1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lübnan’da neler oluyor?

Peter Philipp25 Eylül 2007

Yaklaşık bir hafta önce yine bir politikacı cinayetiyle sarsılan Lübnan meclisinde çoğunluk sağlanamadığı için yeni devlet başkanı belirlenemiyor. Peki perde arkasında ne yatıyor?

https://p.dw.com/p/BjZN
Şam'a yakınlığı ile bilinen Suriye Devlet Başkanı Lahud'un 'uzatmalı' görev süresi 23 Kasım'da doluyor.
Şam'a yakınlığı ile bilinen Suriye Devlet Başkanı Lahud'un 'uzatmalı' görev süresi 23 Kasım'da doluyor.Fotoğraf: AP

Suriye yanlısı Devlet Başkanı Emil Lahud'un görev süresi 23 Kasım gecesi sona erecek ancak Lübnan'da yeni devlet başkanı seçilemiyor. Meclis Başkanı Nebi Berri, mecliste üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için yeni devlet başkanının seçiminin 23 Ekim’e ertelendiği bildirdi. Çoğunluk sağlanamamasının ardında ise Suriye yanlısı muhalefet partilerinin oturuma katılmaması yatıyor.

Aslında Emil Lahud’un görev süresi 2004 sonbaharında sona eriyordu. Ancak Suriye’nin devreye girmesi ve Lübnan parlamentosuna baskı yapması sonucu, anayasa değişikliğiyle görev süresi üç yıl uzatıldı. Şimdi bu üç yıllık süre de dolmak üzere ve Suriye’nin Lübnan üzerindeki etkisi eskisinden farklı. En önemli değişiklik, Suriye birliklerinin artık Lübnan’da olmaması ve dolayısıyla hala öyle görse de, kendine ait bir toprak parçasıymış gibi davranamaması.

Zira üç yıl içinde Lübnan’da da birçok değişiklik yaşandı. Suriye karşıtı Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin Şubat 2005’te öldürülmesinin ardından, Fuad Sinyora başbakanlığında Batı yanlısı Hıristiyanlar, Sünniler ve Dürzilerin oluşturduğu bir koalisyon, 2005’ten bu yana ülkeyi, yıllardır içinde bulunduğu sorun yumağından kurtarmaya çalışıyor.

Şam faktörü

Bir taraftan geçen yıl sıcak savaşa dönüşen İsrail müdahalesi, diğer taraftan Suriye ve İran’ın karışması, üstüne de iç siyasetteki çekişmeler Lübnan’ın krizden çıkmasına engel.

Sinyora’nın liderliğindeki koalisyonun parlamentodaki çoğunluğu giderek eriyor. 128 sandalyeli parlamentoda, iktidarın 65 milletvekili bulunuyor.

Şiilerin en önemli siyasi örgütlenmesi konumundaki Hizbullah’ın lideri Şeyh Nasrallah ve Şeyh Nasrallah’ın destekçilerinden biri olan emekli General Michel Aoun, bir yıldan bu yana görüşlerince fazla batı yanlısı olan hükümeti devirmek için çaba sarf ediyorlar, tabii onların “Batı yanlısı” kavramı daha çok “Suriye karşıtı” anlamına geliyor.

Şu ana kadar başarılı olamadılar. Ancak, Sinyora hükümetini zayıflatan bir etken daha var, o da en son birkaç gün önce olduğu gibi, sürekli kendi cephesindeki siyasi aktörlerin suikastlere kurban gitmesi.

Genelkurmay başkanlığında hükümet

Lübnan hükümeti, bu suikastlerden Şam yönetimini sorumlu tutuyor. Şam ise cinayetlerle hiçbir ilgisi olmadığını iddia ediyor. Fakat, Suriye’nin devlet başkanlığı koltuğundaki adamı Emil Lahud bile artık olaylar zincirine şüpheyle yaklaşıyor ve Beyrut’ta her ilerleme sağlanmak istenişinde, bu tür cinayetlerin işlendiğini ve normalleşme sürecinin baltalandığını söylüyor.

Lahud, Suriye’yi doğrudan suçlamıyor, ancak durumun giderek kızıştığının ve bunun da Şam’ın işine geleceğinin farkında. 23 Kasım gece yarısı Lahud’un görev süresi bitiyor ve o tarihe kadar halefi konusunda uzlaşma sağlanmış olması gerekiyor.

Devlet Başkanı Lahud, halefi kendi döneminin sonuna kadar seçilemezse, genelkurmay başkanı başkanlığında yeni bir hükümet atayacağını açıklamıştı.