı için" ceza almadı. Ailenin avukatı tepkili.

https://p.dw.com/p/4XLuv
Fotoğraf: Mehmet Guzel/AP/picture alliance

Manisa'da 16 yaşındaki zihinsel engelli çocuk Z.Ç.'yi iki yıl boyunca cinsel istismara maruz bırakıp öldürdüğü iddiasıyla tutuklu şekilde yargılanan İ.K.'ye cinayetten "ağırlaştırılmış müebbet" hapis verildi. Fakat İ.K., cinsel istismar suçundan herhangi bir ceza almadı.

Salihli'de özel eğitim öğrencisi olan ve tarlalarda işçi olarak çalışan Z.Ç. 12 Haziran 2020 tarihinde kayboldu. Ailesinin yaptığı başvurunun ardından bir gün sonra, 13 Haziran 2020'de Z.Ç.'nin cansız bedeni, Devlet Su İşleri'ne ait bir su kanalında bulundu. Ailenin kızlarını suya attığından şüphelendiği İ.K., olayın ardından önce gözaltına alındı, daha sonra serbest bırakıldı. Soruşturma derinleştirilince, Z.Ç.'yi iki yıl boyunca cinsel istismara maruz bıraktığı öne sürülen İ.K. ile olay günü yaşananlardan haberdar olup oğluna yardım ettiği iddia edilen sanığın annesi G.K., 13 Haziran 2021 tarihinde tutuklanabildi.

Yaşananlara ilişkin Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre; 1 Nisan 2004 doğumlu olan Z.Ç. ile son görüşen kişi, sanık İ.K.'ydi. İddianameyle birlikte İ.K.'nin "çocuğu kasten öldürme", "çocuğun nitelikli istismarı" ve "yağma" suçundan yargılanmasına başlandı. Ancak yargılama sırasında tartışmalara neden olan bir süreç yaşandı.

Tartışmaya yol açan ilk olay, mahkemenin yaşamını yitiren kız çocuğu Z.Ç.'ye ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) istediği görüşün sonrasında gerçekleşti. ATK, mahkemeye sunduğu raporda, öldürüldüğü belirtilen engelli çocuğun "cinsel ilişki için göstermiş olduğu rızanın anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmiş olduğunu" savundu.

Mahkemenin beraat kararına itiraz

Salihli Ağır Ceza Mahkemesi, bu rapor doğrultusunda 7 Ekim 2022'de verdiği kararda, İ.K.'nin cinsel istismardan beraatına hükmetti. Mahkeme, sanığın bilinmeyen nedenle çıkan tartışma sonrasında Z.Ç.'yi su kanalına attığına işaret ederek "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası verdi. Sanık İ.K. "tehdit ve yağma" suçundan da beraat etti. Anne G.K.'nin de "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan beraatına hükmedildi.

Z.Ç.'nin ailesinin avukatı Ece Çam ise 11 Kasım 2022 tarihinde bu karara itiraz etti. Çam, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Ceza Dairesi'ne sunduğu dilekçede, delil yetersizliği iddiasıyla İ.K.'nin nitelikli cinsel istismar, tehdit ve gasp suçlarından beraat almasının hukuka aykırı olduğuna vurgu yaptı.

İzmir BAM 4. Ceza Dairesi, "duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin" dosyayı karara bağladı. 21 Aralık 2022 tarihinde verilen kararla, ilk derece mahkemesinin verdiği hüküm bozuldu. Kimi tanıkların yeniden dinlenmesi gerektiğine vurgu yapan BAM, tanığın cinsel istismardan beraat etmesine yönelik de tartışmalı bir karara imza attı. İzmir BAM, şikâyet olmadığı için cezalandırmanın olamayacağını savundu.

Yine istismardan ceza çıkmadı

Bunun üzerine dosya tekrardan Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi ve yargılamaya yeniden başlandı. 29 Eylül'de görülen son duruşmada sanık İ.K., "çocuğa karşı kasten öldürme eylemi"nden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.Ancak cinsel istismar suçundan ise dosyanın düşmesine karar verildi. Söz konusu hükümde, "her ne kadar sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan TCK'nun 103/2 ve 43/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de söz konusu suçun takibinin mağdurun şikâyetine bağlı olduğu" belirtilerek Yargıtay'ın içtihatına dikkat çekildi.

Hükümde "Yargıtay içtihatlarına göre bu suçtan şikâyet hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup maktulün de öldüğü tarihe kadar sanık hakkında bu yönde şikâyeti bulunmayıp bu hakkın mirasçıları tarafından kullanılamayacağı nazara alınarak şikâyet yokluğu sebebiyle kamu davasının TCK 73 ve CMK 223/8 maddeleri gereğince düşmesine" karar verildiği belirtildi.

Ayrıca sanık İ.K., "yağma" suçundan da beraat alırken annesi G.K.'nin, delil yetersizliğinden "yardım veya bildirim yükümlüğünün yerine getirilmemesi sonucu ölüme neden olma" suçundan beraatına karar verildi.

Ölen çocuk nasıl şikâyet edebilir?

Karara tepki gösteren avukat Ece Çam, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, dosyada İstinaf'ın bozma kararının ardından değişen hiçbir şey olmadığını belirterek "Cinsel istismardan 'şikâyet yok' diyerek düşme kararı verdiler. Olaya iştirak eden anneye de beraat verdiler. Halbuki annenin her şeyden haberi var. Sanık, olayı hemen annesine anlatmış, anne yaşananları biliyor ama yardım etmemiş diyerek bir karar verildi" dedi.

Sanığın sadece öldürmekten ceza aldığına dikkat çeken Avukat Çam, diğer suçların üstünün örtüldüğün iddia etti. Bu sebeple karara itiraz ettiğini belirten Çam,  "Zihinsel engeli bulunan, ölmüş bir çocuk, nasıl şikâyetçi olabilir? Maktulün diğer kardeşleri de kendisi gibi, özel öğrenim öğrencisi. Duruşmada bu çocukların ifadesi dahi alınamadı, zihinsel engelli oldukları için. Raporları neredeyse bire bir aynı. Siz bir yandan bu çocukları mahkemede dinleyemiyorsunuz, diğer yandan böyle bir karar veriyorsunuz. Mahkeme, 'çocuğu zaten cezalandırdık, daha fazlasına gerek yok' gibi bir düşünce içerisinde gibi. Fakat böylece istismardan ceza vermemiş oluyorlar" şeklinde karara tepki gösterdi.

Manisa Salihli Devlet Hastanesi’nce 2017 yılında hazırlanan Engelli Sağlık Kurulu Raporu’na göre Z.Ç., "özgül öğrenme güçlüğü" yaşıyordu. Bu raporda yedi doktorun imzası mevcut. 

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?