Göçmenlerin entegrasyonunda ilerleme kaydedildi
18 Ocak 2019Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) göçmenlerin Almanya’ya uyumunda önemli ilerleme kaydedildiğini açıkladı. Berlin’de tanıtılan raporda öncelikle göçmenlerin eğitimi ve çalışma hayatına kazandırılmasında sağlanan ilerlemeye işaret ediliyor.
Deutsche Welle’ye konuşan OECD’nin göç ve uyum uzmanı Thomas Liebig kısa süre önce Almanya’ya yerleşen yabancılarla ikinci kuşak göçmenler açısından "son derece olumlu” bir gelişmeden söz etti.
Son on yılda Almanya’daki çalışan göçmenlerin oranı sekiz puan artarak yüzde 67,3’e çıktı. Göçmen olmayanlardaki artış bu oranın yarısını ancak buluyor. Bu da çalışan Almanlarla istihdam edilen yabancılar arasındaki farkın azaldığı anlamına geliyor. Bütün sanayi ülkelerinde durum Almanya’daki gibi değil.
Almanya gibi göçün önde gelen hedefleri arasında yer alan ve uzun süreli ve nispeten eğitim seviyesi düşük göçmenlerin yaşadığı Fransa’da göçmen olmayanlarla göçmenler arasındaki makas açılıyor. Liebig "küresel değerlendirmeye göre Kanada’da durumun iyi olmasında, Almanya’dan farklı olarak yüksek nitelikli işgücüne kapılarını açmasının rol oynadığını” söyledi.
Okuma yetisi düzeliyor
Göçmen ailelerin çocukları da okulda eskiye göre daha başarılı oluyorlar. 2006’dan Almanya’nın mülteci akınına uğradığı 2015 yılına kadar tutulan istatistiklere göre okuma becerisinin sınandığı PISA testindeki puan sayısı 50’lik artışla 441 puana yükseldi. Göçmen olmayan öğrencilerdeki puan artışı ise 17’de kaldı.
OECD uzmanı Liebig mezuniyet kıyaslamasında ise sadece yüksek vasıflı göçmenlerin farkı azaltabildiklerini, eğitim düzeyi düşük ailelerin çocuklarının ise çoğunlukla ortaokulu bitirdiklerini söyledi. Liebig bu durumun on yıldır değişmediğine de dikkat çekti.
Kamu sektöründeki sayıları artıyor
Göçmenlerin ve PISA testinde başarılı olan çocuklarının uyumunda sağladıkları başarının daha yüksek dereceli okul mezuniyetine henüz yansımadığı görülüyor. Almanya’da yaşayan göçmen çocuklarının dörtte birinin lise ya da meslek eğitimi karnesi bulunmuyor. Bu alanda Almanya diğer OECD ülkeleri ve Avrupa Birliği ortalamasının gerisinde kalıyor.
Almanya Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz, "yurtdışında alınan karnelerin tanınmasında daha esnek olunması ve kadınların haklarından yararlanabilmelerinin sağlanması gerektiğini” söyledi. Widmann-Mauz, yuva ve ilkokullarda dil öğrenimine ağırlık vererek göçmen çocuklarının fırsat eşitliğine kavuşturulması ve kamu sektöründe çalışan göçmen sayısının artırılması gerektiğini belirtti. Almanya’da doğan göçmen çocuklarının yüzde 8,5’u kamu sektöründe çalışıyor. Göçmen olmayan 15 ile 34 yaşları arasındaki grupta bu oran yüzde 17’yi buluyor.
OECD'nin uyum uzmanı Thomas Liebig bu alanda İsveç’i örnek gösteriyor. Liebig, yıllardır yoğun ve aktif uyum politikası izleyen ülkelerde ikinci kuşak göçmenlerin istihdamında daha başarılı olunduğunu ve İsveç’te yabancı asıllı kadın göçmenlerin çalışma hayatına kazandırılmasında da önemli ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Ayrımcılık azaldı
Kökeni, rengi ya da dininden ötürü ayrımcılığa uğradığını söyleyen göçmenlerin oranı Almanya’da yüzde 11’e düştü. On yıl önce bu oran yüzde 15’i bulmaktaydı. Liebig “Bu gelişme bazılarına şaşırtıcı gelebilir. Almanya artık ayrımcılığın yüksek olduğu ülkeler arasında yer almıyor”, dedi.
Thomas Liebig Almanya’da göçün on yıl öncesine göre daha olumlu algılandığını, ancak bu değerlendirmenin mülteci adaylarını değil genel olarak göçmenleri kapsadığını açıkladı. 2017 yılında ülkede başka ülkelerde doğan 13 milyon kişi yaşıyordu. Bu sayı toplam nüfusun yüzde 16’sına tekabül ediyor. Almanya en çok yurtdışı doğumluların yaşadığı sanayi ülkeleri arasında yer alıyor.
Peter Hille
© Deutsche Welle Türkçe