1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya yeni bir Soğuk Savaş mı istiyor?

Cenk Başlamış / Moskova27 Ağustos 2008

Moskova’nın, Gürcistan’ın ayrılıkçı bölgelerini bağımsız devlet olarak tanıması Batı ile gerilimi tırmandırdı. Rusya neyi amaçlıyor? Kremlin’in yeni adımları ne olabilir? Moskova’dan gazeteci Cenk Başlamış’ın analizi:

https://p.dw.com/p/Cdmf
Rusya, yıllar sonra ilk kez 9 Mayıs 2008'deki Zafer Günü etkinlikleri sırasında, ağır silahlarını Kızıl Meydan'dan geçirmişti.
Rusya, yıllar sonra ilk kez 9 Mayıs 2008'deki Zafer Günü etkinlikleri sırasında, ağır silahlarını Kızıl Meydan'dan geçirmişti.Fotoğraf: AP

Rusya’nın Gürcistan’a ait Güney Osetya ile Abhazya bölgelerini bağımsız devlet olarak tanımasının, Batı ile ilişkilerde uzun sürecek bir gerginliğe yol açması kaçınılmaz görünüyor.

Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, tarihi kararı açıkladıktan sonra “Batı dünyası ile Soğuk Savaş istemediklerini ancak korkmadıklarını” söyledi. Yani, ”Her şeyi göze aldık, köprüleri atmaya hazırız” demek istedi.

Gerçek şu ki, Kafkasya’da tarihi günler yaşanıyor, sınırlar yeniden çiziliyor, Karadeniz savaş gemileriyle doluyor.

Rusya’nın argümanları zayıf

Doğrusu uluslararası hukuk açısından Rusya’nın fazla dayanağı yok, çünkü başka bir ülkenin topraklarını ilhak ediyor. Bunu, Gürcülerin Osetlere yönelik soykırımını engelleme gerekçesine bağlaması da inandırıcı gelmiyor. Çünkü soykırım yapıldığını Ruslardan başka kimse iddia etmiyor. Ama bunlar, Rusya’nın tek suçlu ya da Batı’nın masum olduğu anlamına gelmiyor, çünkü Batı aslında ektiğini biçiyor.

Sovyetler 1991 yılında dağıldığında Ruslar refleks olarak Batı ile kucaklaşmıştı; öyle ya ideolojik duvar yıkıldığına göre arada engel kalmamıştı. Ama Batılı ülkelerin özgürlük ve demokrasi sloganlarının arkasında kendi çıkarlarının peşinde koştuğunu anlamaları uzun sürmedi. Sürmedi ama geçiş döneminin kaos ortamı, Rusların ayakları üzerinde durmasına izin vermedi. Duvarların yıkılmasıyla zayıflıkları da ortaya çıkınca Rusya küçümsenen, alay edilen bir ülke halini aldı.

Batı’nın yaptığı hatalar

Aslında iki Almanya’nın birleşme sürecinde Batı son Sovyet lideri Mihail Gorbaçov’a NATO’nun dağıtılacağı sözü vermişti, ama bu söz tutulmadı. Tersine ittifak, eski Varşova Paktı üyelerini de alarak Rus sınırlarına dayandı. 1999 yılında NATO Yugoslavya’yı bombaladığında Sırplara yardım edemeyen Ruslar öfke ve çaresizlik içindeydi. Bu süreçte Batı’nın en büyük hatası Moskova’yı ciddiye almamak, davranışlarını anlatmaya çalışmamak oldu. Şimdi hatasının bedelini ödüyor.

Askeri uzman Aleksandr Golts, Çarşamba günkü Moscow Times gazetesinde ”Rus ordusu Sovyetlerin dağılmasından sonra ilk kez Güney Osetya’da doğru dürüst savaştı ama politikacılar Rusya’yı tecrit ettirecek yanlış hamleleriyle zaferi yenilgiye dönüştürdü” diye yazdı.

Doğrusu haksız sayılmaz, çünkü kökleri doğuda olan Rusya şu anda mantığıyla değil, intikam dürtüsüyle hareket ediyor