1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

TTB Merkez Konseyi'nin görevden alınma gerekçesi açıklandı

22 Aralık 2023

TTB Merkez Konseyi Başkan ve üyelerinin görevden alınmasının gerekçesi açıklandı. Fincancı’nın sözlerine işaret edilen kararda, TTB’nin amacı dışında faaliyet gösterdiği savunuldu.

https://p.dw.com/p/4aUkq
Şebnem Korur Fincancı
Şebnem Korur Fincancı Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Becker

Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi, katıldığı Medya Haber TV yayınında "Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarının araştırılması" gerektiğini söyleyen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına ilişkin kararının gerekçesini açıkladı. Fincancı'nın başkan sıfatıyla kullandığı sözlerin "kurumsal açıklama niteliğinde ve TTB'nin amacı dışında faaliyet gösterdiğinin delili olduğu" belirtilen kararda, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli güvenlik politikalarının eleştirilmesinin Türk Tabipleri Birliği'nin amaçları arasında yer almadığı" savunuldu. 

Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi, 30 Kasım'da yaptığı duruşmada TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına karar vermişti. Bu isimler yerine beş delegeyi, TTB'yi bir ay içinde seçimlere götürmesi için "kayyum" olarak atamıştı.

Kararının gerekçesini açıklayan mahkeme, karara karşı istinaf yolunun açık olduğunu not düştü.

"Milli güvenlik politikası TTB'nin amaçları arasında değil"

Merkez Konsey Başkanı sıfatını kullanan Şebnem Korur Fincancı tarafından PKK yanlısı olmakla suçlanan Medya Haber TV'nin 19 Ekim 2022 tarihindeki canlı yayına katılarak kullandığı sözlere işaret edilen kararda, "Fincancı'nın terör eylemlerinden bahsetmeyerek legal bir eylemden bahsedercesine bir üslup kullandığı, Türk Tabipleri Birliği'nin kuruluş amaçları arasında böyle bir şey olmadığı gibi açık bir şekilde terör örgütüne destek verecek nitelikte açıklamalarda bulunduğu, bu açıklamaların da terör örgütü tarafından benimsendiği…" ifadeleri yer aldı.

Fincancı'nın tutuklanması protesto edilmişti
Fincancı'nın tutuklanması protesto edilmişti Fotoğraf: UMIT BEKTAS/REUTERS

Fincancı'nın açıklamasının bilimsel gerekçesinin olmadığı ve bir bilim insanı yaklaşımından uzak olduğu savunulan kararda, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli güvenlik politikalarının eleştirilmesinin Türk Tabipleri Birliği'nin amaçlarından olmadığı" kaydedildi. Kararda, "(Açıklamalar) Tamamen gerçek dışı olan bir habere hem de milli güvenliği tehdit ettiği bilinen PKK silahlı terör örgütü lehine yayın yaptığı belli olan medya kuruluşunda terör örgütü lehine konuşmalar yapılmasının açıkça amaçları dışında yapılan bir eylemdir" denildi.

Fincancı'nın açıklaması "kurumsal" nitelikte sayıldı

Kararda, Fincancı'nın yayına "TTB Merkez Konsey Başkanı" sıfatıyla katıldığı anlatılan kararda, Başkan sıfatı olan yöneticilerin açıklamalarının kurumsal açıklamalar olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, dava sürecinde sunulan beyanlarda da yapılan açıklamanın Merkez Konsey tarafından benimsendiğinin ifade edildiği belirtildi.

Davanameye konu eylemin münferit bir eylem olarak kabul edilemeyeceği öne sürülen kararda "kamuoyu tarafından kabul edilemeyecek, milli güvenliği zedeleyici, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını zedeleyici içeriği haiz olduğu" aktarıldı.

Fincancı suçlamalara ne demişti?

TTB Başkanı Fincancı, Medya Haber TV yayının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine gözaltına alınmış ve evinde arama yapılmıştı. 76 gün tutuklu kalan Fincancı, DW Tükçe'den Batu Bozkürk'e yaptığı açıklamada, şunları kaydetmişti:

"Ben o konuşmamda belirtileri değerlendirirken 'kimyasal silah' demiyorum. 'Bunun bir kimyasal silah olup olmadığına bakılsın, kimyasal silah ise, yasaklanmış kimyasal silahlar kapsamında olup olmadığı için ileri inceleme yapılsın' diyorum. Söylediğim bu. Çünkü uluslararası sözleşmeler protokoller bize böyle yapılması gerektiğini söylüyor. Bunu yapabilmek için ileri incelemede de adli tıpçıların bir kılavuzu var: Minnesota Protokolü. Ona uygun bir otopsi süreci de işletilebilmeli ki tespit edilebiliyorsa bu gaz formu, tespit edilsin. Ben bunu söylüyorum, bunda pişman olacak bir şey yok."

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşabilirim?

Türkei DW Mitarbeiter Alican Uludağ
Alican Uludağ 2008'den bu yana gazetecilik yapan Alican Uludağ, yargı ve insan hakları gibi konulara odaklanıyor.alicanuludag