1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya'dan NATO'nun nükleer tatbikatına tepki

14 Ekim 2024

NATO'nun Pazartesi günü başlattığı nükleer caydırıcılık tatbikatının tehlikeli olduğunu vurgulayan Kremlin, Alman dış istihbarat başkanının Rusya'nın Almanya'ya saldırabileceği yönündeki açıklamasını da eleştirdi.

https://p.dw.com/p/4lm53
F-35A tipi savaş uçağı
NATO'nun tatbikatında F-35A tipi savaş uçakları da yer alıyorFotoğraf: Reuters/Andy Wolfe/Lockheed Martin

Kremlin, NATO'nun Pazartesi günü başladığı, nükleer caydırıcılığı konu alan askeri tatbikatını eleştirdi.

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, Pazartesi günü Rus haber ajansı Interfax'a yaptığı açıklamada, NATO'nun söz konusu tatbikat ile, Ukrayna'daki savaş nedeniyle Rusya ile Batı arasında gündemde olan gerilimi tırmandırdığını söyledi. Peskov, "Ukrayna anlaşmazlığı nedeniyle yürütülmekte olan sıcak savaş bağlamında, bu tür tatbikatlar gerilimin daha da tırmanmasından başka bir işe yaramamaktadır" diye konuştu.

NATO'nun yılda bir yaptığı iki haftalık tatbikat, "Steadfast Noon" ismini taşıyor. Nükleer caydırıcılık kabiliyetlerine odaklanılan tatbikata, yaklaşık 2 bin askeri personel ve 13 NATO müttefiki ülkenin hava kuvvetlerine ait 60 uçak katılıyor. Toplam sekiz hava üssünde düzenlenen tatbikat, Belçika ve Hollanda'nın ev sahipliğinde yapılıyor.

Rusya'nın dünyadaki nükleer silahların sayısını azaltmak için müzakerelere hazır olduğu mesajını da veren Peskov, bunun ABD, İngiltere ve Fransa gibi nükleer güçlerin Ukrayna'ya konvensiyonel silah desteği verdiği koşullar altında imkansız olduğunu söyledi. Söz konusu ülkelerin savaşta “doğrudan veya dolaylı olarak” yer aldığını ifade eden Peskov, "Rusya, böylesine bir iletişimi gerekli görmektedir ve bunlar ertelenmemelidir. Ancak tüm güvenlik meselelerini bir bütün olarak değerlendirmek ve mevcut durumu da hesaba katmak zorundayız" diye konuştu.

ABD Başkanı Joe Biden, Cuma günü yaptığı açıklamada, Rusya, Çin ve Kuzey Kore ile görüşmelere hazır oldukları mesajını vermişti. Biden söz konusu açıklamayı, Nobel Barış Ödülü'nün Japon sivil toplum kuruluşu Nihon Hidankyo'ya verilmesinin ardından yapmıştı. Söz konusu örgütü, Japon kentleri Hiroşima ve Nagazaki'ye 1945 yılında ABD tarafından atılan atom bombalarından sağ kurtulanlar 1956'da kurmuştu.

Rusya'ya ait taktik nükleer silahlar
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından 21 Mayıs 2024'te paylaşılan bu fotoğrafta, ülkenin güneyinde yapılan tatbikatta denenen taktik nükleer silahlar görülüyorFotoğraf: Russian Defence Ministry/AFP

Almanya'ya yalanlama

Kremlin'den ayrıca, Alman dış istihbaratının Rusya ile ilgili iddialarına da yalanlama geldi.

Almanya'nın yurt dışındaki istihbarat faaliyetlerinden sorumlu teşkilat Federal Haber Alma Servisi'nin (BND) Başkanı Bruno Kahl, Pazartesi günü Federal Meclis'in istihbarat teşkilatlarının denetlenmesinden sorumlu kuruluna katılarak, "En geç 2030 yılına kadar, Rus silahlı kuvvetleri, NATO'ya saldırabilecek noktada olacaktır. Kremlin, Almanya'yı rakip olarak görmektedir" diye konuşmuştu.

Bu açıklamaya ilişkin, "Rusya hiçbir zaman askeri altyapısını NATO doğrultusunda hareket ettirmemiştir. Her zaman bunun tam zıttı gerçekleşmiştir" diyen Peskov, "O yüzden Rus silahlı kuvvetlerinin herhangi biri için tehlike teşkil ettiğini söylemek tamamıyla yanlıştır, mantıksızdır ve en önemlisi, bizi bugün birlikte deneyimlediğimiz noktaya getiren tarihin tüm akışıyla çelişmektedir" ifadelerini kullandı.

Rusya yeni doktrinini duyurmuştu

Son iki buçuk yılda kendi nükleer tatbikatlarını gerçekleştiren Rusya, kırmızı çizgiler aşıldığı takdirde nükleer silah kullanma tehdidinde de bulunmuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kısa süre önce, ülkenin nükleer doktrininde değişiklik yapılması talimatını vermiş ve "Nükleer güç olmayan bir ülke tarafından, bir nükleer gücün katılımı veya desteğiyle Rusya'ya düzenlenecek bir saldırı, Rusya Federasyonu'na ortak bir saldırı olarak algılanacaktır" diye konuşmuştu.

Putin, yeni nükleer silah doktrininin, "Rusya ve Belarus'a yönelik saldırganlık durumunda nükler silah kullanma haklını saklı tuttukları" anlamına geldiğini de sözlerine eklemişti. Söz konusu adım, Batı ülkelerinden edindiği silahları Rus topraklarında kullanma izni arayışında olan Ukrayna’ya karşı bir hamle olarak nitelendirilmişti.

Reuters, dpa / BÜ, BK