Türklere vize kalksın mı, kalsın mı?
18 Mart 2016Schengen bölgesi ülkelerinin Türk vatandaşlarına uyguladığı vize mecburiyetinin kaldırılması, Ankara'nın mülteci krizinde kolaylık gösterme karşılığında Avrupa Birliği'ne (AB) koştuğu şartlar arasında yer alıyor. Sonuçları kestirilemeyeceği için vize serbestisi AB ülkeleri arasında hararetli tartışmalara yol açtı. Vize mecburiyetinin kaldırılması haklı nedenlere dayandığı gibi bu konuda ciddi çekinceler de bulunuyor.
Vize kalksın diyenler...
AB vizesi için diplomatik temsilciliklere başvuran Türklerin yüzde 90'ı vize alabiliyor. Almanya'nın İstanbul'daki Başkonsolosluğu'nda 30 görevli sadece vize işlemleriyle meşgul oluyor. Vizenin kaldırılmasından yana olanlar, ‘Hemen herkes alabiliyorsa, en iyisi vize mecburiyetinin kaldırılması olur' diyor.
Türkler, Almanya'nın 1980 yılında başlattığı vize mecburiyetini ‘aşağılayıcı' buluyorlar. Türkiye'ye AB vatandaşları pasaport göstererek, Almanlar ise kimlikleriyle girebiliyorlar. Türkler ise uzun süre bekletiliyor ve kendilerinden Türkiye'ye döneceklerini kanıtlayabilmeleri isteniyor.
Vize mecburiyeti Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde olumsuzluk yaratıyor. Avrupa'ya yapılacak iş seyahatleri vizeye tabi olduğundan, vize mecburiyeti Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri de zorlaştırıyor.
Vizenin kalkması, AB ülkelerine kısa süreli seyahatlerin yapılabilmesi anlamına geliyor. Türk vatandaşları 180 günlük bir süre içinde sadece 90 gün Schengen bölgesinde kalabiliyorlar. Bu kural, Türklerin kitleler halinde Avrupa'ya yerleşip, istihdam piyasasına ya da sosyal güvenlik sistemine yük oluşturacakları iddiasını çürütüyor.
Vize kalsın diyenler...
Vizenin kalkmasına karşı olanlara kalırsa, ücrete tabi olan vize işlemlerinden sonuç alamayacağından emin olan Türkler vize için başvuruda bulunmuyorlar. Bunun bir nedeni, Türkiye'ye döneceklerini kanıtlayamamaları olabilir. Vize kalktığı takdirde bu durumdaki Türklerin Avrupa'ya hücum edip izlerini kaybettirecekleri ve kaçak çalışacakları öne sürülüyor.
Mülteci krizinde öncelikle Suriyeliler akla geliyor. Avrupa'nın Kürt mültecilerin akınına uğrayabileceği nedense söz konusu edilmiyor. Türkiye'nin güneydoğusunda şiddetin yeniden tırmanmaya başlamasından bu yana 350 bin kişinin yerinden olduğu belirtiliyor. Türkiye'ye dağılan Kürtlerin vize mecburiyeti olmadığı takdirde ilk uçakla Avrupa'ya gelip, iltica başvurusunda bulunabilecekleri, oysa şimdi geçerli vizesi olamayanların uçağa bindirilmedikleri hatırlatılıyor.
AB ülkesinden olmayanlara uygulanan vize mecburiyeti aynı zamanda teröristleri AB'den uzak tutma amacını da taşıyor. Türkiye'de ise terör ve şiddet artıyor. Ankara'daki son iki bombalı katliamın failleri Türk uyrukluydu. Vize mecburiyeti olmasaydı, teorik olarak problem çıkmadan Avrupa'ya da gelebilirlerdi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, dpa/AG, BK