1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye'ye müdahale senaryoları

Nihat Halici28 Ağustos 2013

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel Başkan Obama karar verdiği anda hareket geçmek üzere tüm hazırlıkların tamamlandığını açıkladı.Uzmanlar, muhtemel müdahale senaryolarını değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/19Y5t
Fotoğraf: Bulent Kilic/AFP/Getty Images

Gözlemciler, Beyaz Saray’ın üç farklı senaryo üzerinde durduğu görüşünde. İlk dile getirilen senaryoda uçuşa yasak bölge oluşturulması öngörülüyor. Almanya’nın Hessen eyaletindeki Barış ve Kriz Araştırmaları Vakfı’ndan Hans-Joachim Schmidt, bu uygulamanın muhalif güçler için önemli bir yardım olacağını söylüyor: „Bu, muhaliflere doğrudan destek anlamına gelir, zira Esad bu takdirde helikopterleri ve savaş uçakları ile muhalif güçlerin mevzilerine saldıramaz. Bu da Esad karşıtları için gayet açık bir avantaj olur.“

Hava savunma sistemi uyarısı

İngiltere’deki Oxford Research Group adlı araştırma kuruluşundan güvenlik uzmanı Paul Rogers ise, uçuşa yasak bölge oluşturulabilmesi için Suriye’nin hava savunma birimlerinin safdışı bırakılması gerektiğine dikkat çekiyor ve Rusya’nın Suriye’ye modern hava savunma sistemleri verme teminatında bulunduğunu hatırlatarak bunun hem çok pahalı, hem de çok tehlikeli olacağını belirtiyor. Hans-Joachim Schmidt, ABD’nin tercihini uçuşa yasak bölgeden yana kullanmayacağı kanısında. Schmidt, „Bu şekilde, ABD krizin içine çekilecektir ve ne hükümet, ne de ordu bundan yana“ diyor.

En büyük olasılık

Almanya’daki Hessen Barış ve Kriz Araştırmaları Vakfı’ndan Schmidt, uçuşa yasak bölge için BM Güvenlik Konseyi’nin onayının gerektiğini belirtiyor ve Çin ile Rusya’nın buna yanaşmayacağını kaydediyor.

İkinci bir senaryo ise, ABD’nin füzelerle askeri hedefleri vurarak, Suriye ordusunun hava hakimiyetini zayıflatması şeklinde. ABD’nin Akdeniz’de bulunan çok sayıdaki destroyeri ve denizaltısından söz konusu roketlerin fırlatılabilmesi mümkün. Bu yolla Suriye’deki iniş ve kalkış pistleri vurularak, savaş jetlerinin havalanması engellenebilir. Hans-Joachim Schmidt, bu tür bir askeri müdahalenin en büyük olasılık olduğu görüşünde: „Amerikalılar bu krize çok bulaşmak istemeyecektir. Bu yüzden sınırlı bir saldırı ile, Esad’a bundan sonraki her kimyasal silah kullanımının, ABD’nin müdahale olasılığını artıracağı mesajını verecektir.“

'Doğrudan silah yardımı' seçeneği

Fakat bu tür bir saldırı için de BM Güvenlik Konseyi’nin kararı gerekiyor ve bu da ihtimal dışı. Diğer bir senaryo da, muhaliflere silah yardımı. ABD şu ana kadar muhaliflere resmi olarak silah ve teçhizat göndermiyor, sadece tıbbi yardımda bulunuyor. Ancak güvenlik uzmanı Paul Rogers, Türkiye ve Ürdün üzerinden, muhaliflere Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin finanse ettiği silah ve cephaneliğin aktığını belirtiyor. Fakat Rogers, muhaliflere doğrudan silah yardımı senaryosunun bir pürüzü olduğunu söylüyor. Radikal İslamcı Nusra Cephesi‘nin, muhalifler içindeki en güçlü grup olduğunu hatırlatan güvenlik uzmanı, Amerikalıların Esad’dan kurtulmak isteseler de, modern uçaksavar füzelerinin radikal İslamcıların eline geçmesinden endişe duyduklarını kaydediyor.

Ancak ne kadar temkinli olunursa olunsun sonuçta söz konusu olan bir askerî müdahale. ABD de bu nedenle tereddütlü. Hessen Barış ve Kriz Araştırmaları Vakfı’ndan Schmidt, Ortadoğu’nun tamamıyla bir savaş meydanına dönme tehlikesine karşılık tekrar dördüncü seçeneği, yani diplomatik baskıyı hatırlatsa da, Beyaz Saray’dan gelen sinyallerin müdahale kararının çoktan alındığı yönünde olduğunu, sadece ne zaman, nasıl ve nereye sorularının cevaplandırılması gerektiğini söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/MH/AÜ/BK/NH