1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Putin'in demokrasisi

Hermann Krause / Moskova27 Kasım 2007

Rusya’da yapılacak genel seçimlerde Putin’in adaylığını koyduğunu Birleşik Rusya Partisi iddialı. Putin karşıtı muhalefet ise protestolarını sürdürüyor. Hermann Krause’nin yorumu...

https://p.dw.com/p/CTgP
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin genel seçimlere milletevekili adayı olarak katılıyorFotoğraf: AP

“Rusya’da iktidar farklı çehrelere sahip. Vladimir Putin yanlılarına toplanmaları için geçtiğimiz hafta Moskova’daki Luşniki Spor Sarayı’nın kapıları açılırken, Putin karşıtlarına ise coplanma, dayak ve tutuklamalar sunuldu. Muhalifler bu durumla sadece bu hafta sonu değil, son aylarda Nişni Novgorod, St. Petersburg ya da Moskova’daki mitinglerde de karşılaştı.

Putin’i protesto eden herkes, devlet düşmanı olarak kabul edildi ve muhalif lider eski Dünya Satranç Şampiyonu Gari Kasparov gibi parmaklıklar ardına kapatıldı. Kasparov’un yaptığı tek şey, demokratik hakkı gereği kabul etmediği bir politikayı protesto etmekti. Kasparov gibi diğer muhalif liderler de herhangi bir adil yargılamaya tabi tutulmadan tutuklandı, çoğu protestocu da feci şekilde dövüldü.

İnsan, Kremlin’in yaptıklarına anlam vermekte zorlanıyor. Putin’in, insan haklarını ihlal eden bu tür yöntemlere başvurmaya ihtiyacı yok. Bu tür küçük muhalif hareketler, yüzde 60’lara varan siyasi desteğe sahip Putin için herhangi bir tehdit oluşturamaz. Halkın çoğunluğu ‘Başka Bir Rusya’ adlı muhalif bloğun adayı Kasparov ya da sağ liberal parti lideri Boris Nemzov’a destek vermiyor.

Rus halkı, giderek politikadan uzaklaştı. Önceliği yaşam standartlarını yükseltmek, istikrarlı bir yaşam arayışına dönüşen Ruslar için demokratik değerler listede gerilerde yer almaya başladı. İşte bu yüzden Putin, muhalefete yaşam şansı tanıyabilirdi. Ancak tersi oldu.

Putin’in devlet başkanı sıfatıyla muhalefetin bu tür yöntemlerle bastırılması emrini verip vermediği çok önemli değil. Zira bu yolu gösteren o oldu. Luşniki Spor Sarayı’ında düzenlenen mitingte yüzlerce yandaşına hitaben yaptığı konuşmada, rakiplerine hakaret eden ve onları küçük düşüren Putin’di. Putin, muhalefetin yabancılardan gelen paralar sayesinde onların emirlerini uygulamak için adeta bir çakal gibi etrafta dolaştığını söyledi. Bu tehlikeli bir tanımlamaydı. Putin, bu sayede İçişleri Bakanlığı’na bağlı özel timlerin hafta sonunda muhaliflere attığı dayağa vize çıkarmış oldu.

Putin, Rusya’yı sadece ABD ve AB gibi dış düşmanlara karşı değil, aynı zamanda içerideki düşmanlara karşı da uyarmakla ilgileniyor. Bu amaçla da parlamento ya da Federasyon Konseyi gibi birçok şeyi kontrol ediyor. Buna Kasparov ya da Nemzov gibi küçük gruplar ve temsilcileri de dahil. Bu bir ikiyüzlü strateji. Putin 7 yıldan fazla bir süredir devam ettirdiği diktatörlük düzeninde, tüm demokratik ve hukuk devleti ilkelerini devre dışı bıraktı. Medya kontrol ediliyor ve hafta sonu yapılacak seçimler yanıltıcı bir gösteriden, gücünü sergileyeceği bir kumardan başka şey değil. Putin’in 2 Aralık’ta hangi kozu oynayacağı ise çok önemli değil, çünkü geçen hafta sonu zaten eli kaybetti.”