SZ: Koronavirüs Türkiye'de toplumsal barış için bir şans

Süddeutsche Zeitung'da yer alan yorumda, binlerce kişinin siyasi nedenlerle cezaevinde bulunmalarına dikkat çekilerek koronavirüs salgınının Türkiye'de toplumsal barış için bir fırsat olabileceği, ancak bu fırsatın değerlendirilmediği savunuluyor:

"Türkiye'de siyasetin cepheleri, 2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana, geçmişte olduğundan çok daha uzlaşmaz durumda. Cezaevlerinde pek kanıtlanabilir olmayan darbe ve terör suçlamaları yöneltilen binlerce kişi bulunuyor. Bu çerçevede küresel dert korona, yanlış bir romantizme savrulmaksızın, bir şans olarak görülebilir aslında: Zorlu zamanlarda yeni bir başlangıç için, siyaseten bir arada yaşam için ve hatta biraz daha insaniyet için bir şans. Ancak bu şans şu anda ziyan ediliyor."

Frankfurter Allgemeine Zeitung’da (FAZ) Alman hükümeti ile 16 eyaletin başbakanları arasında yapılan görüşme ve toplumsal yaşamdaki kısıtlamaların 3 Mayıs’a kadar uzatılması kararı ele alınıyor. FAZ’e göre kararlar, yetersiz olsa da doğru yönde atılmış bir adım:

"Sokağa çıkış kısıtlamalarının yeniden iki hafta uzatılması, birçok vatandaşın sabrını zorluyor. Ancak bu karar, salgının yol açtığı hayati tehlike, acil durum ve hayal kırıklığının daha da büyümesine karşı bir sigorta niteliğinde. Yeni sihirli tarih 3 Mayıs ile önlemlerin büyük çapta gevşetilmesi gündeme gelmese de bir gevşetme testi mümkün oluyor. Yeni kararla uzun zaman önce izin verilmiş olması gereken, halihazırda bazı eyaletlerde uygulanan yumuşamalar hayata geçiyor."

Rhein-Neckar-Zeitung'da ise hükümet ve eyaletlerin aldığı kararlar eleştirilerek uygulamaların ekonomi üzerinde olumsuz bir etkisi olacağı savunuluyor:

"Ekonomik açıdan bakıldığında, Başbakan Merkel ve eyaletlerin dün verdiği karar bir felaket. Birçok organizatör, restoran sahibi ve otel işletmecisine yazın sonuna kadar uzatılmış kısıtlamalar ile diz çöktürülüyor. Perakendeciler, devletin bonkör yardımları olmaksızın iflasa zorlanıyor. Bu çerçevede koronavirüs, Doğu ve Batı Almanya birleştiğinden bu yana yaşanan en pahalı sorun olma özelliğine kavuşuyor. Peki bu riski kim almak istedi? Bu devasa koruma politikasını kim test etmek istedi? Merkel ve eyalet liderleri, bir minik adım stratejisinde mutabık kaldı. Bu riskleri en aza indirgemeye çalışan, çok Alman, çok dikkatli bir anlayış."

Märkische Oderzeitung'da, ABD Başkanı Donald Trump’ın Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) mali yardımları durdurma kararı eleştirilerek Trump’ın dünya için bir tehdit haline geldiği öne sürülüyor:

"Sınırlı kaynaklarına rağmen DSÖ, çeşitli projeleri hayata geçirerek elinden geldiğince 194 ülkenin pandemiyle mücadelesini koordine edebilmek için uğraştı. DSÖ çatısı altında virüse karşı bir ilacın hazırlanma çalışmaları yapılıyor, DSÖ aşının geliştirilmesi için çalışan kuvvetleri bir araya getiriyor, koruyucu giysi tedarik ediyor ve insanları bilgilendiriyor. DSÖ eksik kalacak ABD ödemelerinin yerini hızlı bir biçimde doldurmayı başaramadığı takdirde, korona programları ve diğer sağlık programlarının kapsamını daraltmak veya bu programları topyekün iptal etmek durumunda kalacak. İnsanlar çok daha fazla acı çekecek. İnsanlar ölecek. Trump, korona pandemisinde küresel bir risk faktörü haline gelmiştir."

DW/BÜ,HS

© Deutsche Welle Türkçe