1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Westerwelle'den AB'ye Türkiye uyarısı

4 Ekim 2010

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, “AB'nin, tam üyelik müzakerelerinde Türkiye'ye adil davranması gerektiğini” belirterek Türkiye’nin “açık bir Avrupa perspektifine” sahip olduğunu dile getirdi.

https://p.dw.com/p/PVHd
Alman Dışişleri Bakanı Guido WesterwelleFotoğraf: AP

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığı bir konuşma yapan Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, son zamanlarda AB içinde tartışmalara neden olan Romanların sınırdışı edilmesi konusuna atıfta bulunarak Romanlara daha fazla eğitim fırsatı tanınması gerektiğine dikkat çekti.

Avrupa Konseyi'nde üst düzey yetkililerle çeşitli temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı, temaslarının ardından düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Westerwelle, “AB'nin, tam üyelik müzakerelerinde Türkiye'ye adil davranması gerektiğini” söyledi.

Türkiye’nin üyeliğine destek

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurul toplantısı nedeniyle bulunduğu Strasbourg’da yaptığı açıklamada Türkiye’nin “açık bir Avrupa perspektifine” sahip olduğunu belirtti. Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin uzun bir süreç olduğuna değinen Alman Bakan, ancak bunun “adil bir biçimde yürütülmesi gerektiğini” ifade etti.

Almanya Dışişleri Bakanı ayrıca, Türkiye’de yapılan referanduma da değindi. Westerwelle, anayasa reformunu “doğru yönde atılmış bir adım” olarak nitelendirdi.

Roman çocuklara eğitim

Westerwelle’nin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığı konuşmada dikkat çeken mesajları ise Avrupa’da yaşanan Roman tartışmasına ilişkindi. Romanlara ilişkin değerlendirmesinde, bu azınlık gruba daha fazla eğitim fırsatı sunulması gerektiğini belirten Westerwelle şöyle konuştu:

“Romanlara bir gelecek sunmalıyız. Çocuklar çok uzun süre eğitim isteminin dışında kalıyor. Eğitim, Romanlar için de entegrasyon ve kendi kaderlerini tayin edebilecekleri bir yaşam için anahtardır. Bu çocuklar okula gidebildikleri takdirde toplumda kabul göreceklerdir. Bu noktada herkes yükümlüdür.”

Westerwelle, kürsüdeki konuşmasında Fransa’nın Romanları sınırdışı etmesine ise doğrudan değinmedi.

Almanya da eleştiriliyor

Diğer yandan Fransa’nın yanı sıra Almanya da Romanların sınır dışı edilmesi konusunda Avrupa Konseyi’nce ağır bir şekilde eleştiriliyor. Almanya, Kosovalı 8 bin mülteciyi gelecek dört yıl içinde ülkelerine geri göndermeyi planlıyor. Alman hükümeti ile Priştine’deki hükümet bu konuda bir de anlaşmaya vardılar.

Anlaşmayla ilgili bazı sorunlar bulunduğuna dikkat çeken Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilcisi Thomas Hammarberg şöyle konuştu: ”Bu anlaşmayla ilgili bir sorun var. Kosova’daki yetkililer, Roman mültecileri kabul edecek durumda değiller. Ancak başka seçimleri yok. Tamamen Almanya gibi zengin AB ülkelerine bağımlılar. Çaresiz bir şekilde, uzun vadede AB üyelik perspektifi kazanmaya çalışıyorlar. Zengin AB üyelerinin güçlerini Romanları başlarından atmak için kullanmalarını bir rezalet olarak görüyorum“ dedi.

Westerwelle ise bu uygulamanın anayasal bir temeli bulunduğunu ve kesinlikle etnik amaçlı olmadığını söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı ayrıca, Fransa’nın Romanları toplu sınırdışı etmesi nedeniyle AB’nin Fransa için düşündüğü yaptırımları, AB Komisyonu’na görevlerini hatırlatmak için bir fırsat olarak da gördü. Westerwelle, burada söz konusu olan Komisyon’un birlik hukukunun uygulanmasına dikkat etme yükümlülüğüdür, yoksa birilerini eleştirmek değildir" diye konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen

Editör: Çelik Akpınar