Turhan Selçuk'un karikatürleri Berlin'de
27 Mart 2006Turhan Selçuk, siyasi derinliği olan karikatürlere ağırlık verdiğini anlatıyor. Karikatürlerinde İsa‘yı sadece bir antene germekle kalmayıp, onu uçan daire üzerinde yeryüzüne de indiren Selçuk, Arap dünyasını ayağa kaldıran Hz. Muhammed karikatürlerine ise aynı hoşgörüyle yaklaşmıyor. Selçuk, Muhammed karikatürlerinin bazılarının kendi yapıtlarından esinlenerek yapıldığını da iddia ediyor. Bazen karikatürlerde sanatla siyasetin iç içe geçtiğini söyleyen Selçuk, karikatürün evrensel bir dil olduğunu da söylüyor:
“Dünyanın her tarafında okuma-yazma bilmeyen insanlar bile bir karikatüre baktıklarında onu anlayabiliyorlar. Yani okur-yazarlığa lüzum yok karikatürleri anlamak için. İlk insanlar mağaralarda kendi yaşamlarını çizmişler duvarlara. Önce çizgi vardı, daha sonra yazı geldi.”
Hz. İsa ile Hz. Muhammed karikatürleri benzetmesi
Selçuk, Hz. İsa ile Hz. Muhammed karikatürleri arasında benzerlik kurulmasının Danimarka’nın yükünü hafifletiğine inanıyor. Selçuk’un bütün yapıtları Danimarka’da yeniden yayımlanıyor. Hz. Muhammed karikatürlerinin Danimarka’da “yersiz ve zamansız çizildiğini” söyleyen Selçuk, Arap dünyasının tepkisini ise anlamsız buluyor:
“Fikre fikirle cevap vermek lazım. Ben onu tercih ederdim. Sınır tabii hakarete varmamalı. Fakat düz yazıdan daha çok toleransa ihtiyacı var karikatürün. Bütün dünyada böyle çünkü, karikatür bir eleştiri mesleği. Çizgilerle yapılan bir sanat. Sonsuz sınırı olmamasına rağmen düz yazıdan daha toleranslı bakmak lazım karikatüre.”
Karikatüristler olaylara eleştirel bakıyor
Selçuk karikatüristlerin aynı zamanda eleştirmen olduğunu da söylüyor:
“Hepsi çok sert eleştiriler yapıyorlar ama barışçı bir tarafları da var. Diplomatlardan daha iyi barışı getirebilirler. Karikatür hem siyasi, hem toplumsal, hem de mizah... İşte bunların hepsini biraraya getirdiği bir sanat.”