TTB Yüksek Onur Kurulu üyesine tahliye

Türkiye'de Demokratik Toplum Kongresi’ne yönelik soruşturma kapsamında 20 Kasım günü gözaltına alınan ve hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Şeyhmus Gökalp’in  tahliyesine karar verildi.

Bugün Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına 83 gündür tutuklu bulunan Doktor Şeyhmus Gökalp ve avukatları katıldı.

Duruşma öncesi geniş güvenlik önlemi alan polis, koronavirüs önlemleri nedeniyle salona sadece 18 izleyicinin girişine izin verdi. Yargılamanın yapıldığı salona da sadece üç avukat alındı. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın ve avukatlar duruma tepki gösterdi. Duruşmaya elleri kelepçeli şekilde getirilen Dr. Gökalp’in kelepçeleri de salonda çıkarıldı. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile tabip odalarının temsilcileri de duruşma için Diyarbakır Adliyesi’nde hazır bulundu.

"Dört gün kirli ve havasız bir ortamda tutuldum"

Kimlik tespitinin ardından hakkındaki iddialara karşı savunması alınan Gökalp, koronavirüs salgınına karşı fedakârca mücadele eden bir hekim olduğunu söyledi. Salgın son hızla devam ederken, her gün yüzlerce insan ölürken ve doktorların istifalarının yasaklandığı bir dönemde gözaltına alındığına dikkat çeken Gökalp, kendisinin bu dönemde koruyucu hekimlik hizmeti yürütmeye çalıştığını ifade etti.

Polis veya savcının çağırması durumunda seve seve ifade vermeye gidebilecek bir durumdayken bir şafak operasyonu ile gözaltına alındığını belirten Gökalp, "Dört gün boyunca kirli, havasız, 6 metrekarelik bir ortamda çok sayıda kişi ile birlikte gözaltında kaldım. Hayatımda hiç görmediğim, tanımadığım, hiç aynı ordamda bulunmadığım bir şahsın iftiraları ile tutuklandım" dedi. 

"TTB dışında hiçbir yapının üyesi değilim"

Terör örgütü üyesi olmakla itham edildiğini ve şaşkınlık içerisinde olduğunu söyleyen Gökalp, bu ağır suçlamanın bu kadar kolay olmaması gerektiğini ifade etti. 17 yıllık hekim olduğunu ve mesleği gereği insan hakları savunucusu olduğunu belirten Gökalp, "Daima ölüm, silah, şiddet, terör ve savaşların karşısında oldum. Bunlar, birer halk sağlığı sorunudur ve toplum sağlığına zarar verir. Her zaman dostluğu, barışı, kardeşliği savundum. Hak ve hukuk savunurken haksızlık ve hukuksuzluğa uğramak ağırıma gitti. Suçlamaları reddediyorum. Tanımadığım birinin yalan beyanlarına itibar etmemelisiniz. DTK ve KCK komitesi, üyesi, delegesi değilim. TTB dışında hiçbir yapının üyesi değilim" diye konuştu.

Gökalp’in avukatları Ziynet Özçelik, Barış Yavuz ve Kerem Altıparmak da dosyadaki belgelerin usullere aykırı şekilde hazırlandığını savundu. Dr. Gökalp hakkında bir itirafçının ifadesi ile hazırlanan tutanakların gerçeğe aykırı olduğu belirtildi. 

Savcı, kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu belirterek, Gökalp’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme ise tutuklulukta geçirdiği süre ve delillerin toplanmış olmasını dikkate alarak Gökalp’in tahliyesine ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına karar verdi. 

Fincancı: Olmayan delillerle, bizim somut delillerimize karşı bir tutukluluktu

Duruşmadan sonra DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Şeyhmus Gökalp’in TTB’nin onuru olduğunu söyledi. Sağlık hakkı mücadelelerini kriminalize etmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyleyen Fincancı, "Olmaması gereken bir tutukluluğun en azından sona erdiğini gördük. Olmayan delillerle, bizim somut delillerimize karşı bir tutukluluktu. Biz kazandık. Biz sağlık hakkı için mücadele ediyoruz. Şeyhmus da sağlık hakkı için mücadelesine kaldığı yerden devam edecek" değerlendirmesini yaptı.

Dava nasıl açıldı?

2016'da örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan ve Kayseri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Bermal kod adlı PKK’lı Hicran Berna Ayverdi, üç yıl sonra güvenlik görevlilerine bilgi vermek istedi. 19 Mart 2019’da Diyarbakır’a getirilerek ifadesi alınan Ayverdi, Dr. Şeyhmus Gökalp’in KCK Halk Sağlığı Komitesi’nde yer aldığını, hasta ve yaralı PKK’lıları tedavi ettiğini ve kırsaldaki örgüt mensuplarına ilaç gönderdiğini öne sürdü.  Ancak, bu ifadelerle ilgili iki yıl boyunca işlem yapılmadı. Dr. Gökalp, 20 Kasım 2020 tarihinde yapılan DTK operasyonu kapsamında gözaltına alınınca bu ifadeler de suçlama olarak yöneltildi. Dr. Gökalp, PKK’lı Hicran Berna Ayverdi’nin iddiaları ve üç kez Demokratik Toplum Kongresi toplantılarına delege sıfatıyla katıldığı gerekçesiyle 24 Kasım’da tutuklandı ve hakkında dava açıldı.

Felat Bozarslan / Diyarbakır

© Deutsche Welle Türkçe