1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Myanmar'da cunta geri adım attı

Rainer Sütfeld15 Kasım 2007

Myanmar’daki protesto gösterilerinin cunta yönetimi tarafından bastırılmasından sonra BM’in başlattığı arabuluculuk çabaları sonuç veriyor. Sokağa çıkma yasağı kaldırılırken 2 bin 700 gösterici serbest bırakıldı.

https://p.dw.com/p/CDoK
BM temsilcisi Gambari, muhalif siyasetçi Aung San Suu Kyi üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesini sağladı.
BM temsilcisi Gambari, muhalif siyasetçi Aung San Suu Kyi üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesini sağladı.Fotoğraf: AP

Budist keşişlerin sessiz yürüyüşleriyle başlayan olaylar sırasında çok sayıda gösterici öldürülmüş, yüzlerce hükümet aleyhtarı da tutuklanmıştı. İnsan hakkı ihlalleriyle ilgili suçlamaları yerinde izlemek üzere Myanmar’ın başkenti Rangun’a giden BM özel temsilcisi İbrahim Gambari somut ilerleme kaydettiklerini ve askeri yönetimle ev hapsindeki muhalefet lideri Aung San Suu Kyi’nin diyalog başlatılacakları umudunda olduğunu söylüyor. ABD ve İngiltere’nin BM’deki temsilcileri ise o kadar iyimser değiller.

BM’nin teklinleri etkili oldu

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un özel temsilcisi Myanmar dönüşü Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda yatıştırıcı olmaya ve yangını körüklememeye azami özen gösterdi. İbrahim Gambari’nin temaslarıyla ilgili açıklamaları öncelikle Amerikan ve İngiliz daimi temsilcilerinin aşırı tepki göstermelerini önlemeye yönelikti: “Telkinlerimiz doğrultusunda hükümet sokağa çıkma yasağını kaldırıp askerleri Rangun sokaklarından çekti ve 700’ü keşiş olmak üzere, tutukladığı 2 700 göstericiyi serbest bıraktı.”

Gambari açısından bardağın yarıdan biraz fazlası dolu. İlk ziyaretinden bu yana Myanmar’da çok şeyin değiştiğini söylüyor. BM özel temsilcisi diplomasi trafiğinin sürdürülüp Rangun yönetimi üzearindeki baskının muhafaza edilmesini tavsiye ediyor ama cunta yönetiminin görüşleriyle Güvenlik Konseyi’nin beklentileri birbirine tamamen zıt: “Son gösteriler bir avuç muhalif unsurun marifeti ve dışardan kışkırtılıyor. Gösteriler Mandalay ve Rangun’la sınırlı kalırken ülkenin değir bölgelerinde durum sakin.”


Muhalefetle doğrudan diyalog tavsiyesi

Gambari cunta temsilcileriyle yaptığı görüşmelerde muhalefetle doğrudan diyalog kurulmasını telkin etmişti: “Myanmar yönetimi yeni anayasa hazırlanacağı, referandum ve genel seçim yapılacağı husunda teminat verdi. Ben ise inandırıcı olabilmesi için bu sürecin takvime bağlanmasını önrdim. BM arabuluculuk girişimi hadise değil süreçtir. Onun için sabırlı olmalıyız.”

Dünya Güvenlik Konseyi oturumundan önce Genel sekreteri arayarak rapor hakkında bilgi veren özel temsilcinin Konsey üyelerini ikna ettiği anlaşılıyor. Myanmar’ın garantörrü konumundaki Çin’in daimi temsilcisi Wang ‘sabır’ çağrısını yerinde bulduklarını söyledi: “Roma da bir günde kurulmadı. Yaptırımlar sorunu çözmez, aksine durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirir.”

İngiltere’nin BM nezdindeki daimmi temsilcisi büyükelçi Sir John Sawers ise bu sözlere katılmadığını şöyle gerekçelendirdi: “Myanmar resmi makamlarının davranışı Güvenlik Konseyi’nin beklentilerine ters düşmektedir.”

ABD “köklü değişiklik” istiyor

ABD’nin BM daimi temsilcisi Halilzad da ilerleme sağlanmasından memnuniyet duyduklarını ancak diplomatik girişimlerin köklü bir değişiklik için yeterli olmadığını dile getirdi. İngiliz ve Amerikan büyükelmçiler son gösterilerde de rejim aleyhtarlarının tutuklanmasını kınadılar ve bütün siyasi tutukluların serbbest bırakılmasını talep ettiler. Ancak Halilzad, ‘ABD’nin Pakistan kriziyle ilgili olarak ta Güvenlik Konseyi’nde aynı tutumu sergilemesi gerekmez mi?’ şeklindeki soruyu yanıtlamaktan kaçındı ve bu benzetmenin tamamen yersiz olduğunu söylemekle yetindi.