Pakistan Devlet Başkanı'na öfke büyüyor
13 Ocak 2004Pervez Müşerref, 14 ve 25 Aralık tarihlerinde, kendisine yönelik iki ayrı suikast girişiminden, deyim yerindeyse, “kıl payı” kurtuldu. Pakistan Devlet Başkanı, bu olayların ardından yaptığı açıklamada esprili bir dil kullanmayı yeğledi. “Benim 9 canım var ve daha hepsini tüketmedim” dese de çevresindeki güvenlik önlemlerinin arttırıldığı dikkatlerden kaçmıyor. İçişleri Bakanı Faysal Salih Hayat‘a göre, saldırların arkasında radikal dinciler var. İçişleri Bakanı Hayat “Radikal güçler zayıflatıldı, ama hala tam olarak yok edilmedi” diyor. Hayat, saldırganların, önlerindeki ana engel olarak Müşerref’i gördüklerini vurguluyor. Yetkililer söz konusu radikal dincilerin sorunlu Keşmir bölgesinden ya da Afganistan’dan geldiğini düşünüyor.
Teröristleri yönetim eğitti
Alman Friedrich Naumann Vakfı’nın Pakistan’daki temsilcisi Zaferullah Han ise bu kişilerin, eskiden yönetim tarafından Keşmir ya da Afganistan’daki savaşmak üzere görevlendirildiğini kaydediyor. Zaferullah Han, “Ülkenin Batı ile yakınlaşması sonucu işsiz kalan bu kişiler, onları yaratan sahıstan öc almayı istiyorlar” diyor. 11 Eylül‘den sonra, radikal güçlere karşı savaş açan Müşerref, Hindistan ile Pakistan’ın yakınlaşması konusunda da kararlı görünüyor. General Müşerref, “Radikal dincilere derslerini vermek zorundayız. Toplumumuzdaki radikal dinciliği çürütmek istiyoruz” diyor.
Suikast ihtimali yüksek
Ancak bu tür ifadeler, Müşerref’e yönelik suikast riskini arttırıyor. Pek çok Pakistanlı, Müşerref‘in Keşmir‘in konusuda davaya ihanet ettiğini düşünüyor. Eski Gizli Servis Şefi Hamid Gul, Hindistan, Keşmir için adaletli çözüm sinyali vermez ise sorunun büyüyeceği kanısında. Gül, Keşmirliler'in kendilerini aldatılmış hisssetmesi ve bundan Pakistan‘ı sorumlu tutması tehlikesine de dikkat çekiyor. Pek çok kişi, Pakistan’ın radikal dincilerin eline geçmesinden ise ülkesini bir askeri diktatörlük şeklinde yöneten Müşeref’i yeğliyor. İçişleri Bakanı Hayat intihar saldırganlarına karşı tam korumanın sağlanamayacağını ve dünyada hiç bir hükümetin bu tür saldırıları engelleyemeyeceğini vurguluyor.