Rus muhalefeti sandıkta ezildi

Seçimin ardından Rus kamuoyunda oylama sonucunun ne anlama geldiği tartışması başladı. Sonuçtan gerçek anlamda memnun olanların azınlıkta kaldığı dikkat çekiyor.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Rusya’daki Duma seçimlerinde demokratik standartların uygulanmamış olmasını eleştirdi. Avrupa Birliği de seçim öncesinde toplanma ve ifade hürriyeti gibi temel hakların ihlal edilip muhalefetin engellendiğini duyurdu. AGİT Başkan yardımcısı Kimmo Kiljungen devlet başkanının seçime bu şekilde karışmasının demokratik teamüllere uymadığını söyledi: “Rusya yönetimi seçimlere bütün gücüyle müdahale etti. Bu doğru değil. Bir ülkenin devlet başkanının aday listesinin başında yer alması da doğru değil.”

Komünistler’in tepkisi

Oyların %16 ila %20’sini almayı uman komünist Parti de Krremlin’e ateş püskürtüyor. Oy oranı %12’nin biraz altında kalan Komünist parti milletvekili sayısını arttırmış olmasına rağmen oylamaya Yüksek mahkeme nezdinde itiraz etmeye hazırlanıyor. Genel Başkan Gennadi Syuganov yaptıkları parallel oy ayrımına görre Sibirya’da resmi sonnuçtan çok farklı bir sonucun ortaya çıktığını ve seçim sonucunun önceden tayin edilmesine itiraz edeceklerini söyledi.

Seçimlerde hile kanıtlandı

Seçime hile karıştırıldığını Çeçenistan’daki sandıklardan çıkan sonuç da kanıtlıyor. Çeçen seçmenin %99’unun Putin’in partisine oy vermiş olması gerekiyor ki bu oran Sovyetler Birliği dönemini hatırlatıyor. Putin’e aşırı sempati duyulmasına rağmen devlet başkanının partisinin bu bölgede bu kadar oy alması imkansız. Seçim sonucunun Vladimir Putin’i Rusya’nın milli lideri ilan etmeye yetip yetmeyeceği belli değil. Eski danışmanlarından İlyaronov oldukça şüpheli: “Bu seçim meşru addedilemez. Üstelik Birleşik Rusya oy kaybetti. Bu aslında Vladimir Putin için bir yenilgidir. 42 milyon seçmen ona oy verdi. Devlet Başkanlığı sseçiminde 49 milyon Rus’un oyunu almıştı. Bu ciddi bir gerilemedir.”

Putin’in planları merak konusu

Bu görüş, yüzde yedilik oy barajına takılan muhalefet partileri tarafından da paylaşılıyor. Ama resmi sonuçlar ortada. Kremlin için esas olan, Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan getirtilen gözlemcilerin ‘seçim demokratik olmuştur’, demesi. Şimdi herkes merakla Putin’in gelecekle ilgili planlarını açıklamasını bekliyor.

Batılı ülkelerin eleştirisi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Birleşik Rusya Partisi’nin Pazar günkü Duma seçimlerinde %64’lük oy oranıyla ezici üstünlük sağllaması batılı ülkkeleri etkilemedi. Seçimden haftalar önce muhalefet temsilcilerinin tutuklanması, sindirilmeye çalışılması ve baskıya maruz bırakılması Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT gibi Almanya hükümeti tarafından da eleştirildi.

Almanya hükümetinin Duma seçimleriyle ilgili hükmü açıktı. Hükümet sözcüsü Thomas Steg, ‘Rusya’da demokrasi yok, Duma seçimleri de demokrratik değildi’,diyor ve ‘bizim kıstaslarımıza göre seçim hür, eşit ve demokratik olmamıştır’, ddiye ekliyordu.

AGİT üyesi bir ülkenin teşkilat standartlarını seçimlerde uygulamakla yükümlü olduğunu hatırlatan Almanya hükümet sözcüsü ancak Rusya ile strratejik ortaklığın sürdürüleceğini ve demokrasi yolunda ilerleyip, toplanma ve ifade hürriyetlerini garanti altına alması ve fırsat eşitliğinne dayalı gerçek bir çok partili sistem kurması için Moskova yönetimini cesaretlendireceklerini sözlerine ekledi.

Putin’in metodu

Muhalefetteki 90 İttifakı Yeşiller Partisi’nin eş başkanı Claudia Roth ta, ‘Putin seçimleri’ olarak tanımladığı Duma seçimlerinde seçmene karar şansı tanınmadığını ve ‘ya beni dinlersin ya da dayak yer, tutuklanır, partiysen de kapatılırsın’ metodunun uygulandığını dile getirdi.

Alman Hür Demokrat Partisi Genel Sekreteri Dirk Niebel de seçimlerin yapıldığı Pazar gününün Rus demokrasisi adına kara bir gün olduğunu söyledi:

Niebel, muhalefet temsilcilerinin oylamadan hemen önce tutuklanması gibi seçimden önce ve seçim sırasında yapılanlara bakıp ta Rusya’da katıksız demokrasi olduğunun söylenemeyeceğini, ifade etti.

”Usulsüzlükler soruşturulsun”

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti ise eleştirilerinde aşırıya kaçmamaya özen gösterdi. Parti Genel Sekreteri Hubertus Heil oylama sırasındaki usulsüzlüklerin soruşturulması gerektiğini belirtirken, Rusya ile diyaloğun sürdürülmesine büyük önem atfettiklerini de sözlerine ekledi.

Rusya ile stratejik ortaklığın geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirten sosyal demokrat politikacı, ‘yakınlaşma yoluyla değişim’ formülünü benimsediklerini söylerken dışişleri Bakanı Frrank-Walter Steinmeier de seçim sonucunun, Almanya’nın Rusya ile akılcı ilişkiler yürütmesine mani teşkil etmeyeceğini vurguladı.