1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tahran-Bağdat hattında silahların sustuğu gün

Peter Philipp / Deutsche Welle20 Ağustos 2008

Bundan tam 20 yıl önce, 20 Ağustos 1988 günü İran İslam devrimi lideri Ayetullah Humeyni ile dönemin Irak Devlet başkanı Saddam Hüseyin , bu savaşı bitiren ateşkes anlaşmasını imzaladılar.

https://p.dw.com/p/F0rO
Irak-İran Savaşı, 80’li yıllara damgasını vurmuştu
Irak-İran Savaşı, 80’li yıllara damgasını vurmuştuFotoğraf: picture-alliance / dpa

İran lideri Ayetullah Humeyni yaklaşık sekiz yıl süren Irak-İran Savaşı’nı bitiren anlaşmayı imzaladığında „Ateşkesi onaylamak bana bir bardak zehir içmek gibi geldi“ demişti. Ateşkesi kabul etmesi yönündeki uluslararası çağrılara başlangıçta ayak diremiş, sonunda silahlar 20 Ağustos 1988 günü susmuştu. Ancak bu savaşın tortuları bugün bile iki ülke arasındaki ilişkilerde kendini hissettiriyor.

Irak lideri Saddam Hüseyin 22 Eylül 1980 günü ordusuna İran’a saldırı emrini verdiğinde kimse bu emrin ne büyük bir savaşa yol açabileceğini tahmin edememişti. Irak’ın başlangıçta işi kolaydı, çünkü 1979 başında Humeyni’nin geri dönmesi ile olan İslam devrimi ülkeyi ve bir zamanların en büyük bölgesel askeri gücü sayılan İran ordusunu zayıflatmış, başsız bırakmış, eski politik liderlerin hepsi ülkeden sürülmüş ya da öldürülmüştü. Ülkenin yeni yöneticileri ise deneyimsizdi.

İç siyasi hesaplar

Humeyni de muhtemelen bunun farkındaydı ve ateşkes taleplerini bu yüzden reddediyordu. Dikkatleri ülke içindeki sorunlardan başka yöne çevirmenin, halk arasında birlik sağlamanın en iyi yolunun bir savaş olduğunu biliyordu. Dış mihrak ise „Tanrı tanımaz Saddam“ ile müttefikleri ABD ve Almanya gibi Avrupa devletleriydi. Bunlar Saddam Hüseyin yardımıyla İran’daki hayalet rejime son verebileceklerini sanıyorlardı.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden ve idam edilmesinden sonra bugün kulağa tuhaf da gelse Bağdat o zamanlar Batı’dan, kimyasal silahlar da dahil, istediği cephaneyi alabilmişti, hatta bu kimyasal silahları İran-Irak savaşının bitmesine yakın, 1988 Martında Halepçe'te Kürtlere karşı kullandı. İsrail ise Şah döneminden kalma cephaneler yetmeyince düşman ilan ettiği İsrail’den silah almıştı.

İran ordusunun en önemli ama etkinlikten en uzak silahı ise kendilerini inançları uğruna kurban etmeye hazır gençlerdi. Savaşta, çoğu genç yarım milyondan fazla İranlı ve en az 400 bin Irak askeri öldü.

„Derin düşmanlık“ bitmedi

8 yıl süren savaşta birçok petrol tesisi de zarar görmüştü
8 yıl süren savaşta birçok petrol tesisi de zarar görmüştüFotoğraf: picture-alliance / dpa
Ateşkese imza koyan dönemin İran lideri Ayetullah Humeyni
Ateşkese imza koyan dönemin İran lideri Ayetullah HumeyniFotoğraf: picture-alliance / dpa

Ateşkes belki savaşı bitirdi, ama İran’ın Saddam Hüseyin rejimine karşı beslediği derin düşmanlığı sona erdirmedi. Bir zamanlar başta Humeyni olmak üzere Şah’ı eleştiren İranlılar nasıl Irak’a sığınmışlar ise bu kez Saddam Hüseyin muhalifleri, özellikle de Şiiler ve Kürtler İran’a sığındılar. Bu sığınmacılar, Başbakan Nuri el Maliki gibi bugünün Irakında önemli roller üstlendiler. Kaderin cilvesi, Saddam rejimi bu kişiler ya da İran tarafından değil, Irak’ın bir zamanlarki müttefiki „büyük şeytan ABD“ tarafından devrildi.

ABD’nin 2003’te Irak’a müdahalesi İran’da farklı duygulara yol açtı; tabii ki Saddam Hüseyin’in devrilmesinden, özellikle de Şiilerin Irak’ta en sonunda iktidara dahil olmasından mutluluk duyuldu. Diğer yandan İranlılar, bu duruma yol açan ve bölgedeki ülkelere bir bir askerlerini konuşlandıran ABD’yi de alkışlamak istemiyorlardı.

Ama sessiz sedasız İran bu durumu kabullenmiş görünüyor, ABD ile çok sınırlı da olsa Irak’ta aynı çıkarları paylaşıyor. Örneğin Irak’ın komşuları için yeni bir tehlike oluşturmaması gerektiği görüşünü. Irak aynı zamanda İran ürünleri için halihazırda ve yatırımları için potansiyel bir pazar.

Ateşkesten bir yıl önce taraflar arasında görüşmeler yapan dönemin BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Saddam Hüseyin ile Bağdat'ta
Ateşkesten bir yıl önce taraflar arasında görüşmeler yapan dönemin BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Saddam Hüseyin ile Bağdat'taFotoğraf: AP