1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs önergesi Alman Meclisi'nde

Ayhan Şimşek/DW24 Mayıs 2007

Federal Alman Meclisi bugün Kıbrıs’ta çözüm ve Kuzey’e yönelik açılım isteyen bir önergeyi görüşecek. Önerge, yaklaşık üç yıldır rafta bekleyen ve AB’nin Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ticaret yapmasını öngören paketin yeniden canlandırılmasını talep ediyor.

https://p.dw.com/p/Anps
Taslak metinde tüm çabaların amacının Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi olduğu vurgulanıyor.
Taslak metinde tüm çabaların amacının Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi olduğu vurgulanıyor.Fotoğraf: AP

Alman siyasi partileri, Kıbrıs’ta çözüm çabalarının yeniden canlandırılması ve Kıbrıs Türklerine yönelik bir açılım için ortak çağrı yapmaya hazırlanıyor. Alman Federal Meclisi'nde temsil edilen Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD), Birlik 90/Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Partili (FDP) milletvekilleri tarafından hazırlanan ve Sol Parti tarafından da desteklenen önerge bugün oylanacak.

“Kıbrıs’ta ilerleme:AB Dönem Başkanlığı için bir görevdir” başlıklı önerge ile Alman hükümetinden çeşitli taleplerde bulunuluyor. Bunlar arasında ilk sırada, AB Komisyonu tarafından 2004 yılında açıklanan ancak üç yıldır rafta bekleyen Kuzey Kıbrıs ile Doğrudan Ticaret Yönetmeliği üzerinde müzakerelerin yeniden başlatılması yer alıyor.

Birleşmiş Milletler’in ve uluslararası toplumun güçlü desteğini alan Annan Planı, 2004 yılında gerçekleştirilen referandumlarda Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilmiş, Rumlar ise bu planı reddetmişti. AB Komisyonu bunun üzerine, AB üyeliğinden yararlanamayan Kıbrıs Türk kesimi ile doğrudan ticaret öngeren bir paket hazırlamıştı. Ancak bu paket, Rum tarafının, böyle bir paketin adanın bölünmesine neden olacağı itirazı nedeniyle bugüne kadar yaşama geçirilemedi.

"Kıbrıs konusunda canlamaya ihtiyaç var"

Alman milletvekilleri tarafından bugün görüşülecek taslak metinde, AB üyesi Kıbrıs hükümetinin endişelerine gidermek amacıyla, bu adımların tam tersine “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devlet birliği ve egemenliğini yeniden sağlamaya dönük olduğu” ifadesi eklendi. Ancak bu ifade de, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafınca soğuk karşılanıyor.

SPD Milletvekili Lale Akgün, diğer partilerden milletvekilleriyle dün Berlin'de düzenlediği ortak basın toplantısında, partilerin Kıbrıs konusunda bir canlanmaya ihtiyaç olduğu görüşünde birleştiklerini belirterek, meclise sundukları tasarıda, Kuzey Kıbrıs'a yönelik ambargonun kaldırılması ve AB'nin verdiği sözlerde durması gerekliliğine dikkat çektiklerini söyledi.

Akgün, "Kıbrıs'ın güney kısmı, AB'ye girmiş ve her dediğini yaptırmaya alışmış bir ülke. Adanın kuzeyi ise izolasyon içinde kimsenin tanımadığı bir bölüm ve burada insanlar çok daha fakir ve sıkıntı içinde yaşıyor. Yani bir denge yok. Biz bu konuda bir adım ileri gitmek istedik" dedi.

Kuzey Kıbrıs'a "Türkiye'den bağımsız ol" denildiğini, ancak bunun için adanın kuzeyinin öncelikle ekonomik bağımsızlığına kavuşması gerektiğini ifade eden Akgün, sürekli bir şekilde AB değerlerinden söz edildiğini, bunun için tüm AB ülkelerinde insanların refah ve barış içinde yaşamaları gerektiğini söyledi.

Sınırlamalar eleştiriliyor

Federal Meclis’te bugün tartışılacak önergede Avrupa Birliği kurumlarının Kuzey Kıbrıs’taki parlamento, idare, kamu ve eğitim kuruluşlarıyla temaslarının önemi vurgulanıyor. Kıbrıs’ın uluslararası alanda tanınan ve Rumlar tarafından temsil edilen hükümetince bu temaslara getirilen sınırlamalar ise eleştiriliyor.

Önergede, Kuzey Kıbrıs’taki idarenin AB hukuk sistemine uyum sağlamak arzusunda olduğunun altı çizilirken, Alman hükümetinden bu çabalara destek olması isteniyor. Hükümetten ayrıca, Kıbrıs Türk halkının AB sürecine uyum sağlayabilmesi için bilgilendirme, değişim ve burs programlarına ağırlık vermesi talep ediliyor. Bu çerçevede gündeme getirilen bir başka önemli unsur da, Kuzey Kıbrıs’a yönelik alt yapı, ulaşım, enerji, telekomünikasyon teşviklerinin desteklenmesi.

Alman parlamenterler tarafından hazırlanan önergede, Türkiye’nin müzakere sürecinde Kıbrıs’tan kademeli olarak asker çekmesinin çözüm için Rum tarafında güven yaratacağı görüşü savunuluyor ve Alman hükümetinden de bu doğrultuda çalışması isteniyor.

Bu çerçevede ayrıca, Türkiye’nin Gümrük Birliği çerçevesinde hava ve deniz limanlarını Rum kesimine açması beklentisi de gündeme getiriliyor.