Suriye nasıl kurtulur?
8 Eylül 2015"Suriye'deki iç savaş dört yıldır bütün şiddetiyle devam ediyor. Ölü sayısı çeyrek milyonu aştı. Milyonlarca Suriyeli Lübnan, Türkiye ve Ürdün gibi ülkelere kaçarak canını kurtardı. Yüz binlercesi de savaşın sona ereceğinden umudunu keserek Batı Avrupa'ya doğru yola koyuldu.
Savaş savaşla besleniyor
Suriye çoktan devlet ve toprak bütünlüğünü kaybetti.Beşar Esad'ın başkent Şam ve ülkenin Alevi bölgelerindeki hakimiyeti sürüyor. Suriye'nin geniş bölgelerinde IŞİD ve barbarlıkta ondan aşağı kalmayan El Nusra cephesinin sözü geçiyor. Bazı yerleşim yerlerinin demokratik asi grupların eline geçtiği de oluyor.
Şurası kesin: Savaş tükenmedi ve daha uzun süre ‘dermansızlıktan' bitap düşüp son bulmayacak.
Şu halde ne yapılmalı? Alternatifler arasında askeri opsiyon da var. Batı müdahale etmeli mi? Ederse hangi tarafta müdahale etmeli? Hepsinden önemlisi de, kime karşı? IŞİD'e mi?
Akla en yakını bu. Ancak sadece havadan bombalamakla olmaz. Bu, kendini halife ilan eden El Bağdadi'ye savaş açan Beşar Esad'ın elini güçlendirir. Bunu da kimse istemiyor. Çünkü Suriye'deki ölümlerin baş sorumlusu Esad. Esad ve Bağdadi ile aynı zamanda ve karacı birliklerle savaşmayı da kimse istemiyor. Haksız da değiller. Türkiye'nin IŞİD ve PKK'yi hedef alan harekatı bu tür operasyonların ne kadar zor ve başarıdan uzak olduğunu göstermeye yeter.
Müzakereyle çözüme varmak zor
Opsiyon olarak sadece diplomatik çözüm kalıyor. Daha doğrusu, diplomatik çözüm bulma teşebbüsü. Bu da ancak Esad ile konuşarak yapılabilir. Esad ile müzakere masasına oturmak ise Suriye devlet başkanının demokratik hasımlarını herhalde sevindirmez.
Esad devrinin de kapanacağı umudu var oldukça Suriyeli muhalif gruplar buna katlanabilmelidir. Esad'ın kendiliğinden çekilmeyeceği belli. Çekilse de nereye gidebilir ki? Potansiyel müzakere ortağı olarak akla Rusya geliyor. Muhtemelen İran da. Bu durumda mecburen kurulacak çok ortaklı müzakere masasında Washington, Moskova, Avrupa Birliği İran ve İslam dünyasında nüfuz kazanma rekabetinde İran ile çekişen, Esad'ın can düşmanı Suudi Arabistan yer alır. Tam bu noktada da çözüm zorlaşır, hatta imkansızlaşır. Şu halde İran ve Suudi Arabistan'ın müzakerelere çağrılmaması daha iyi.
Ama bakalım iki ülke devre dışı bırakılmayı sineye çeker mi? Çünkü Suudi Arabistan, nükleer anlaşmadan sonra İran'ın dünya politikası sahnesine geri dönmesinden tedirgin. Riyad bunu önlemek istiyor. Gerekirse, İran ile nükleer anlaşmaya varılmasının feci bir hata olduğunu savunan İsrail ile dolaylı işbirliği yaparak.
Müzakereler yoluyla çözüm bulma girişimi bu nedenle hiçbir pratik anlamı olmayan akademik fikir jimnastiğine dönüşür. Başarı şansı oldukça az. Öncelikle de çok uzun ve zahmet dolu bir arayış. Suriyelilerin ise uzun pazarlığa tahammül edecek dermanları kalmadı. Askeri müdahale anlamsız olur ve başarıya ulaşma ihtimali son derece azdır. Akıllara durgunluk veren iç savaşın nasıl sona erdirilebileceğini şimdilik kimse bilemiyor."
© Deutsche Welle Türkçe
Alexander Kudascheff