1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Paket Yunanistan'ı böldü

13 Şubat 2012

Yunanistan’da yeni tasarruf paketinin mecliste kabul edilmesi siyasetçileri ikiye böldü. Siyasi gözlemciler, iktidarın sistemi değiştirebilecek ve ülkeyi krizden çıkarabilecek durumda olmadığı görüşünü savunuyor.

https://p.dw.com/p/142r9
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Yunanistan'da yeni tasarruf paketinin mecliste oylanmasından önce hareketli günler yaşandı. Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos liderliğindeki koalisyon hükümetinin, geçen perşembe günü yeni tasarruf paketini onaylanmasının ardından, seçim kampanyasına yönelik siyasi oyun başladı. Kaygılarını dile getiren ilk isim Yeni Demokrasi Partisi (ND) Genel Başkanı Andonis Samaras oldu. Derhal erken seçim isteyen Samaras, buna rağmen mecliste tasarruf paketini onaylayacaklarının işaretini verdi. Buna karşılık, koalisyonun küçük ortağı sağ eğilimli Ortodoks Halk Partisi (LAOS) lideri Yorgo Karacaferis, pakete onay vermeyeceğini açıklayarak, dört bakanını hükümetten çekti. Ardından, geçici işbirliği hükümetinde yer alan sosyalist PASOK'tan siyasetçiler de tasarruf paketine ilişkin kaygılarını dile getirdi.

Griechenland Finanzkrise nach Sparpaket in Athen
Tasarruf paketinin onaylanmasının ardından çıkan olaylarda Atina'daki bazı dükkanların camları kırıldıFotoğraf: Reuters

Maliye Bakanının zor anları

Avrupa Birliği uzmanı Antonis Papayannidis, Yunan siyasetçilerin izlediği tutumun, Brüksel'de geçtiğimiz hafta yapılan Euro Bölgesi toplantısında sorun yarattığını anlatıyor: “Maliye Bakanı çok zor anlar yaşadı, çünkü o sırada Yunanistan'ın Avrupa Birliği'ndeki ortakları, Atina'da yeni tasarruf paketinin onaylanıp onaylanmayacağını henüz bilmiyordu. Halka siyasi bir gerilim yaşatan Yunan politikacılar, ancak perşembe gecesi uzlaşma sağladı, ki o saatte Avrupa'nın büyük gazetelerinin çoğu baskıya hazırdı. Maliye Bakanı Venizelos, koalisyonda yapılan görüşmelerin başarıyla sonuçlandığını bildirmek için Brüksel'e gelmişti, ama mevkîdaşları, bir sonuca ulaşılamayacağını gözönünde bulundurmak zorundaydı.”

Kişisel çıkarlar ön planda

Yunan ekonomi gazetesi Naftemporiki'de yayınlanan bir yorumda, “çöküş anında bile siyasetçilerin kişisel çıkarlarının ön planda yer aldığı” ifade edildi. Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası'ndan (EZB) oluşan Troyka, Yunanistan'da artık günah keçisi olarak görülmüyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumdan Yunan hükümeti sorumlu tutuluyor. Hükümetin, belirli bir grubun çıkarlarını gözeten, yolsuzluklarla beslenen siyasi sistemi pek değiştirmek istemediği, devlet giderlerinde kısıtlama yapmaya ve bazı ayrıcalıkları kaldırmaya yanaşmadığı, bunun yerine örneğin vergileri artırmayı planladığı düşünülüyor. Yunan İşadamları Forumu Başkan Yardımcısı Stelyos Stavridis, iki yıldır yaşanan krize rağmen, Yunan ekonomisinin hâlâ bürokrasi içinde kaybolduğunu belirtiyor: "Yunanistan'da bürokrasi için yılda 14 milyar euro harcanıyor, Avrupa Birliği ortalamasının iki katı. Eğer Yunanistan, Avrupa Birliği ortalamasını yakalarsa, ülkede yılda 7 milyar euro tasarruf sağlanabilir. Ancak hükümet bürokrasi canavarını ortadan kaldıracak halde değil. Bu durumdan vatandaşların yanı sıra işini ciddiye alan çok sayıda devlet memuru da olumsuz yönde etkileniyor.”

Griechenland / Papademos / Athen
Yunanistan Başbakanı Lukas PapadimosFotoğraf: Reuters

"Halkı düşünmek lazım"

Kriz döneminde bile siyasetçilerin yakınında olan isimler, farklı kurumların yönetim kadrolarına getirilebiliyor. Yunan gözlemciler, varlıklarını tehdit edeceği gerekçesiyle, siyasi kadroların varolan sistemi sorgulamaya ve değiştirmeye gönüllü olmadığı sonucuna varıyor.

Buna rağmen, Yunanistan'ın tanınmış köşe yazarlarından Aleksis Papahelas, Yunan halkına destek verilmesi gerektiği görüşünde. Papahelas, "Atıl, yetersiz siyasi sistem ile zor koşullarda çalışan Yunan halkının birbirine karıştırılmaması gerekiyor. Yunanistan'ın yabancı dostlarının da bunu bilmesi lazım. Yunanların tembel olduğu önyargısı ile talepleri artırarak, bütün halkın dibe batmasına yol açmamalılar. Bu, acısı daha sonra çıkacak büyük bir hata olur" diyor.

Başka seçenek var mı?

Yunanistan'da iktidarda olan siyasetçiler yerine başka bir seçenek düşünülebilir mi? Yapılan son kamuoyu yoklamaları muhalefetteki sol eğilimli partilerin toplam oylarının yüzde 40'a ulaştığını gösteriyor. Nisan ayının başında yapılması beklenen seçimleri sol eğilimli partilerin kazanması halinde ise bugüne kadar gösterilen tasarruf çabaları boşa gidebilir. Bu da Yunanistan'ın ve Avrupa Birliği'nin çıkarına olmaz.

© Deutsche Welle Türkçe

Yannis Papadimitriu / Çeviri: Jülide Danışman

Editör: Ercan Çoşkun