Kıbrıs tasarısı kabul gördü

Alman Federal Meclisi, Kıbrıs'ın yeniden birleşmesine katkı sağlanması amacıyla tüm taraflara somut girişimlerde bulunmaları çağrısı yapan bir kararı kabul etti. “Kıbrıs konusunda ilerleme - Almanya AB Dönem Başkanlığı için bir görev” başlıklı tasarıda, Kıbrıs Cumhuriyeti de Kuzey Kıbrıs’taki kurumlarla işbirliği yapmaya davet edildi.

Alman Hıristiyan Birlik Partisi Meclis Grubu’ndan Bernhard Kaster, Türkiye’nin Ankara Ek Protokolü’ne uygun olarak tüm Avrupa Birliği ülkelerine liman ve havaalanlarını açması gerektiğini söyledi. Kaster, bunun karşılığında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de atması gereken adımlar bulunduğuna dikkat çekti: “Avrupa Birliği üyesi olması vesilesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti ile dayanışma içinde olmak nasıl görevimizse Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik durumunu adım adım düzeltmek de önem taşıyor. Bu anlamda, kuzeyin altyapısını geliştirebilmesini sağlayacak maddi yardım, adadaki ikili ticareti teşvik eden düzenlemeler ve doğrudan ticaretin önünü açacak kararlara önem addediyoruz.”

Kıbrıs Cumhuriyeti'ne eleştiri

Sosyal Demokrat Parti adına konuşan Rainer Fornahl, Kıbrıs’ta çözüm için Brüksel ve Berlin’i harekete geçmeye çağırdı: “2004 yılında yapılan referandumda Kıbrıs Cumhuriyeti’nden 'hayır' çıkması üzerine rafa kaldırılan Annan Planı'nın yeniden gündeme gelmesi sağlanmalı. Bu kapsamda, Birleşmiş Milletler’in adada çözüm için yeni inisiyatifler geliştirmesini mümkün kılmalıyız.”

Hür Demokrat Parti Milletvekili Markus Löning, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Berlin Büyükelçisi Leonidas Markides’in Alman Federal Meclisi’ne Kıbrıs karar tasarısıyla ilgili yazdığı mektubu eleştirdi ve mektupta barışçı bir yakınlaşma unsuru göremediğini söyledi. Kıbrıs’ta çözüm için Türkiye’deki erken seçim sonuçlarının beklenmesi gerektiğine dikkat çeken Markus Löning, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gelişmeleri bloke eden tavrından vazgeçmeye davet etti.

Löning “Avrupa Birliği, Kuzey Kıbrıs’a ticari engellerin kaldırılması ve altyapının geliştirilmesi için maddi yardım sözü verdi. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti bu sözlerin yerine getirilebilmesini engelliyor. Bu tutum, Avrupa Birliği olarak inandırıcılığımıza gölge düşürüyor, Türkiye ile ilişkiler de sıkıntıya neden oluyor” diye konuştu.