301209 Champagner Geschichte

Şampanyanın hikâyesi çok eskilere dayansa da; bu ünlü içkinin bilinen köpüklü halini alması ve günümüzdeki berrak görüntüsüne kavuşması bundan sadece 150 yıl öncesine dayanıyor.

Şampanyanın ortaya çıkış süreci Galyalıların fetihlerine uzanıyor. Fransa'nın Champagne bölgesine ilk şarabı Romalılar getirdi ve buraya şehirlerini kurarken dolaylı olarak ilk büyük mahzeni de inşa ettiler.

Taittinger Şampanya Evi'nden Jean Pierre Redon, inşaat için gerekli taşların yeraltından çıkarıldığını belirtiyor. Bu şekilde Romalılar bir yandan şehri inşa ederken, diğer yandan da yer altında adeta delikli peynir gibi görünen bir mağaralar silsilesi oluşturdu. Bu mağaraların şarap mahzeni olarak kullanılması içinse aradan bir 700 yıl daha geçmesi gerekti. Redon, bunun hikâyesini şöyle anlatıyor: "Ortaçağ'da Benediktin rahipleri kireçtaşı mağaralarını yeniden değerlendirdi. Taş ocaklarını kullandı, yeniden inşa etti ve mağaralar arasında bağlantılar oluşturdu."

Şampanyanın mucidi

Şampanya 16'ncı ve 17'nci yüzyıllarda tanınan bir içkiydi. Ancak diğer şarap türleri gibi köpüksüzdü. Şampanyayı ilk bulan kişinin Dom Perignon adlı bir Benediktin rahibi olduğu kanısı yaygın. Ancak turist rehberi Aline Milley bunun tam olarak doğru olmadığını belirtiyor: "Dom Perignon bir efsaneden ibaret. Şampanyayı icat ettiğine dair elimizde hiçbir yazılı kaynak yok. Bildiğimiz tek şey, kendisinin ilk kez bu karışım tekniğini kullanmış olduğu. Şampanyanın bir kökeni veya mucidi yok. Aslında şampanya kendi kendini icat etti."

Kuzeyde bulunan Champagne Bölgesi'nin sonbaharda soğuk oluşu nedeniyle genellikle şıranın içinde bulunan tüm şeker alkole karışmadan fermantasyon işlemi duruyor. Baharda havaların ısınmasıyla fermantasyon yeniden başladığındaysa, meydana çıkan karbondioksit şarabın köpüklü olmasını sağlıyor. Ancak 18'inci yüzyıla kadar şarap fıçılarda saklandığı için, şampanya hâlâ köpüksüzdü.

Patlayan şişeler

Şampanya, şişelenmeye başlamasıyla bugünkü köpüklü halini aldı. Ancak bu sefer de bu ünlü içkiyle ilgili uzun yıllar boyunca çözülemeyen bir başka sorun ortaya çıktı. Şişeler şampanyanın içinde bulunan fazla karbondioksit nedeniyle patlıyordu. 19'uncu yüzyıla gelindiğinde patlayan şişe sayısı yarıya indi. Mayanın yer değiştirmesini sağlamak için şampanyanın baş aşağı konularak, belirli aralıklarla çevrildiği rafların bulunmasıyla şampanya bugünkü berrak halini aldı. Bunun sonucunda şampanya talebi 1845 yılında bir anda yılda 6,5 milyon şişeye fırladı. Jean Pierre Redon, günümüzde tüketilen şampanyanın yüzde 65'inin Noel ve yeni yıl dönemine rastladığını belirtiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Günther Birkenstock / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Hülya Köylü