Türkiye ekonomisi İkinci Trump Devri'ne hazır mı?
7 Kasım 2024Donald Trump'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 47'nci başkanı seçilmesi, küresel piyasalarda olduğu gibi Türkiye piyasalarında da yankı buldu. Trump'ın zaferini ilan etmesi sonrasında Borsa İstanbul yüzde 2,88 artışla günü 8 bin 862 puandan kapatırken, ABD Dolar kuru yüzde 0,22, Euro kuru yüzde 1,86 düştü. Gün içinde altın, gümüş ve petrol fiyatlarında da sert gerilemeler oldu. Öte yandan Bitcoin yüzde 7 artışla 75 bin doları test etti.
DW Türkçe'ye konuşan iş dünyası temsilcileri ve ekonomistlere göre, Donald Trump'ın ikinci başkanlık dönemi Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomi için fırsatlardan çok riskler barındırıyor. Özellikle Trump'ın ABD ekonomisini daha içe kapanık ve korumacı hale getirecek gümrük vergisi duvarları vaadi ve Ortadoğu'da İsrail politikalarına verdiği destek Türkiye'nin küresel ticaretteki hareket alanını kısıtlayabilir.
Bunun yanı sıra ABD Merkez Bankası Fed'in Trump döneminde uygulayacağı faiz politikası, gelişmekte olan ülkelere kayan uluslararası sermayenin yeniden rotasını ABD'ye çevirmesine neden olabilir. Uzmanlara göre, böylesi bir tablonun hayata geçmesi halinde, dış kaynak ihtiyacı olan Türkiye ekonomisinin uluslararası sermayeden beklediği para akışı zora girebilir.
"Avrupa olumsuz etkilenirse, Türkiye de olumsuz etkilenir"
İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu'na göre, Trump'ın ekonomi üzerindeki en önemli etkisi ABD'ye giren mallar için uygulayacağı korumacı gümrük vergileri olacak. Trump yönetiminin yalnızca Çin değil, başta Almanya olmak üzere Avrupa ekonomilerine de bu şekilde zarar verebileceğini dile getiren Prof. Erhanoğlu, "Böylesi bir tablo dış ticaretinin yarısından fazlasını AB ülkeleri ile yapan Türkiye açısından sıkıntı yaratacaktır. Durgunlaşan bir Avrupa, Türkiye'yi de yavaşlatır" diye konuşuyor.
"Sermaye girişi yavaşlayabilir"
Bununla birlikte, Trump'ın vaatleri kapsamında vergileri indirme ve askeri harcamaları artırma konusunda adım atması halinde oluşacak bütçe açıklarının ABD faizleri üzerinde bir baskı oluşturacağına vurgu yapan Aslanoğlu, "O zaman dünyada borçlanma imkanlarını ve genel olarak bizim gibi ülkelere sermaye girişini de olumsuz etkilemeye aday bir gelişmeyi de görmüş oluruz. Öte yandan Trump'ın iklim krizine ilgisizliği yüzünden iklime bağlı göçler artabilir. Bu da geçiş coğrafyasında bulunan Türkiye'nin göçmen sorununu büyütebilir" değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye, Trump zamanında açık verdi
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı dış ticaret verilerine göre ABD ile Türkiye arasındaki ticaret, 2023'te yaklaşık 30 milyar 660 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bunun 15,8 milyar dolarını Türkiye'nin ABD'den yaptığı ithalat, 14,9 milyar dolarını ise Türkiye'nin ABD'ye ihracatı oluşturdu.
Rakamlara bakıldığında, Türkiye'nin ABD ile ticaretinde Trump'ın ilk dönemine göre Biden'lı yıllar daha karlı geçti. İki ülke arasındaki ticaret Trump'ın son üç yıllık döneminde toplam 64,6 milyar dolar olurken, Biden'ın üç yıllık döneminde ise bu rakam 90,6 milyar dolara ulaştı. Trump döneminde ABD ile ticaretinde açık veren Türkiye, Biden döneminde ise ABD ile ticaretinde fazla vermeye başlamıştı.
Trump'ın ikinci başkanlık döneminde ise Türkiye'nin bu avantajını koruyup koruyamayacağı merak konusu.
"Koruma duvarları Türkiye'yi zorlar"
Trump'ın seçim döneminde Çin'e uygulayacağı vergileri yüzde 60'a kadar çıkaracağı vaadinde bulunduğunu hatırlatan Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, "Trump Çin dışındaki diğer ülkelere de yüzde 10 ile 20 arasında değişen günlük vergi tarifelerinden bahsediyordu. Bu sözlerini yerine getirirse, bu küresel ve serbest ticaretin sonu olur" diyor.
Türkiye'nin Trump yönetimindeki ABD'nin küresel ticarette ortaya koyacağı korumacılık duvarları nedeni ile dış ticarette ciddi zorluklar yaşayabileceğini ifade eden Dalgakıran, yeni dönemde ABD-Türkiye arasındaki ticareti büyütmenin de kolay olmadığına dikkat çekiyor.
Dalgakıran, şunları söylüyor: "6 -7 yıl önce dönemin ABD Ticaret Bakanı Türkiye'ye gelmiş ve iki ülke arasındaki ticareti 100 milyar dolara çıkarma hedefine değinmişti. Bu hedef için Türkiye'deki şirketlerin çapının küçük olduğuna işaret etmişti. Gerçekten de öyle. Yalnızca büyük şirketler ABD ile ticaretini geliştirebilir."
Yatırımcı neyi merak ediyor?
Türkiyeli yatırımcılar için yeni Trump dönemi konusunda en merak edilen bir başka konu ise, Trump'ın izlemesi muhtemel politikaların hangi yatırım araçları ve sektörler üzerinde nasıl bir etkisi olacağı yönünde.
Yapı Kredi Yatırım Yatırım Stratejileri Müdürü Hakan Halaç'ın verdiği bilgilere göre, Trump politikalarının enflasyonist etkisi, uzun vadeli tahviller üzerinde baskı yaratacak. Bu dönemde hisse senedi endekslerinde güçlü performanslar görülebileceğini dile getiren Halaç, "Altın ise, uzun vadede yüksek enflasyon beklentisinin canlı kalması ve kısa vadede faiz indirim olasılığının artmasından olumlu etkilenecektir" diyor.
"Trump daha makul noktaya gelebilir"
Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde faaliyet gösteren Kuveyt merkezli Burgan Bank Grubu'nun iştiraki olan Burgan Bank Türkiye Genel Müdürü Murat Dinç ise, ilk seçim sonuçlarının gelmesi ile piyasalarda yaşanan bazı dalgalanmaların geçici olduğunu ifade ediyor.
Trump'ın Ocak 2025'te başkanlık görevini resmen devralması ve ekibini ilan etmesi sonrasında taşların biraz daha yerine oturacağını kaydeden Murat Dinç, "O gün geldiğinde, seçim döneminde ekonomide sert sayılabilecek vaatlerde bulunan Trump'ın daha makul bir noktaya çekildiğini görebiliriz" diyor.
İkinci Trump döneminde ABD ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu'daki belirsizliklerden bağımsız ele alınmasının zor olduğunu belirten Dinç, "Ben iki ülke arasında ciddi bir kırılma yaşanmasını, dolayısıyla ticarette büyük sıkıntılar olmasını beklemiyorum. İlan edilen büyük hedeflere ulaşmak kolay olmasa da ticaretteki pozitif seyrin süreceğini düşünüyorum" şeklinde konuşuyor.