1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel’in AB politikaları herkesi memnun etmedi

Nina Werkhaeuser/DW26 Haziran 2007

AB dönem başkanlığı 30 Haziran’da son bulan Almanya, bu sürede sadece anayasa sorununun aşılması baskısı altında değildi. Atılan birçok adım Alman muhalefetinin de eleştirilerine neden oldu.

https://p.dw.com/p/B3Uu
Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Dönem Başkanı olarak iddialıydı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Dönem Başkanı olarak iddialıydı.Fotoğraf: AP

Almanya 30 Haziran itibarıyla AB dönem başkanlığını Portekiz'e devredecek. AB dönem başkanlığı sürecisinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’in attığı her adımı yakından izlendi. Muhalefette yer alan siyasetçiler ise dönem başkanlığına dönük eleştirilerini ancak meclis genel kurulunda Merkel’a duyurabildi.

Ama Alman siyasetinde görüş ayrılıkların yaşandığı öncelikli konu Avrupa politikaları olmadı. Bu konuda muhalefet Angela Merkel’i köşeye sıkıştırmadı. Liberal kanattan muhalefet lideri Guido Westerwelle nedenini şöyle aktardı: “Merkel’in, yani Almanya’nın dönem başkanlığının Avrupa Birliği’nde başarılı olması sadece hükümet için önemli değil. Bu bir ulusal çıkardır.”

“Sosyal politikalar eksik kaldı”

Muhalefet eleştiri oklarını Angela Merkel’in müzakere kabiliyetinden çok AB zirvesi sonuçlarına yöneltti. Sol meclis grubundan Gregor Gysi varılan son mutabakat çerçevesinde Avrupa Birliği Anayasası yerine nnlaşma kavramının kullanılmasını eleştirdi: ”En trajik olan temel hakların bağlayıcı olmak yerine bir ek haline dönüştürülmesi. Her ülke temel hakları kabul edip etmeyeceğine kendisi karar verecek. Bu bir ilerleme olarak nitelendirilemez.”

Yeşiller/Birlik90 partisi de anayasa sorunu başta olmak üzere birçok alanda daha çok yol alınmasını ümit etmişti. Yeşiller Meclis Grubu Başkanı Renate Künast özellikle sosyal politikalar konusunda tek bir adım atılmadığına dikkat çekti: “Gündemde sosyal politikalarla ilgili tek konu iş yeri emeklilik fonuydu. Ancak bu konuda yol alamadınız. Oysa ki bu konuda adım atılsaydı Avrupa Birliği’nin insanların günlük sorunlarıyla ilgilendiği mesajını verebilirdiriz. Bu bir eksikliktir.”

"Almanya ile ilgilen" çağrısı

Alman solu için de Avrupa Birliği dönem başkanlığının öncelikleri halkın gündelik hayatına çok uzakta yer aldı. Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Oskar Lafontaine, Avrupa Birliği halkını doğrudan ilgilendiren konuları gelir ve vergi olarak tanımladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan Merkel yine başka konularla ilgileniyor. Bu benim daha alışmam gereken bir tarz. Biz Avrupa’nın bütünleşmesinden yanayız. Ancak halk Avrupa’ya ancak ilgi duydukları konuların Avrupa Birliği düzeyinde ele alındığını hissettiklerinde destek verir.“

Son altı aylık dönem boyunca muhalefet Merkel’in çok sayıda yurt dışı ziyaretine, yabancı konuklarına ve sürekli Avrupa Birliği’nden söz etmesine çok da ses çıkarmadı. Sonuç itibariyle herkes bu dönemin altı ayla sınırlı olduğunu biliyordu. Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı Guido Westerwelle, Merkel için kırmızı halılar döneminin son bulacağını hatırlattı ”Dünya güzeli olmak iyi bir şey, ancak Almanya’da yükümlülüklerine yerine getiren Almanya güzeli de o denli önemli.”