1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin Almanya’yı yerinden etmek üzere

Astrid Freyeisen19 Temmuz 2007

Ekonominin devleri sıralamasında 2005 yılında İngiltere’yi dördüncülükten eden Çin’in nefesini şimdi de Almanya ensesinde hissediyor.

https://p.dw.com/p/BJok
Gelceğin süper gücü Çin’in büyüme hızı bu yılın ilk çeyreğinde de rekor kırdı.
Gelceğin süper gücü Çin’in büyüme hızı bu yılın ilk çeyreğinde de rekor kırdı.Fotoğraf: AP

Dünya ekonomisinin devleri sırlamasında, Almanya üçüncülüğü Çin’e kaptırmak üzere. Hatta kimi uzmanlar Çin’in gayri safi yurt içi gelir sıralamasında Almanya’yı şimdiden geçmiş olabileceğini söylüyor. Büyüme hızının yüzde 12 sınırına dayandığı Çin son 11 yılın en yüksek oranına ulaştı. Ekonomistler, Çin Merkez Bankası’nın ısınmaya başlayan konjonktürü soğutmak için ana faiz haddini arttırabileceğini belirtiyor.

Çin’in dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında Almanya’yı yerinden edip etmediği uzmanlar arasında artışılıyor. Şangay’daki Standard Chartered Bank’ın baş iktisatçısı Stephen Green Çin’in gayri safi yurt içi hasılasının resmi verilerdekinden yüzde 20 fazla olduğunu ve 2007 yılının ilk altı aylık dönemindeki büyüme hızının yüzde 11,5’u bulduğunu söylüyor.

Hızlı büyüme kaydetti

İstatistik kurumundan Li Xiaochao ise daha temkinli konuşuyor: “Bu hesapların hangi metodla yapıldığını bilmiyorum. Farklı yöntemler olduğu için ekonomistler de hesaplama yöntemlerine göre farklı sonuçlar elde ediyorlar. Ama Almanya’ya yaklaştığımız doğru. Yanılmıyorsam, Almanya’nın büyüme hızı yüzde 2,5. Çin’in ilk altı aylık büyüme hızı ise yüzde 11’in üzerindeydi.”

Ancak Çin’in bu yılın ikinci çeyreğindeki büyüme hızını yüzde 12 sınırına dayandı. Kişi başına milli gelir sıralamasında Çin sanayi ülkelerinin oldukça gerisinde ama halkın gelir durumu düzeliyor. Artan gelirler de enflasyon oranının son üç yılın en yüksek oranı olan yüzde 4,4’e çıkmasına yol açtı. Hayat pahalılığında gıda maddesi fiyatları önemli rol oynuyor.

Tüketim çılgınlığı

Çin’deki hızlı büyüme ihracat artışı kadar artık iç tüketimden de besleniyor. Hükümeti endişelendiren tüketim çılgınlığının enflasyonu körüklediğini belirten Li Xiaochao Çinlilerin özellikle otomobil ve mobilyaya düşkün olduğunu söylüyor.

Li, “Çin sağlam ekonomik bünyeye kavuşuyor. Reform politikası ve kontroller sayesinde fabrikaların verimi ve sınai üretim arttı. Elektrik üretimini 260 milyon kilovat arttırdık, dört yılda 5 bin kilometre uzunluğunda demir yolu döşeyerek nakliyatçılığı rahatlattık. 20 bin kilometresi otoban olmak üzere 1,7 milyon kilometrelik kara yolu yaptık” diyor.

“Aşırı ısınma yok”

Bununla Çin ekonomisinin yapısal zaaflarının da gözardı edilemeyeceğini vurgulayan Li, enflasyon riskinin arttığını, enerji israfıyla çevre kirliliğinin önlenemediğini teslim ediyor. Çin’in astronomik boyutlara ulaşan ticaret fazlasının, ticari ortaklarıyla sürtüşmelerine neden olduğunu belirten istatistik uzmanı ekonomik konjonktürde aşırı ısınma olduğu iddialarına ise katılmıyor: “Hızlı ekonomik büyümenin bizi nerelere götürdüğünü yakından izliyoruz. Ama ekonominin aşırı ısınıp ısınmadığının bizim en önemli sorunumuz olmadığını vurgulamak isterim. Gelişmeleri bir bütün olarak ve ülke ekonomisine nasıl yön verdiğini dikkate alarak değerlendirmeliyiz.”

Çin’in klasik sanayi ülkelerini teker teker yerinden etmesi zaten bekleniyordu. Ancak merkez bankasının, ekonomi kontrolden çıkmadan bu yılın üçüncü faiz zammını gündeme getirmesi kaçınılmaz olacağa benziyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik