1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Normalleşme" döneminde 17 milyon kişi seyahat etti

23 Ocak 2021

Geçen yıl kısıtlamaların kaldırıldığı dönemde 17 milyon kişi seyahat etti. Bu dönemde Covid-19 vakalarının hızla Anadolu'ya yayıldığı belirten Dr. Soysal, yeni sezonda geçmişten ders çıkartılması gerektiği görüşünde.

https://p.dw.com/p/3oJst
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Schmitt

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı yurtiçi turizm verilerine göre geçen yılın Temmuz-Eylül ayları arasında 17 milyon 300 bin kişi seyahate çıkarken yaklaşık 18 milyar 900 milyon lira harcama yaptı. Seyahat harcamaları önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 azaldı.

Veriler Türkiye'de "normalleşme" diye ifade edilen süreci kapsıyor. Türkiye'de 1 Haziran itibarıyla seyahat kısıtlamaları ve sokağa çıkma yasakları sona erdirilmiş, 31 Temmuz-3 Ağustos arasındaki Kurban Bayramı'nda da herhangi bir kısıtlama uygulanmamıştı. Kasım ayında kısıtlamalar tekrar başladı. Kafe ve restoranlar kapatılırken hafta sonu ve akşam saat 09.00'dan sonra sokağa çıkma kısıtlamaları uygulanmaya başladı.

Akraba evinde kalındı

TÜİK verilerine göre Temmuz-Eylül döneminde seyahat eden kişi sayısı 2019'un aynı dönemine göre 6 milyon 900 bin kişi azalırken, seyahat başı ortalama harcama 868 lira oldu.

Aynı dönemde paket tur harcamaları yüzde 39, seyahat öncesi harcamalar yüzde 34, giyecek ve hediyelik eşya harcamaları yüzde 31, konaklama harcamaları yüzde 21 düştü.

Seyahat edenler yaklaşık 151 milyon geceleme ile en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı. Konaklamaların yüzde 59'u arkadaş veya akraba evinde; yüzde 30'u kendi evinde, yüzde 6'sı ise otel ve pansiyonlarda gerçekleşti.

Peki geçen yıl Temmuz-Eylül aylarını kapsayan "normalleşme" döneminde yapılan seyahatlerden elde edilen gelir turizm sektörünü tatmin etti mi?

"Yatırımcı yön bulamıyor"

DW Türkçe'ye konuşan Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu'na göre veriler, farklı kategorilere göre bölgesel olarak detaylı bir şekilde açıklanmadığı için yatırımcılara yön verir nitelikte değil. Polatoğlu, "Veriler sağlıklı bir ayrımla açıklanmıyor. Şu kadar bir harcama var. Şu kadar bir gelir var. İyi de bunların içine neler dahil? Mesela acaba yazlıklarda mı yoksa kiralık evlerde mi daha çok konaklama yapılıyor? Günübirlik evler mi popüler, butik oteller mi daha ağırlıklı? Çadır da mı konaklanıyor? Bunları bilirsem ben ona yatırım yapacağım" diyor.

Aynı sorunun yurtdışı turizm verileri için de geçerli olduğunu ifade eden Polatoğlu, örneğin Bulgaristan'dan günübirlik gelen turistlerin Edirne'de yaptığı alışveriş harcamalarının da turizm gelirlerine dahil edildiğini, bu durumun ise yatırımcıyı yanılttığını söylüyor.

Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu, verilerin ayrıntılı bir şekilde açıklanmaması nedeniyle yatırımcının yön bulamadığı görüşünde.
Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu, verilerin ayrıntılı bir şekilde açıklanmaması nedeniyle yatırımcının yön bulamadığı görüşünde.Fotoğraf: Privat

Polatoğlu, "İran, Ermenistan, Azerbaycan'dan da çok gelen var. Transit olarak geliyorlar. Bir gece kalıyorlar ya kalmıyorlar. Ama biz bunları Türkiye'ye gelen turist olarak kategorize ediyoruz. Konaklama yapan, en az yedi gece şehirlerde ya da resort dediğimiz güney bölgelerde konaklama yapanları ayrı kategoriye almamız lazım ki ona göre biz hareket alanımızı belirleyelim. Transit turistler de belirli bir rakamın üzerinde ise buna yönelik atılımlar yapmamız lazım" diye konuşuyor.

