1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tahliye edilen Cumhuriyetçiler, okurlarıyla buluştu

29 Temmuz 2017

Cuma günü tahliye edilen yedi Cumhuriyet çalışanı, Cumhuriyet Gazetesi'ne gelerek çalışma arkadaşları ve okurları ile buluştu. DW Türkçe'ye konuşan Cumhuriyetçiler, "Basın özgürlüğü sorunu sürüyor" dedi.

https://p.dw.com/p/2hM4x
Türkei Istanbul - Cumhuriyet Zeitung
Fotoğraf: DW/A. E. Duran

Tutuklu kaldıkları 272 günün ardından dün gece tahliye edilen 7 Cumhuriyet çalışanı, bugün gazete binasına gelerek okurları ve çalışma arkadaşları ile buluştu. Tahliye edilen isimler, cezaevinde bıraktıkları arkadaşları nedeniyle buruk bir sevinç yaşadıklarını belirtirken, Türkiye ve dünya kamuoyunu tutuklu tüm gazetecilere destek vermeye çağırdılar.

Haklarında tahliye kararı verilen Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Musa Kart, Güray Tekinöz, Turhan Günay, Önder Çelik ve Hakan Kara için Cumhuriyet Gazetesi önünde tören yapıldı. Törende konuşan Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, "Bugün hüzünlü bir mutluluk yaşıyoruz. Cumhuriyet okurlarına, bize destek olan meslektaşlara teşekkür ediyorum" dedi. Cumhuriyet Gazetesi'ne ilişkin iddianamenin duruşmalarda çürütüldüğünü, çöktüğünü kaydeden Erinç, "Biraz zaman alsa da içeride tutulan 5 arkadaşımızı da aramıza alacağız" diye konuştu. Erinç'in ardından tahliye olan isimler de tek tek kürsüye gelerek gazete çalışanlarına, okurlara ve kendilerine destek veren tüm kesimlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından tahliye olan Cumhuriyet çalışanları, okurları ve yakınları ile bir araya geldi. 

"Hakkımızdaki iddianameyi boşa çıkardık"

Dün tahliye kararı  verilen isimlerden biri olan Cumhuriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Güray Öz, tahliye sonrası duygularını DW Türkçe'ye anlatırken, "Dışarı çıktık ama duygularımız biraz çelişik. İçi boş bir iddianame ile arkadaşlarımızın yarısı tutuklu kalmaya devam ediyor" dedi.

Türkei Istanbul - Cumhuriyet Zeitung: Anwalt Bülent Utku
Bülent UtkuFotoğraf: DW/A. E. Duran

Mahkeme hakimlerinin kendi verdikleri karara inanmadıklarını düşündüğünü söyleyen Öz, içeride kalan arkadaşlarına ilişkin ise şunları söyledi:  "Umuyorum ki, bir sonraki duruşmada bu eksikliği kapatacağız. Ama yine de bu, Türkiye'de basın üzerindeki baskıların sona erdiği anlamına gelmeyecek. Türkiye'de Gezi hareketi ile başlayan bir süreç var ve bu katlanarak büyüyor. Adalet Yürüyüşü de bunun bir göstergesi, Cumhuriyet davasındaki içi boş iddianame de. İddianamenin boşa çıkartılmasının bir kırılma yarattığını düşünüyorum. Bundan sonra basın özgürlüğünü engellemeden önce iki kere düşünecekler."

"Tüm tutuklu gazetecilere destek verilmeli"

Tahliye olan bir diğer isim, Cumhuriyet Gazetesi Avukatı Bülent Utku. Yargılama boyunca kendilerine sorulan tüm soruların Cumhuriyet manşetleri ve haberlerinden ibaret olduğunu hatırlatan Bülent Utku, "Kimse bu operasyonun FETÖ, DHKP-C veya PKK operasyonu kapsamında yapılmadığını biliyor" dedi. Türkiye'de 170 civarında tutuklu gazeteci bulunduğunu ve bunlardan yalnızca yedisinin özgürlüğüne kavuşabildiğini ifade eden Utku, "Ben bizim tahliyemizi çok anlamlı bulmuyorum. Basın özgürlüğü sorunu devam ediyor" diye konuştu.

Tahliyelerinin büyük ölçüde Cumhuriyet gazetesine yurtiçi ve yurtdışında verilen büyük kamuoyu desteğinin yol açtığını dile getiren Utku, şunları söyledi: "Biz çıktık ama kalbimizin yarısı içeride kaldı. Gazeteciliğe gösterilen desteğin sürmesi gerekiyor. Sadece içeride kalan 5 Cumhuriyetçi için değil, tutuklu tüm gazetecilere destek devam etmeli."

Duruşmalar Silivri'ye alındı

Cumhuriyet Gazetesi davasının bir sonraki duruşması 11 Eylül tarihinde görülecek. Mahkeme Heyeti, duruşma yerini Çağlayan Adliyesi'nden Silivri Cezaevi yerleşkesi içerisindeki duruşma salonuna alırken, davanın en geç yıl sonuna kadar karar aşamasına getirilmesinin planlandığını açıkladı. Mahkeme heyeti, ayrıca hala tutuklu bulunan Cumhuriyet çalışanları ile avukatları arasındaki görüşme kısıtlamasının da kaldırılmasına hükmetti. Böylelikle bugüne kadar haftada 1 saat olan avukat görüşü, sınırsız hale getirildi. 

Cumhuriyet Gazetesi'ni savunan avukatlardan olan ve Çağlayan Adliyesi'nde her hafta avukatlar tarafından düzenlenen 'Adalet Nöbeti' eyleminin öncüsü olan Avukat Kemal Aytaç, "Bizim bu tahliye kararını olumlu karşılamamız mümkün değil. Çünkü hiçbir ciddi delil ve bilgiye dayanmadan, tamamen komplo kurularak yapılmış bir iddianame ile diğer arkadaşlarımız tutuklu kalmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

Yeni duruşmanın görüleceği 11 Eylül tarihinde kadar yapacakları eylemler ile tutuklu gazeteciler sorununu dünya kamuoyuna getirmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Aytaç, şunları söyledi: "11 Eylül'de arkadaşlarımızı oradan aldıktan sonra da bunun peşini bırakmayacağız. Bu tezgahı planlayanları da mutlaka adalet karşısına çıkaracağız. Bize göre bu davanın hiç açılmamış olması gerekiyordu. Dün 11 arkadaşımızın da serbest bırakılması gerekiyordu. Yedi arkadaşımız neden serbest bırakıldı? Bu 7 arkadaşın suçlamalar açısından içeride kalan 4 arkadaştan hiçbir farkı yok. Bunu anlamak mümkün değil. Bu dava iktidar tarafından yönlendirilmiş siyasi bir davadır, hukuki bir dava değildir."

©Deutsche Welle Türkçe

Aram Ekin Duran