Terör önlemleri konusu Almanya’yı karıştırdı

Haftalık Der Spiegel dergisine konuşan Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı yasal düzenlemelerin ek cezai yaptırım olarak örnek alınabileceğini kaydetti.

Schaeuble, “İletişimde gelişen yeni teknolojiler karşısında biz de gereken adımları atmalıyız. Teröristler bu yeni teknik imkanlardan yararlanarak haberleşiyorsa biz de muhtemel saldırıları önleyebilmek için hedefleri hakkında daha önceden bilgi sahibi olmalıyız” dedi.

Almanya İçişleri Bakanı, önerileri arasında “Sempatizanları cezalandırma ve toplum güvenliği açısından potansiyel tehdit oluşturduğu yargısına varılan kişileri enterne etmeyi” de sıraladı: “Gerektiğinde özgürlük adına risk alabilmelisiniz. Hiçbir girişimde bulunmaz, yan gelip yatmayı tercih ederseniz devlet de meşruiyetini kaybeder.”

Schaueble’ye eleştiri

Almanya’da federal hükümetin ortaklarından Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Kurt Beck, Schaeuble’nin önerilerine tepki gösterdi. Beck, “İçişleri Bakanı Schaeuble’nin abarttığını, önceliğin mevcut yasal düzenlemelerin kararlılıkla uygulanmasına verilmesi gerektiğini” söyledi.

Kurt Beck sözlerini “Elbette terör ve suç örgütlerinin tehdidi karşısında vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için her türlü önlemi almalıyız. Ancak, ‘özgürlüğü ölümüne koruma’ gibi bir düşünceye de kapılmamalıyız. Mevcut yasal düzenlemelere sürekli yeni unsurların eklenmesi girişimi de kimseye fayda sağlamıyor” diye sürdürdü.

Muhalefetteki Yeşiller partisinin genel başkanı Reinhard Bütikofer de İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’yi eleştirdi. Bütikofer “Anlaşılan, güvenlik güvencesi sayın içişleri bakanı için artık tek geçerli değer haline geldi. Oysa yeni önerileriyle güvenliğe katkı sağlamıyor, olsa olsa bildiğimiz özgürlüğün sonunu hazırlıyor” şeklinde konuştu.

Alman Polis Sendikası Başkanı Konrad Freiberg, İçişleri Bakanı’nın siyasi hesaplar peşinde olduğunu ifade etti: “Sayın İçişleri Bakanı muhtemel bir saldırı halinde, ‘Ben zamanında öneriler sunmuştum’ diyerek kenara çekilebileceği bir strateji izliyor. Bakanın asıl niyeti, dikkatleri güvenlik alanında yaşanan açıklardan, kendi hatalarından uzaklaştırmaktır.”