1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Osman Kavala yedi yıldır hapiste

1 Kasım 2024

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan insan hakları savunucusu Osman Kavala, cezaevindeki yedinci yılını doldurdu.

https://p.dw.com/p/4mUfS
Osman Kavala
Osman KavalaFotoğraf: DW

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan insan hakları savunucusu Osman Kavala, cezaevindeki yedinci yılını doldurdu. Marmara (Silivri) Cezaevi'nden yazılı bir açıklama yapan Kavala "Bu süre boyunca masumiyet karinesinin çiğnendiği, temelsiz iddiaların, yalan beyanların kullanıldığı bir yargılama süreci yaşadım. Gerçekten özgürlüğü teneffüs edebileceğime inanıyorum" dedi.

İş insanı, insan hakları savunucusu Osman Kavala, Gezi davası kapsamında 1 Kasım 2017 tarihinde tutuklanmıştı. Yerel mahkemelerle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) değişik beraat ve tahliye kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Kavala, 2022 yılında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kavala mektubunda "AİHM 2019 yılında suç sayılan bir faaliyette bulunduğuma işaret eden bir delil olmadığına hükmetmişti. Gezi davası aynı nedenle beraatle sonuçlandıktan sonra yargı üzerinde siyasetin etkisi arttı. AİHM kararını uygulamamak ve beraat kararlarını bozmak için aleni biçimde yasalarla oynandı. Yasalardaki tanımlara aykırı biçimde bir casusluk suçlaması kurgulandı. Bu suçlama siyaseten de kullanıldı, insan haklarını ve 'öteki' sayılanların hayatlarını değersiz gören düşman hukuku uygulamaları teşvik gördü. Böylece, hiçbir şiddet eylemiyle ilişkim olmadığı bilinmesine rağmen en ağır cezaya çarptırıldım, dört Gezi tutuklusu da aynı yaklaşımla 18 yıla mahkûm edildi" dedi.

Osman Kavala cezaevinde 14. bayramı geçirdi

"Eşimle hayatı paylaşamadım"

"Cezalar Yargıtay tarafından onanınca, şunu anladım ki yargı mensupları sakıncalı buldukları insanlara ceza verme yetkisine sahip olduklarına inanıyor. Bu insanların suç işlemediklerini biliyor olmalarına rağmen" diyen Kavala "Yargıda insan hayatına değer vermeyen anlayışın yaygınlaşmasının, kamuoyunda infial yaratan birçok olayda olduğu gibi, temel etik değerlerle ilgili bir aşınmayı da yansıttığı düşüncesindeyim. 60 yaşımdan sonra aktif biçimde yaşayabileceğim hayat diliminin büyük bölümünü cezaevinde geçirmiş oldum. Eşimle hayatı paylaşamadım, annemle, sevdiklerimle birlikte yaşayamadım. Yıllardır yürüttüğümüz, barış ve uzlaşma kültürüne katkı sağladığına inandığım sivil toplumçalışmalarını sürdürmem engellenmiş oldu" ifadelerini kullandı.

"Özgürlüğü teneffüs edebileceğime inanıyorum"

"Hayatımın hatırlayabildiğim en erken döneminden itibaren ağaçları tanımama imkân veren, kamu mekânını başkalarıyla paylaşmayı öğrenmemi sağlayan Gezi Parkı'nın her yaştan ve sınıftan yurttaşlarımız tarafından kullanılan bir park olarak kalması benim için bir teselli kaynağı" diyen Kavala "Ancak, bana asıl teselli verecek olan, ülkemde hukuk devleti yönünde gelişmeleri görmek olacak. Bunun olacağına ve gerçekten özgürlüğü teneffüs edebileceğime inanıyorum" diyerek tamamladı.

Agnes Callamard
Agnes CallamardFotoğraf: Kirsty Wigglesworth/AP/picture alliance

Uluslararası Af Örgütü'nden açıklama

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konuyla ilgili açıklamasında "Türkiye'yi, Osman Kavala ve dört Gezi tutuklusunu serbest bırakmaya çağırmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Af Örgütü'nün açıklamasında "Yargıtay'ın Osman Kavala'ya yönelik ömür boyu hapis cezası ile Çiğdem Mater, Can Atalay, Mine Özerden ve Tayfun Kahraman hakkındaki 18'er yıl hapis cezalarını onayan kararının üzerinden bir yıldan uzun bir süre geçtiğine dikkat çekildi. Agnès Callamard "Osman Kavala, serbest bırakılmasına hükmeden bağlayıcı AİHM kararına rağmen yedi yıldır haksız yere cezaevinde tutuluyor. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'yi, bu adaletsizliğe son vermeye ve düşünce mahkumları olan Osman Kavala ile diğer dört Gezi tutuklusunu serbest bırakmaya çağırmaktan vazgeçmeyecek" ifadelerini kullandı.

DW / EC, ET

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?