Selefîler mercek altında

Selefîler, Almanya’da büyük tartışmalara yol açan “Lies/Oku” adlı eyleme, 2011 yılının sonbahar aylarında başladı. Hareketin öncülüğünü ise Köln’de yaşayan Filistin kökenli vaiz İbrahim Ebu Naci'nin üstlendiği belirtiliyor. Hedefleri, Müslüman olmayanlara toplam 25 milyon Kur’an-ı Kerim dağıtmak.

Eylemin tepki çekmesinin nedeni ise bunun Selefîler tarafından başlatılmış olması. Zira Selefîler, Almanya'daki radikal İslamcı gruplar arasında yer aldığı zannıyla iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izleniyor. Eyleme ilk tepki Hrıstiyan Birlik partilerinden geldi. Partililer, Kur’an dağıtma kampanyasının bir an önce durdurulmasını istiyor.

Hrıstiyan Birlik partilerinin iç politika uzmanları Wolfgang Bosbach ve Hans-Peter Uhl, güvenlik güçlerini çok dikkatli olmaları yönünde uyarıyor.

Selefîlerin Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından dikkatle izlenmesini isteyen Uhl, “Selefîlerin video kaydıyla eylemi eleştiren iki gazeteciye karşı ölüm çağrısında bulunmasından sonra durumun daha da kötüleştiğini“ kaydetti. Hrıstiyan Demokrat Birlik üyesi Bosbach da Ebu Naci’nin sınır dışı edilmesinin mümkün olup olmadığının incelenmesini talep etti.

"İslam eğitimi müfredata alınmalı"

Almanya'nın Türk kökenli ilk bakanı olan Aşağı Saksonya Eyaleti Uyum Bakanı Aygül Özkan da “Kur’an, özellikle genç insanları radikal bir ideolojiyi benimsetmek amacıyla bir tuzak olarak kullanılamaz. Selefilerin özellikle kadın ve aileye bakışı, Almanya ve Avrupa’da yaşayan Müslüman çoğunluğun bakış açısına uymamaktadır” ifadelerini kullandı.

Yeşiller Partili politikacı Volker Beck ise genç insanların Selefîler gibi gruplardan etkilenmemeleri için İslam eğitiminin müfredata alınması gerektiğini savunuyor. Beck, Müslüman cemaatlerin de halkı bu grup konusunda uyarmasını stiyor:

Beck, "Tehlike mevcut ve dikkatle izlenmeli. Bu grubun Müslüman olmayanlara karşı şiddeti haklı gösteren video açıklamaları biliniyor. Ancak bu grubun önüne geçilmesinin en önemli yolu, özellikle camilerdeki imamlardan geçmektedir. Bu sayede genç insanlar bu yöne çekilemez. Kur’an dağıtma eyleminin daha ziyade bir halkla ilişkiler kampanyası olduğunu düşünüyorum" diyor.

"Şeriat devleti kurmak istiyorlar"

Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Uwe Schünemann da Selefîlerin tehlikeli olduğuna dikkat çekti: "Selefîler, bir Şeriat devleti kurmak istiyor. Anayasaya karşılar. Kadınlara karşı düşmanca tutum sergiliyor ve Almanya’da da insanları kandırmak istiyorlar. Ne yazık ki rağbet görüyorlar ve çok tehlikeliler.”

Politikacılar ve güvenlik yetkilileri, Selefilerin eylemi radikal amaçları için kullanmalarından endişe ediyor. Berlin Eyaleti'nin Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Claudia Schmid, Selefîlerin hedefinin propoganda yapıp yeni üyeler toplamak olduğu görüşünde.

Almanya Müslümanları Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mayzek ise eyleme dini nedenlerden dolayı karşı çıktıklarını kaydetti: "Dini nedenlerden dolayı reddediyoruz çünkü Kur’an-ı Kerim burada bir halkla ilişkiler aracı olarak kullanılıyor.”

Ebu Naci sosyal yardımlarla geçiniyor

Uzmanlara göre, 47 yaşındaki İbrahim Ebu Naci cemaatini başkalarına karşı kışkırtıcı içerikte vaazlerde bulunan biri. Yılbaşında Köln Savcılığı tarafından Ebu Naci’ye karşı insanları suç işlemeye çağırdığı ve diğer dini inançlara hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma açılmıştı. Ebu Naci, Alman basınına verdiği bir demeçte, “İslam’ı kabul etmezlerse Hrıstiyanlar ve Yahudiler cehenneme gidecektir” demişti.

Kur’an-ı Kerim dağıtma eylemi sadece Almanya’yı kapsamıyor. Selefîler, Avusturya ve İsviçre’de de Kur’an dağıtmayı planlıyor. Alman güvenlik yetkilileri, ülkede yaklaşık 4 bin Selefi bulunduğunu tahmin ediyor.

Yetkililerin yanıt aradığı bir diğer soru da bu eylemin finans kaynağının nereden geldiği. Çünkü Stuttgarter Nachrichten’de yer alan bir habere göre, üç çocuk babası Ebu Naci, yıllardır devletten aldığı sosyal yardımlarla geçiniyor.

Yurtdışı bağlantısı

Anayasayı Koruma Teşkilatı, finansmanın yurtdışından gelen bağışlarla sağlandığını düşünüyor. Teşkilatın Aşağı Saksonya Eyaleti Başkanı Hans-Werner Wargel, “Dışarıdan para bağışında bulunanlar olduğunu düşünüyorum“ şeklinde konuştu. Der Spiegel’de yer alan habere göre, Selefîler, kitapları basan matbaaya 300 bin euro para transfer etti. Anayasayı Koruma Teşkilatı, bu paranın Suudi Arabistan ya da Katar’daki bağışçılardan geldiğini tahmin ediyor. Geçmişte de Almanya’daki Selefîlere Arap yarımadasından para transferi yapıldığı yönünde bilgiler bulunduğu ifade edildi.

Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) Başkanı Jörg Ziercke, devletin daha sert bir tutum izlemesini talep etti ve yaptığı açıklamada Selefilerle terörizm arasında bir bağlantı kurdu. Ziercke, “Selefiliğin ideolojileriyle insanların radikalleşmesine yol açabileceğini geçen yıl Frankfurt Havaalanı’nda ABD askerlerine yapılan saldırı göstermiştir” şeklinde konuştu. Bunun, her Selefinin terör eylemleriyle ilişkilendirilebileceği anlamına gelmediğini vurgulayan Ziercke, yine de güvenlik güçlerinin gelişmeleri yoğun bir şekilde izlediğini kaydetti.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen (Ajanslar/DW)

Editör: Hülya Köylü