1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Willy Brandt anılıyor

Heinz Dylong8 Ekim 2007

Almanya’nın eski başbakanlarından Willy Brandt, ölümünün 15’nci yılında anılıyor. Willy Brandt, özellikle de işçilere yakınlığıyla sempati kazanmış, Almanya’nın Nazi geçmişi ile hesaplaşma sürecinde önemli rol oynamıştı.

https://p.dw.com/p/BngZ
Brandt 8 Ekim 1992 tarihinde öldü.
Brandt 8 Ekim 1992 tarihinde öldü.Fotoğraf: AP

Willy Brandt 1913 yılında Almanya’nın Lübeck kentinde doğdu. 16 yaşında Sosyal Demokrat Parti’ye, 18 yaşında ise Sosyal Demokratlardan ayrılan grubun kurduğu Sosyalist Parti’ye üye oldu. 1933 yılında Hitler’in iktidara gelmesi ve muhalif avının başlaması üzerine Almanya’yı terketti.

Sürgüne gittiği Norveç’te tarih öğrenimi gördü, buna paralel olarak başladığı gazetecilik mesleğini yürüttü. Asıl adı Herbert Frahm’ı bırakıp, Willy Brandt adını alması ise sürgünde yaşadığı Norveç’te Hitler rejimi karşıtı yazılarını yazmaya başladığı zaman oldu. 1940 yılında Nazi ordularının Norveç’e girmesi üzerine ikinci vatanı olarak benimsediği bu ülkeyi de terketmek zorunda kaldı. Nazi rejimi tarafından Alman vatandaşlığından atılan Brandt 1945 yılında, 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından Almanya’ya döndü. Berlin’e gelmesinden sonra kalemi sıkı muhalif gazeteci Brandt kararlı bir Sosyal Demokrata dönüştü ve siyasete atıldı.


Berlin belediye başkanlığı

İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman tarihinde önemli bir rol oynadı.
İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman tarihinde önemli bir rol oynadı.Fotoğraf: DW

1957 senesinde Berlin’in Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Batı-Berlin eyaletinin Başbakanı seçildi. Willy Brandt, 1961 yılında Sosyal Demokrat Parti’nin Başbakan adayı olarak seçimlere katıldı. Bu arada Belediye Başkanı olduğu Berlin’de başlayan ve Almanya’yı fiziken de ikiye ayıran Berlin duvarının inşaatı onu yeni bir sorun ile karşı karşıya bıraktı. Brandt, Doğu Alman yetkililerle vardığı “Geçiş Anlaşması” sayesinde zor da olsa Batı Almanların Doğu’daki akrabalarını görmelerini mümkün kılan uygulamayı yürürlüğe geçirmeyi başardı.

Değişim anlayışı

“Gerçekleri değiştirmeye kalkmadan önce anlamak gerek” felsefesi ile hareket eden Willy Brandt, 1966-1969 yılları arasında dönemin Hristiyan Birlik Partileri ile kurulan “büyük koalisyonun” Dışişleri bakanı olarak görev yaptı. 1969 yılında ise Hür Demokratlar ile kurulan koalisyon hükümetinde Başbakanlık görevine geldi. İktidarda olduğu süre içinde dış politikada olduğu kadar iç politikadaki reformcu çizgisi ile dikkatleri çekti. 1969’daki hükümet açıklamasında “demokrasiyi güçlendirmek ve yapılacak reformlardan vatandaşında aktif olarak pay almasını sağlamak ana hedefimizdir” dedi.

Dış politika çizgisi

Willy Brandt
Willy BrandtFotoğraf: SPD

Dış politikada ise Brandt, Nazi rejiminin zarar verdiği ülkelerle barış süreci başlatma çabaları ile öne çıktı. Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Sovyetler Birliği ile anlaşmalar imzalarken, uluslararası toplumda soyutlanan Doğu Alman hükümeti ile de bağlantıya geçti. 1970’de dönemin Doğu Almanya Başbakanı Willy Stoph ile biraraya gelen Brandt, “eğer kendimize gelecekte iki Almanya’daki vatandaşlarımız için elimizden gelen herşeyi yapmadık” suçlamasını yöneltmek istemiyorsak, şimdi elimizden gelen herşeyi gerçekten yapmalıyız” diye konuştu.


Rakiplerin eleştirileri

Willy Brandt, uluslararası toplumda gün geçtikçe daha fazla kabul görürken Nazi döneminde Almanya’dan kaçması ve babası belli olmayan bir çocuk olarak doğması yüzünden iç siyasette rakipleri tarafından acımasız eleşttirildi. Varşova’da 2.Dünya Saaşında öldürülen Yahudilerin anısına yapılan anıtın önünde diz çökmesi ile uluslararası arenada beyinlere olumlu biçimde kazınırken Almanya’da acımasız saldırılara uğradı.


Ajan skandalı

Brandt 1970 yılında ziyaret ettiği Yahudi anıtı önünde diz çöküp özür dilemişti.
Brandt 1970 yılında ziyaret ettiği Varşova'da Yahudi anıtı önünde diz çöküp özür dilemişti.Fotoğraf: AP

İki yıl sonra seçimlerde Brandt liderliğindeki Sosyal demokratlar oyların % 46’sını alarak tarihi bir zafere imza attı. 1974 yılında en yakın adamlarından birinin Doğu Almanya ajanı olduğunun ortaya çıkışı ise Brandt’ın siyasi kariyerinde çöküşü başlatan gelişme oldu. Skandalın ardından istifa eden Brandt, sadece parti genel başkanlığını yürüttü. 1987 yılındaki seçimlerde partisinin hezimete uğraması üzerine genel başkanlıktan da ayrıldı. Berlin Belediye Başkanlığı döneminde inşaa edilen Berlin duvarının yıkılışını görmek de Brandt’ın yaşadığı son siyasi gelişmelerden biri oldu. Yaşamının son yıllarında basına alkol sorunları ve özel hayatı ile konu olan ünlü siyasetçi 1992 yılında Bonn yakınlarındaki evinde hayata gözlerini kapadı.