Bodrum'a akın oldu

Temmuz-Eylül dönemindeki yurtiçi seyahatlerin ise büyük çoğunluğunun Bodrum'a yapıldığını düşündüğünü belirten Polatoğlu, kısıtlamaların kaldırılmasından sonra Bodrum'a bir yüklenme olduğunu, daha 15 gün öncesine kadar Bodrum'un milyonları ağırlamaya devam ettiğini söylüyor.

Pandemi Bodrum'un nüfusunu artırdı

Peki turizm sezonunda gelirlerin önceki yılın aynı dönemine göre düştüğü normalleşme sürecinin sağlığa etkileri nasıl oldu?

"Hekimlerin haklı olduğu gösterdi"

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği'nden Dr. Ahmet Soysal'a göre iç turizm rakamları hekimlerin normalleşme sürecine ilişkin eleştirilerinde ne kadar haklı olduğunu gösterdi.

DW Türkçe'ye konuşan Soysal, "17,3 milyon yerli turistin bölge değiştirmesiyle o dönemde özellikle İstanbul ve bazı kentlerimizde görülen Covid-19 vakaları tüm Anadolu'ya yayılmıştı. Türkiye özellikle bunların 151 milyona yakın gecelemeyi yakınlarının akrabalarının yanında yapması nedeniyle Anadolu'da yaygın olarak Covid-19 vakaları ve ölümleriyle karşılaşmıştı. Birinci dalgayı yaşamadan ikinci dalganın içine düşmüştü" diyor.

Yeni turizm döneminin de yaklaştığına işaret eden Soysal, geçmişten ders çıkarmak gerektiği görüşünde.

Dr. Ahmet Soysal, yeni turizm sezonu yaklaşırken, geçmişten ders alınması gerektiği görüşünde.
Dr. Ahmet Soysal, yeni turizm sezonu yaklaşırken, geçmişten ders alınması gerektiği görüşünde.Fotoğraf: Privat

"Kural getirilmezse üçüncü dalga gelir"

Nisan ayından itibaren girilecek turizm sezonunda yerli turizm hareketlerine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Soysal, "Aşılamayla toplum bağışıklığı belli oranda sağlanmadığı sürece Temmuz-Eylül aylarında yaptığımız gibi tüm iç turizm hareketlerini serbest bırakmamamız gerek. Bazı önlemler yeni dönem için alınabilir. Bu önlemlerin başında da aşılı insanların veyahut da aynen yurtdışından gelenler gibi son üç günde PCR testi negatif olan insanların iç turizm hareketlerine katılmasına izin verilmesi gelebilir" diye konuşuyor.

Dr. Ahmet Soysal'a göre belli önlemler alınmadan yine 18 milyona yakın kişi yollara düşerse Türkiye, tekrar en başa dönüp tüm ülkede artan vaka sayılarıyla uğraşmak zorunda kalabilir. Dolayısıyla ikinci dalga bitmeden üçüncü dalgayı yaşayabilir.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçen hafta düzenlediği toplantıda Nisan itibariyle turizm sezonunun açılmasını beklediklerini söylemişti. Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu da hazırlıklarına bu yönde devam ettiklerini belirtiyor.

Yabancı turist beklentisi

Peki aşılamanın devam edeceği dönemde yabancı turist beklentisi nasıl?

Polatoğlu, Türkiye'ye gelen turistlerin çoğunluğunu Rusya, Almanya ve İngiltere'den gelen turistlerin oluşturduğunu hatırlatarak, üç ülkenin de aşı üreten ülkeler olmasının bir avantaj olduğunu vurguluyor.

Aşılama arttıkça Türkiye'ye gelen turist sayısının artacağını savunan Polatoğlu, "O zamana kadar milyonlarca Rus, Alman hatta İngiliz aşı olacaktır. Dolayısıyla buralardan zaten Türkiye'ye çok yüksek oranda gelen turist kitlesi gelmeye devam edecek. İngiltere'de yapılan kamuoyu oylamalarında bu sene gidilebilecek üç destinasyon arasında Türkiye de seçildi. Nisan ayında özellikle Ruslar fiyatlar da çok düşük olacağı için Türkiye'ye akın etmeye başlayacaktır. Ukraynalılar da aynı şekilde Türkiye'ye geleceklerdir" yorumunu yapıyor.

Geçen sene yabancı turistlerin yazlıklara da rağbet gösterdiğini ifade eden Polatoğlu, turistin mağdur olmaması için Turizm Bakanlığı'nın yabancılara ev kiralayan emlakçılara yönelik bir düzenleme yapması gerektiğini de sözlerine ekliyor.

Pelin Ünker

© Deutsche Welle Türkçe