Turizm sektöründe endişe
6 Ocak 2005Turizm sektörü şimdiye dek yüz yüze geldiği en büyük bunalımı daha yeni atlatmıştı. ABD’de 11 Eylül saldırıları ve Tunus’un Cerba tatil beldesinde bir sinagoga düzenlenen bombalı saldırının ardından, seyahat etmede dünya şampiyonu olan Almanlar’ın bile bu hevesi sönmüştü.
2003 yılında uzak ülkelere düzenlenen turlar yeniden artmaya başlamışken, tüm dünya Hint Okyanusu’ndaki felaketin şokuyla yüz yüze geldi. Şimdiye dek hiçbir afet bu denli çok sayıda Alman turistin ölümüne yol açmamıştı. Alman Turizmciler Derneği’nden Tobias Jüngert, buna karşın turizm sektörünün yeniden büyük bir bunalımla karşı karşıya kalacağına inanmıyor:
“Bu tür felaketlerin bölgesel sınırı ve bilimsel açıklaması var. 11 Eylül ya da Cerba saldırılarının ardından yeni terör saldırılarının düzenlenmesine yönelik korkular büyüktü. Çünkü bu olaylar, ne faillerin gerekçeleri ne de eylemlerin coğrafi sınırlarını ortaya koyuyor. Bu nedenle terör saldırıları, turizmi gerçekten çok olumsuz etkiledi. Ama bu afetin ardından aynı etkiyi beklemiyoruz.”
Seyahat şirketlerini etkilemesi beklenmiyor
Öte yandan, Güney Asya ülkelerine seyahat edenlerin sayısı azalsa da bunun turizm şirketleri üzerinde etkisi fazla olmayacak. Çünkü felakette hayatını kaybeden Alman turistlerin büyük bölümü turlarla değil, kendi başına bölgeye gidenler. Ayrıca Güney Asya, Alman turizminin çok küçük bir bölümünü oluşturuyor. Bu nedenle afetin yol açacağı büyük zarar seyahat şirketlerini değil, söz konusu bölgedeki ülkeleri etkileyecek.
Bu ülkelerin büyük bölümünün tek gelir kaynağı turizm ve bölge halkının turizm olmaksızın geçinebilmesi olanaksız. Bu nedenle gerek Alman Turizmciler Derneği gerekse yardım örgütleri, felaket bölgesinin gözden çıkarılmaması uyarısında bulunuyor. Avrupa’nın en büyük seyahat acentesi olan Alman TUI şirketi sorumlularından Oliver Kettelmann, Hindistan ve Tayland’da yalnızca bir kıyı şeridinin tsunami felaketinden etkilendiğine dikkat çekiyor:
“Büyük risk göze almadan yine Tayland’da gidilebilir. Hatta büyük tehlikelerle karşılaşmadan Phuket’de bile tatil yapılabilir. Ancak bu bölgelerde, hiçbir şey olmamış gibi, pervasızca tatil yapılabilir mi? Bunu ben şahsen düşünemiyorum. Buna rağmen turistlerin uzun süre uzak kalması, felaketzede ülkelere yapılacak en büyük kötülük olur.”
Tatilin zamanlaması
Bu arada yerli halk içecek su bulamazken, bazı turistlerin şimdiden Phuket’deki kumsallarda bira içerek güneşlenmesi, zamanlama açısından tepkilere yol açıyor. Bu nedenle halihazırda bölgede tatil yapılmasının yarar mı yoksa zarar mı getirdiği son günlerde hararetle tartışılıyor.