Merkel Avrupa Anayasası’na odaklandı

Avrupa Birliği dönem başkanlığına iddialı bir programla başlayan Almanya Başbakanı Merkel, Alman Parlamento’sunda yaptığı hükümet açıklamasıyla başkanlığı süresince yaptıklarına değindi.

Yılbaşında en önemli hedefinin referandumla reddedilen Avrupa Anayasası anlaşmasına yeniden hayat kazandırmak olduğunu söyleyen Merkel, revize edilmiş anlaşma taslağının ana hatlarıyla ortaya çıkması gerektiğini vurguladı. Konuşmasında 27 AB üyesinin Mart ayındaki Berlin Zirvesi’nde AB’yi 2009 yılına kadar yeni bir temele oturtma sözü verdiklerini hatırlatan Almanya Başbakanı, iki buçuk yıllık gecikmeden sonra anayasa arayışının yeniden gündeme alındığını kaydetti.

Merkel önümüzdeki hafta yapılacak olan Brüksel’deki AB yarı yıl zirvesinde Avrupa Anayasası anlaşmasının temel ilkeleri üzerinde uzlaşmaya varılamamasının Avrupa’nın geleceği açısından vahim sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. Almanya Başbakanı, devlet ve hükümet başkanları yol haritası üzerinde görüş birliği sağladıkları takdirde Avrupa Birliği’nin çok daha geniş hareket serbestisine kavuşabileceğini ve Avrupa içinde ve dışındaki siyasi görevlerin üzerine çok daha dinamik bir şekilde gidebileceğininin altı çizdi.

2004 ilkelerini savundu

Avrupa Anayasası karşıtlarıyla taraftarları arasında uzlaşma sağlanmasındaki kararlılığını dile getiren Angela Merkel, 2004 yılında kararlaştırılan anayasa ilkelerine sadık kalmaktaki ısrarını koruyor.

İlk taslağın 18 üye tarafından onaylanmış olmasının izledikleri yolun doğruluğunu gösterdiğini belirten Almanya Başbakanı, Avrupalılar istemediği için, Avrupa Birliği’ne süper devlet görüntüsü verebilecek resmi sıfat ve sembollerin yeni anlaşmada yer almayacağını duyurdu.

Öte yandan Angela Merkel, Polonya’nın, AB Konseyi’ndeki oylama kurallarının reform kapsamına alınmaması talebine karşı çıktı. Konsey kararlarındaki ‘çifte çoğunluk’ sistemine karşı çıkan ve kararlardaki ağırlığını arttırıcı bir alternatif öneren Varşova yönetimi, talepleri geri çevrildiği takdirde anayasa sürecini veto edeceğini duyurmuştu.