1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nükleer silahlanma önlenemedi

Peter Philipp / DW3 Ağustos 2007

1968 tarihli Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı şimdiye kadar 188 ülke onayladı. Ancak resmen nükleer güç kabul edilen ülkelerin yanı sıra diğerlerinin de atom bombasına sahip olma çabaları engellenemedi.

https://p.dw.com/p/BPTD
İran, nükleer programıyla tartışılan ülkeler arasında yer alıyor.
İran, nükleer programıyla tartışılan ülkeler arasında yer alıyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Süper güç konumundaki beşler, yani ABD, Sovyetler birliği, Çin, İngiltere ve Fransa 1968 yılında atom silahlarının yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamışlar ve zamanla imzacı devletlerin sayısı 188’e yükselmişti.

Anlaşma hükümlerini denetlemek üzere kurulan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı 1997 yılında, ani ve ihbarsız kontrolleri mümkün kılan ek protokol ile güçlendirilmişti.

Ek protokolü imzalayan 80 devlet arasında İran da var.

Resmi nükleer güçler

Nükleer tehlikeyi savuşturmak amacıyla imzalanan atom silahlarının yayılmasını önleme anlaşması ne yazık ki bekleneni tam vermedi.

Çünkü resmi nükleer güçlerin yanında onlar gibi olmak isteyenler, resmen doğrulanmamakla birlikte atom silahı edinenler ya da edinmeye çalıştıkları tahmin edilenler de var.

Bu suçlamaya önce Irak muhatap olmuş ve Saddam rejiminin Fransa’nın desteğiyle kurduğu nükleer tesisler 1981 yılında İsrail hava kuvvetleri tarafından tahrip edilmişti.

ABD de son Irak savaşını Bağdat‘ın kitle imha silahları edinmeye çalışmasıyla gerekçelendirmiş ama iddiasını kanıtlayamamıştı.

İsrail’in gizli faaliyetleri

İsrail ise 1950’li yıllarda yine Fransa’nın yardımıyla ilk nükleer reaktörünü inşa etmiş ve başta en sıkı müttefiği ABD olmak üzere bütün dünyayı onyıllarca aldatarak nükleer faaliyetlerini gizli tutmuştu.

İsrail düzinelerce nükleer başlık imal etmiş ve nükleer denemelerini Güney Afrika’nın ırk ayrımcı rejimiyle birlikte yapmıştı.

Atom silahlarının yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamayan ve nükleer tesislerinin kısmen denetlenmesine izin veren İsrail, anlaşma yürürlüğe girmeden önce nükleer silah sahibi olduğu gerekçesiyle ses çıkarılmıyor.


Hindistan-Pakistan çekişmesi

Hindistan ilk nükleer denemesini 1974’te yaptı. Keşmir ihtilafında dezavantajlı duruma düşmeye katlanamayan Pakistan bu denemeye 1998 yılında karşılık verebildi.

Asya’nın bu bölgesindeki kontrolsüz silahlanma 20. yüzyılın sonlarında dünyanın en tehlikeli çıban başlarından biri olarak ortaya çıktı.

Atom silahlarının yayılmasını önleme anlaşmasını 1985 yılında onaylayan K. Kore Pakistan’dan transfer ettiği teknoloji ile gizlice nükleer silah geliştirme çalışmalarını sürdürdü.

Pakistan atom bombası teknolojisini Libya ve İran’a da verdi. K: kore’nin uranyum zenginleştirdiğini kanıtlayan ABD bu devleti şer eksenine dahil etti.


Kuzey Kore’den geri adım

Anlaşmadan çekilen K. Kore 2003 yılında atom bombası geliştirdiğini dünyaya ilan etti.

Çetin pazarlıklardan sonra komünist dikta yönetimi bu yıl nükleer faliyetlerini durdurmaya ikna edilebildi.

K. Kore’nin elinde atom bombası olup olmadığı tam olarak açıklık kazanmadı.

K.Kore’nin atom bombası sayesinde Amerikan saldırısından kurtuldukları tezi İran için de biçilmiş kaftan.

İran’ın durumu

İran, uranyum zenginleştirme faaliyetlerine son vermeyeceğini duyurmakla ABD’nin saldırısına uğramayı da göze almış oluyor.

Ancak Pakistan’ın aksine nükleer enerjiden sivil amaçlarla yararlanacağını duyuran ve atom silahlarının yayılmasını önleme anlaşmasının imzacıları arasında yer alan İran uluslararası baskı mukabilinde ek protokolü askıya aldı.

İran’ın, zenginleştirilmiş uranyumun seri imalatına geçebileceğini duyurması BM Güvenlik Konseyi’nin yaptırım kararı almasına yol açtı.


Atom sevdasından vazgeçenler

Libya, Mısır, Güney Afrika ve Japonya’nın atom bombası sevdasından vazgeçmeleri, aniden patlak verebilecek krizlerin bu arayışı yeniden başlatmayacağı anlamına gelmiyor.

Devletler gibi terör örgütleri de atom bombasına ilgi duyuyorlar. Nükleer terör kâbusunun boyutlarını kestirebilmek ise mümkün değil.