Putin’den ABD’ye yaylım ateşi
10 Şubat 2007Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya'da düzenlenen 43. Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada ABD ve NATO'yu eleştirdi. Putin, yaptığı konuşmada, Rusya'nın Gürcistan'dan asker çektiğini, buna karşın Romanya ve Bulgaristan'da Amerikan füzeleri konuşlandırıldığını belirterek, “NATO'nun genişlemesi barışın korunmasına katkı sağlamıyor” dedi.
Dünyada tek bir güç olmasının faydalı olmadığını, tek bir ülkenin tek başına hareket etmesinin dünyada her zaman daha fazla acıya neden olduğunu ifade eden Putin, ABD'nin bir çok alanda sınırlarını aştığını ve herkese isteklerini kabul ettirmeye çalıştığını kaydetti.
Washington yönetiminin insan hakları ihlalleri nedeniyle “Dünyada hiç kimse kendini emniyette hissetmiyor” diyen Putin, bunun dünyada silahlanmayı da teşvik ettiğini ve tüm ülkelerin kitle imha silahlarına sahip olma çabalarını artırdığını sözlerine ekledi.
Silahlanma yarışı konusunda uyardı
Diplomasinin günümüzde daha fazla önem kazandığını ve askeri harekatların gerçekten de en son çare olması gerektiğini belirten Putin, önemli kararların sadece BM tarafından alınması gerektiğini, sadece NATO ve AB'nin karar almalarının yeterli olmadığını söyledi.
Avrupa'da bir füze savunma sisteminin kurulması planlarından duyduğunu haratsızlığı dile getiren Rus lidere göre, bu planlar Avrupa'nın çıkarına da hizmet etmiyor. Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov da daha öhce ABD'yi Doğu Avrupa ülkelerinde kurulacak bir füze savunma sistemi projesinden uzak durmaları konusunda uyarmıştı.
ABD ile 2012 yılı sonuna kadar silahların azaltılması konusunda anlaşmaya vardıklarını hatırlatan Putin, ülkesinin bu anlaşmaya sadık kalacağını, ABD'den de buna tam olarak uymasını beklediğini ifade etti. Uzayda silahlanma yarışına da karşı çıkan Putin, bu tür çabaların sadece silahlanma yarışının hızlanmasına yol açacağını kaydetti.
Putin, ülkesinin potansiyelini bildiğini ve dünyanın daha demokratik hale getirilmesi için çaba harcayacağını sözlerine ekledi, ABD'nin hava savunma sistemleri geliştirdiğini, bunun da gelecekte kendi ülkesinin silahlarını etkisiz kılabileceğini söyledi. ABD'yi saldırganlıkla suçlamak istemediğini ifade eden Putin, buna rağmen ülkesinin bu gelişmelere karşı önlemler almak zorunda olduğunun altını çizdi.
"Tahran'a silah teknolojisi satmıyoruz"
İran'la yaşanan nükleer krizle ilgili bir soruya karşılık da Putin, İran'ın nükleer silah teknolojilerini Rusya'dan değil, diğer bazı Asya ülkelerinden aldığını, bu konuda Bush'a bilgi de verdiğini belirtti.
Vladimir Putin, yine de İran'ın nükleer çalışmaları konusunda tereddütlerin olduğunu ve İran'ın bu konuda bugüne kadar neden olumlu bir cevap vermediğini kendisinin de bilemediğini belirterek, İran'a fazla bir ihracat yapmadıklarını, ancak güvenilir bir ortağı olduğunu hissetmesi için bu ülkeye bazı hava savunma sistemleri verdiklerini sözlerine ekledi.
Rus Devlet Başkanı, Kosova ve Sırbistan'daki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine de, bölgedeki halkların gelecekleriyle ilgili olarak kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirterek, bu konuda kendi isteklerini kabul ettirmeye çalışmanın doğru olmayacağını, kendilerinin sadece istenilen şartları yaratabileceklerini ifade etti.
Merkel: "Rusya ile işbirliği önemli"
43. Münih Güvenlik Konferansı'na ev sahipliği yapan Almanya başbakanı Angela Merkel ise Rusya ile işbirliğinin önemine vurgu yaptı. AB dönem başkanı olarak Avrupa'da ortak güvenlik ve savunma konusuna da ağırlık vereceklerini belirten Merkel, NATO'nun en önemli savunma kuruluşu olduğunu, Rusya'yla işbirliğinin de önemli olduğunu, bu nedenle Rusya ile NATO arasındaki işbirliğinin çok önemli olduğunu söyledi.
Almanya Savunma Bakanı Franz Josef Jung da gerginliklerin giderilmesi amacıyla Rusya ve NATO arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, hiçbir kuruluşun tek başına dünya polisi rolü oynayamayacağını ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in NATO'nun genişlemesinden duyduğu endişeyle ilgili olarak da Jung, NATO'nun sadece, daha fazla sorun yaratmayacak demokratik ülkelerle genişleyebileceğini, bunun da Gürcistan'ın yakın zamanda üye olamayacağı anlamına geldiğini kaydetti.
Jung, NATO'nun savunma ittifakından bir güvenlik ittifakına dönüşme sürecinden geçtiğini, bu süreç içinde güvenlik ağının geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. Bu nedenle füze savunma sistemlerine NATO-Rusya Konseyi'nin de daha sıkı şekilde dahil edilmesi gerektiğini savunan Jung, Avrupa'da ortak güvenlik çıkarlarına sahip olduklarını belirtti.