1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mısır'da önemli ilk adım

Peter Phillip / DW12 Eylül 2005

Mısır’ın çok adaylı ilk seçimlerini beklendiği gibi ülkeyi 24 yıldır yöneten Hüsnü Mübarek kazandı. Oyların yüzde 88’ini alan Mübarek, seçim zaferinin ardından, demokratik reformları kararlılıkla sürdürme vaadinde bulundu., Mısır’ın ilk çok adaylı seçimlerini ve ülkenin geleceği üzerindeki olası etkilerini DW’den Peter Philipp değerlendirdi:

https://p.dw.com/p/AZtr

“Mısırlı bir gözlemci, galibinin yüzde 80’in üzerinde oy aldığı bir seçimin demokratik olamayacağını belirterek, Mısır’daki seçimlerle ilgili düşüncesini özetliyor. Bu açıdan bakıldığında, Mısır daha demokratik değildir ama yavaş yavaş bu yönde ilerlemektedir. İstatistikler de bu eğilimi doğruluyor: 1987 yılı Ekim ayında Hüsnü Mübarek devlet başkanlığını onaylatmak için ilk kez referandum düzenlettiğinde oyların yüzde 97.1’ini almıştı. Bu oran, 1993 yılında yüzde 96.3’e, 1999’da yüzde 94’e düştü. Son seçimlerde ise daha da azalarak yüzde 88.5’e indi.

Bu seçimlerde, Mübarek’in önünde şimdiye kadar karşılaşmadığı iki engel vardı. Birincisi, oy kullanmak zorunlu olduğu halde 32 milyon seçmenin sadece yüzde 23’lük bölümü sandık başına gitti. İkincisi, karşısında devlet başkanlığı için yarışan başka adayların olmasıydı, ki bu Arap dünyasının büyük bölümü için görülmemiş, duyulmamış bir durumdu.

Daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerin de tamamen usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiği söylenemez. Resmi açıklamalar, seçimlerde hiçbir usulsüzlük yaşanmadığını söylese de muhalefet çok büyük hileler döndüğü iddiasında bulunuyor. Bir kişinin birkaç kez oy kullanması, kontrollerin yetersizliği, muhalif seçmenlerin oy kullanmasının engellenmesi, hükümete yöneltilen suçlamalar arasında.

Ancak bu suçlamaların hepsi doğru bile olsa Mübarek’in seçim zaferi konusunda temelde ciddi bir şüphe olamaz. Mısır’da serbest seçimler, daha çok yeni ve halk tecrübesiz. Mısırlılar’ın çoğu hala “Nasıl olsa hiçbir şey değiştirilemez“ duygusuyla sandık başına gidiyor.

Yine de bu seçimlerde önemli bir ilk adım atıldı. Seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla muhalefetin protesto gösterileri düzenlemesi bile Mısır için yeni bir deneyim. Üstelik sadece Mısır için değil, Arap dünyasının büyük bölümü için de. Devlet şimdi muhalefeti yeniden bastırmaya kalkışıp, yoğun Amerikan baskısı sonucu serbest bırakılan muhalif aday Ayman Nur’u yeniden hapse atmazsa umut ışığı var demektir. Çünkü Mısırlılar, o zaman demokratik katılıma inanmaya başlayabilir. Bu umudun gerçek olup olmadığı Kasım ayında yapılacak meclis seçimlerinde denenecektir.

Mübarek tabii ki demokrasiye geçişi tamamen kendi isteğiyle gönüllü olarak yapmadı. İç baskıya, ama özellikle de Washington’ın baskısına boyun eğmek zorunda kaldı. ABD, Mübarek’e büyük destek veriyor. Mısır, İsrail’in ardından bölgede en büyük Amerikan mali yardımlarını alan ülke. Şimdi bu büyük müttefikin, Irak’ta başarılamayan demokrasiyi hayata geçirmesi Amerikan yönetiminin konseptine uyuyor.

Hüsnü Mübarek bu tür özgürlükleri gereksiz görüyor olsa bile, bu süreci artık geri döndüremeyecektir. Tarihteki yerini sağlama almak istiyorsa bu süreci önümüzdeki yıllarda da devam ettirir. Ve bu süreci devam ettirirse, şüphesiz görevdeki son yıllarını yaşıyor olacaktır.“