Çin-Hindistan ilişkilerinde yeni dönem

Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, üç günlük Çin ziyareti sırasında, mevkidaşı Wen Jiabao ile “21. Yüzyıl için Ortak Vizyon” başlıklı belgeye imza koyarak, ilişkilerde yeni bir sayfa açtı.

Yedi sayfalık ortak stratejik vizyon belgesi, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere hemen her alanda ilişkileri geliştirmeyi ve birçok konuda ortak hareket etmeyi öngörüyor. Pekin ve Yeni Delhi yönetimlerinin, birlikte hareket etmeyi öngördükleri konular arasında, iklim koruma çabalarının yanı sıra, Pakistan’daki istikrarsızlığın önlenmesi, radikal İslam ve terörle mücadele de bulunuyor.

Huzur ve istikrar arayışı

Hindistan Başbakanı Singh, Pekin temaslarını değerlendirirken, Çin ve Hindistan’ın geleceğe bakışı konusunda şunları söyledi: „Hindistan ile Çin, komşu ülkelerde ve daha geniş olarak bölgelerinde, huzur ve istikrar aramaktadır. Dünyanın değişim yaşadığını ve giderek çok kutuplu bir yapının unsurlarının oluşmakta olduğunu tespit etmekteyiz. Karşılıklı ekonomik bağımlılıkla birbirine bağlanmış büyük güçlerin, ortak yararlar doğrultusunda işbirliği arayışında olması gayet doğaldır.“

Hindistan ile Çin, geçen yıl ilk kez ortak askeri tatbikat düzenleyerek dikkatleri üzerine çekmişti. Amerika’daki savunma çevreleri tarafından şüpheyle bakılan bu askeri işbirliğini sürdürmeyi kararlaştıran iki ülke, Washington’un tepkisini çekebilecek yeni bir işbirliği alanı daha açıkladı. Hindistan Başbakanı Singh, Çin’le, “sivil nükleer teknoloji” alanında işbirliği yapacaklarını duyurdu.

1962 yılında sınır sorunları nedeniyle, kısa süre savaşan iki ülke, 4 bin kilometre uzunluğundaki ortak sınır üzerindeki anlaşmazlıkları da, “diplomatik müzakereler ve karşılıklı tavizler vererek” en kısa sürede çözmeyi kararlaştırdı. Taraflar arasında 2003 yılından bu yana 11 tur görüşme yapılmış, ancak sınır anlaşmazlığı çözüme kavuşturulamamıştı.

Küresel kalkınmaya katkı

Hindistan Başbakanı Singh’in Pekin temaslarında, kapsamlı olarak ele alınan bir diğer konu ekonomik ilişkiler oldu. Başbakan Singh, dünya ekonomisine belirsizliklerin hâkim olduğu bir dönemde, iki ülke ekonomisinin gösterdiği büyük başarının, küresel kalkınmaya da katkısı olacağını vurguladı:

„Tarihte önemli bir noktadayız. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi Asya’ya kaymaya başladı. 20. yüzyılda dünya ekonomisi büyük ölçüde Batı’yla birlikte anılıyordu. 21. yüzyılda ise dünya ekonomisi Asya demek olacak. 21. yüzyılın ortasına geldiğimizde; dünya ticaretinin, gelirlerin ve yatırımların yarıdan fazlası Asya’da olacak.“

Asya’nın iki büyük ekonomisi Hindistan ve Çin, 2010 yılında ticaret hacmini 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyordu. Bu hedefi, planlanandan iki yıl önce yakalayan iki ülke, yeni hedef olarak 40 milyar doları belirledi. Çin hükümeti, iki ülke arasında artan ticaret açığını dengelemek için de, Hindistan’dan daha fazla ithalat yapma sözü verdi.