Taliban tehdit ediyor

ABD Başkanı George Bush ile Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin dün Camp David’deki görüşmelerinde Taliban’a karşı dayanışma mesajı vermeleri kimseyi şaşırtmadı.

İki lider daha önce de sık sık Taliban’a savaş ilanında bulunmuştu. Bush’un geçtiğimiz yıl Kabil’e yaptığı ziyarette olduğu gibi.

Karzai’nin Taliban’ın kaçırdığı 21 Güney Koreli rehine konusundaki sert tavrını sürdürmesi de şaşırtıcı değil.

Afgan hükümeti kaçırılan yabancıların serbest bırakılması için Taliban militanlarının hapisten çıkarılmasına yanaşmıyor, Taliban’a taviz vermiyor.

”Kaçırmalar devam edecek”

Nitekim Taliban sözcüsü Kari Yusuf Ahmedi de Bush-Karzai görüşmesinin sürdüğü sıralarda yaptığı açıklamada Afgan hükümetinden böyle bir adımı zaten beklemedikleri mesajını verdi.

Ahmedi şunları söyledi: „Koreli rehinelerin kurtarılıp kurtarılmaması Bush ve Karzai’nin elindedir. Taleplerimizi yerine getirmezlerse sonuçlarından iki lider sorumludur. Ancak Afgan hükümeti tutukluları serbest bıraksa da bırakmasa da tüm gücümüzle adam kaçırmaya devam edeceğiz. Rehinelere karşı tutuklu üyelerimizi serbest bırakmazlarsa, bu bizi durdurmayacaktır.“

Taliban’ın bu tür tehditlerinin arkasında Batı kamuoyunu ürkütme stratejisi yatıyor.

Kaçırma olayları özellikle de NATO’ya üye ülkelerde Afganistan görevinin anlamının sorgulandığı yoğun tartışmalara yol açıyor.

Esir değişimi tartışması

BM Sözcüsü Alim Sıddık da rehinelerin esirlerle değişiminin sözkonusu olamayacağını, BM’nin bu yöndeki görüşünde ısrarlı olduğunu vurguluyor:

Sıddık şöyle devam ediyor: „Bu konuda Afgan hükümetiyle tamamen aynı çizgideyiz. Bu ülkede bir adam kaçırma sanayii oluşmamasını garantiye almak zorundayız. Bu eğilimi durdurmak için tüm imkanlarımızı kullanmalıyız.“

Afganistan’da adam kaçırma olayları yeni değil. Ancak sayıları giderek daha da artıyor.

Taliban’ın Afgan hükümeti ve Batılı ülkeleri caydırmak için denediği diğer taktik ise giderek şiddetlenen ve çeşitli şekillerde ortaya çıkan saldırılar.

“Taliban taktik değiştirdi”

BM Afganistan Özel Temsilcisi Tom Königs, daha geçtiğimiz yıl Taliban’ın askeri operasyonlara yoğunlaştığını, ancak yine taktik değiştirdiğini belirtiyor.

Königs şunları söylüyor: „Şimdi ise gerilla savaşı formuna, terör saldırılarına yöneldiler. İntihar saldırıları ciddi endişe uyandıran bir konu. Adam kaçırmalar da öyle. Doğal olarak bu olayların artmasından korkuyoruz. Ayrıca komşu ülkede de istikrar büyük ölçüde zedelenmiş durumda.“

Kabil’deki diplomat ve uzmanların hemfikir olduğu konu ise Taliban’ın 1996 yılındaki gibi bir kitle hareketi olmaktan çıktığı, tüm ülkede iktidarı ele geçirecek durumda olmadığı.

Taliban’a bağlı küçük gruplar tüm ülkede boy göstermesine rağmen örgütün faaliyetleri ülkenin güneyine yoğunlaşmış durumda.