Yeni üyeler serbest dolaşamayacak!
3 Ocak 20043 milyon 200 bin kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan Avrupa Birliği’nin sınırlarında, genişlemeyle birlikte yüzde 34’lük bir artış da olacak. 377 milyonluk nüfusa ise yaklaşık 75 milyonluk bir ilave olacak. Ancak genişleme ile birlikte Avrupa Birliği’nin bekleyen önemli sorunlar da var. Birlik sınırları içinde kontrolsüz serbest dolaşım konusu, bu sorunların başında geliyor. Ancak yeni üyeler henüz serbest dolaşımdan yararlanmak için bazı önemli kriterleri henüz yerine getirebilmiş değiller.
Fransa, Almanya ve Benelüks ülkeleri, AB'nin hukuki çerçevesi dışında, 1985 yılında Schengen Anlaşması'nı imzalayarak, kendi ülkeleri içinde ikamet veya seyahat eden bütün insanların serbest dolaşımı ilkesini getirdiler. İç sınırlarda denetimlerin kaldırılmasını telafi etmek üzere, vizeler, iltica, polis ve adli konularda işbirliği yanında, dış sınırlardaki yani, üçüncü ülkelerle sınırlardaki denetimlerin takviye edilmesine karar verildi. İrlanda ve İngiltere dışındaki Birlik ülkelerinin dahil olduğu Schengen Anlaşması, 1990 yılında bir uygulama sözleşmesi ile tamamlandı ve 1995'te de yürürlüğe girdi.
Yeni üyelerin çoğunda altyapı eksik
AB’nin sınır güvenliği büyük ölçüde otomasyon sistemiyle sağlanıyor. Ancak yeni üyelerin çoğunda, bu sistem için gerekli altyapı ya yok ya da yetersiz. Brüksel, bu amaçla 2006 yılına kadar yeni üyelere bütçeden 960 milyon Euro’luk bir ek ödenek ayırdı. Amaç, 2007 yılından itibaren bu ülkelerin de dış sınırlardaki kontrollerin sağlanması konusunda AB standartlarına ulaşmasını sağlamak.
Ancak sorun sadece otomasyon sisteminin kurulmasıyla sınırlı değil. Schengen Bilgi Sistemi ve Europol'a tamamen katılabilecek duruma gelinmesi için veri koruması, adli konularda kişisel bilgi değişimi alanlarında AB müktesebatına işlerlik kazandırılması, bağımsız denetim otoritesi dahil olmak üzere uygulama için idari kapasite oluşturulması, sınır ve gümrüklerde görevli personelin de bu yönde eğitilmesi gerekiyor.
SIS II adı verilen AB’nin ikinci aşama sınır güvenlik kontrol sisteminin 25 üyenin hepsinde üç yıl içinde işlerlik kazanmasının gerçekleşik gerçekleşmeyeceğini ise zaman gösterecek. Ancak kesin olan bir şey var ki, örneğin Portekiz’in başkenti Lizbon’dan Estonya’nın başkenti Talin’e, pasaport kontrolleri olmadan yapılacak bir seyehat, Mayıs 2004’ten sonra da bir süre daha hayal olarak kalmaya devam edecek.