1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rumlar kısa vadede uzlaşma beklemiyor

Christopher Plass / Brüksel26 Temmuz 2007

Kıbrıs Dışişleri Bakanı Erato Markulli, yeni Erdoğan hükümetiyle kısa vadede Kıbrıs sorununda uzlaşma sağlanmasını beklemediğini söyledi. DW’den Christopher Plass’ın haberi...

https://p.dw.com/p/BMM4
Kıbrıs sorununun kısa vadede çözülmesi beklenmiyorFotoğraf: AP

Brüksel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin oylarını arttırarak erken genel seçimlerden zaferle çıkmasını memnuniyetle karşıladı. Erdoğan’ın pozisyonunu koruması hem Türkiye’deki istikrar hem de Avrupa ile ilişkiler açısından netlik ve süreklilik olarak değerlendiriliyor. AK Parti’nin erken seçimlerin galibi olarak çıkmasından sonra sessiz kalan tek AB üyesi ülke ise Kıbrıs oldu. Kıbrıs Dışişleri Bakanı Erato Markulli, Erdoğan hükümetinin Avrupa’da olumlu değerlendirilmesine karşın Ada’daki bölünme konusunda yakın zamanda uzlaşma sağlanabileceğine inanmadığını söyledi.

Markulli, “Erdoğan’ın zaferi hem Türkiye’nin AB’ye yakınlaşması süreci hem de Türkiye’deki diğer reformlar açısından bakıldığında büyük önem arz ediyor. Bizim kaygımız, AK Parti’nin başarısının ordunun Türkiye’deki gücünde değişiklik yapmaya yetecek olmaması. Bizim için en belirleyici nokta” diye konuştu.

MHP faktörü

1974 yılında bölünen Ada’da yaşayan Rumlar, 2004 yılından bu yana AB’nin tam üyesi. Türklerin yaşadığı Kuzey Kıbrıs ise sadece Ankara tarafından resmen tanınıyor. Adalı Rumlar, Kıbrıs sorunun çözümü için Türkiye’de ordunun gücünün daha da sınırlandırılması gerektiğinin şart olduğunu vurguluyorlar. Dışişleri Bakanı Markulli, bunun dışında bir sorunun daha olduğunu vurguluyor ve erken genel seçimlerde yüzde 10 barajını aşıp, güçlenerek meclise giren Milliyetçi Hareket Partisi’ni de Kıbrıs sorunun çözümünde engelleyici bir faktör olduğunu düşünüyor.

Kıbrıs Rum yönetimi, Türk hükümetinin her şeyden önce Ankara Protokolü’ne uyarak limanlarını Kıbrıslı Rumlara açmasını talep ediyor. Türkiye açısından bakıldığında bu, Ada’nın Rum yönetiminin resmen devlet olarak tanınmasını beraberinde getireceği için Ankara şimdiye dek buna yanaşmamıştı. Bunun üzerine AB’nin tam üyesi olan Kıbrıs da Türkiye ile yürütülen müzakerelerin önünü tıkamayı başarmıştı.

Kıbrıslı Türkler için Brüksel’in girişim

Öte yandan Brüksel’de Kıbrıslı Türklerin izolasyondan kurtulması için bir inisiyatif oluşturuldu. Bu inisiyatifin hedefi, en azından saptanan belli limanların açılması ile Türk tarafı ile doğrudan ticari ilişkilerin kurulması. Kıbrıs Rum yönetimi ise bu çabalara vetosunu koymaktan çekinmiyor.

Kıbrıs Dışişleri Bakanı Markulli bu konuda şunları söylüyor: “Kıbrıslı Türklerle bu tür bir ilişki kurulması bazı uluslararası noktaların ihlaline neden olur. Öncelikle varlığının tanınması anlamına gelir ve bu arada uluslararası hukuk da çiğnenmiş sayılır. Bu tür yolla ticarete girmek yasadışı sayılan limalara meşruiyet kazandırmak olur. Biz böylesi adımları kabul edemeyiz.”

Kıbrıslı Rumlar engellediği sürece Kuzey Kıbrıs’ı uluslararası izolasyondan çıkarma çabaları sonuç getirmiyor. Türkiye’deki erken genel seçimler adanın geleceğini etkileyeceği için merakla izlendi. Şimdiyse gözler Güney Kıbrıs’ta 2008 şubatında yapılacak başkanlık seçimlerine çevrildi. 1 Ocak’tan itibaren Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Euroya geçmesi Brüksel ile ada halkını biraz da yakınlaştıracak. Kuzey Kıbrıs’ta Euro resmi para birimi olmasa da burada da ticarette Euro kullanımı mümkün hale gelecek.