1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Pakistan’ın nükleer silahları Batı’yı kaygılandırıyor

Thomas Bärthlein, Ajanslar17 Kasım 2007

Batılı ülkeler, Pakistan'ın elindeki nükleer silahların El Kaide'nin eline geçmesinden endişe duyuyor. Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, kargaşa ortamında kontrolün riskli hale geleceği uyarısında bulunuyor.

https://p.dw.com/p/CIP3
General Müşerref, nükleer başlıklı silahların "yanlış kişilerin" eline geçmesinden kaygı duyuyor.
General Müşerref, nükleer başlıklı silahların "yanlış kişilerin" eline geçmesinden kaygı duyuyor.Fotoğraf: AP

Batı, Pakistan’daki siyasi krizi gayet dikkatli bir şekilde takip ediyor. Durum daha da karıştığı takdirde, ülkedeki nükleer silahların yanlış kişilerin eline geçmesi olasılığı, ABD ve diğer batılı ülkelerin uykularını kaçıran senaryoların başında geliyor. En korkulu rüya ise, nükleer silahların El Kaide’nin eline geçmesi. Bu endişeler ne kadar gerçekçi?

Pakistan’ın nükleer silahları, son günlerde ABD’de sık sık tartışma konusu oluyor. Washington’daki Pakistanlı gazeteci Enver İkbal, ABD yönetiminde hakim olan atmosferi şöyle tanımlıyor: „Yönetimdekileri yavaştan korku sarıyor. Veziristan’da Pakistanlı bazı askerlerin, karşı koymadan Taliban’a teslim olduğu hatırlatılarak, orduda itaat ve bağlılık sorunu olduğuna dikkat çekiliyor. Amerikan yetkililer, birden bire bir subayın nükleer silahları alıp kullanmayacağının ne kadar garanti olduğunu sorup duruyorlar.”


Nükleer silahların güvenliği

Ancak Amerikan medyası da, Pakistan’daki nükleer silahların güvenlik gerekçesiyle tamamen kullanılabilecek şekilde olmadığını ve silahların parçalara ayrılmış bir şekilde beklediğini bildiriyor. Berlin’de bulunan Bilim ve Siyaset Vakfı’ndan Alman siyasetbilimci Christian Wagner, ne olursa olsun, bu detayların ne kadar doğru olduğunun Pakistan dışında bilinmediğini kaydediyor: “Yine de ABD’nin son yıllarda Pakistan ile ortaklaşa bir dizi eğitim programı yürüttüğünü ve bu yolla nükleer silahların güvenliğinin olası kazalarda da korunmasının amaçlandığını da eklemek lazım.”


Batılı ülkelerin uykuları neden kaçıyor

Batının uykularının kaçmasının başlıca nedenlerinden biri, Pakistan’ın nükleer programının geçmişi. Pakistan’daki atom bombasının babası sayılan Abdül Kadir Han hakkında, nükleer know-how ve teknolojiyi Libya, İran ve Kuzey Kore’ye sattığı suçlaması var. Abdül Kadir Han, halen İslamabad’da ev hapsinde tutuluyor.

Siyasetbilimci Christian Wagner, ordu üzerinden para karşılığı bilgi ve teknoloji sızdırmak ile köktendinci gruplara nükleer silah sağlamak arasında önemli bir fark olduğunu söylüyor: „Pakistan ordusunda, İslamcı eğilimlere yakın isimlerin üst pozisyonlara gelmesini engelleyen bir personel politikası izleniyor. Kanımca Müşerref’in son yıllardaki çizgisi sayesinde, en azından komutanlar düzeyinde İslamcı akımlar engellenebildi.”

Pervez Müşerref'in görüşü

Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, ülkede olağanüstü hal ilan etme kararını savunarak, seçimlerin "kargaşa ortamında" yapılması halinde "Pakistan'ın nükleer silahlarının, yanlış ellere geçebileceği" uyarısında bulundu. Müşerref, seçimlerin "kargaşa ortamında yapılmasının" Pakistan'ın nükleer silahlarının kontrolü üzerinde risk yaratabilecek tehlikeli unsurlara imkan sağlayacağını söyledi. "Eğer kendimizi politik açıdan yönetebilirsek, silahlar yanlış ellere geçmez" diye konuşan Müşerref, "Ordu burada. Ordu burada durduğu sürece stratejik değerlerimize hiçbir şey olmaz" dedi.

ABD ile işbirliğinin önemi

Son araştırmalar, terörle mücadelede işbirliği kapsamında her ay ABD’den 100 milyon dolar aldığı tahmin edilen Pakistan ordusunun, devlet içinde son yıllarda önemli bir ekonomik pozisyona geldiğini gösteriyor. Bu nedenle ordunun mali çıkarları açısından, ABD ile işbirliğinin sürmesinden yana bir tutum içinde olması beklenebilir. Tabii bu uzun vadede, Müşerref’e karşı bir durum haline de dönüşebilir.

Pakistan Ordusu’nun tutumu

Eski General Moynuddin Hayder, Pakistan ordusunun bugüne kadar sadece sivillere karşı darbe girişiminde bulunduğunu, ancak ordu içinde silahlı çatışmanın yaşanmadığını belirtiyor ve ardından “fakat” diyerek, ordunun popülerliği çok düşmüş bir devlet başkanına uzun bir süre destek veremeyeceğine dikkat çekiyor.


Müşerref’in yerine “başka bir general”

En olası senaryoların başında, Müşerref’e olaysız bir şekilde istifa etmesinin empoze edilmesi, en azından bir geçiş dönemi için, başka bir generalin iktidarı devralması geliyor. Böyle bir çözüm ABD için de en cazip yol olacaktır, zira bu yolla Pakistan’ın nükleer silahları, yanlış kişilerin eline düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmayacaktır.