Kabil’de gündemi Taliban belirliyor
3 Ağustos 2007
Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, çok önceden planlanan Amerika seyahatine sıkıntılı bir şekilde başlıyor.
ABD Başkanı George Bush’la hafta sonu Camp David’de buluşmaya hazırlanan Karzai’nin gündemi de oldukça sıkıntılı: Ülkede her geçen gün kötüleşen güvenlik durumu, yeniden güç kazanan El Kaide ve Taliban ve kaçırılan yabancılar, Bush – Karzai görüşmenin ilk sıralarında.
Berlin ve Seul’un yöntemleri farklı
Zira bir Alman mühendis ve 21 Güney Koreli yardım çalışanı hala Taliban’ın elinde.
Berlin ve Seul yönetimleri ise vatandaşlarını kurtarmak için elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Ancak her iki ülkenin izlediği yöntem birbirinden farklı. Alman rehineyi kurtarmak için çabalar sessizce yürütülürken, Güney Kore yönetimi ise pazarlıkları tek başına sürdürüyor.
Seul, ayrıca bu konuda Afgan hükümetinin de harekete geçmesi için Amerikan Başkanı’ndan da talepte bulundu.
Dengeler hassas
Ancak Afganistan gözlemcileri, ülkedeki dengelerin hassas olduğuna işaret ediyor.
Kabil’deki Friedrich – Ebert Vakfı’ndan Ursula Koch - Laugwitz’e göre, bu tür girişimler pek de yapıcı olmayabilir:
Laugwitz, “Korelilerin çıkarına yönelik müdaheleler, halkın gözünde Devlet Başkanı’nı biraz daha zayıflattığı için, bana göre, bir hata. Halka bununla açık bir mesaj gönderiliyor: Biz Amerikalılar tarafından işgal edilmiş bir ülkeyiz. Ve bu, Batı’nın var olan angajmanını da engelliyor.”
Amerika Birleşik Devletleri, rehinecilere esneklik göstermeyi ya da taviz vermeyi şimdiye dek reddetti.
Güney Kore-Taliban görüşmesi
Buna karşın Güney Kore’nin ise Taliban’la masaya oturması söz konusu.
Bu yöndeki haberleri doğrulayan Taliban sözcüsü Yusuf Ahmedi, Kabil’deki Güney Kore Büyükelçisi’yle telefonlaştığını ve yüz yüze görüşmek için de uygun bir yerin arandığını dile getirdi.
Pazarlık masasına oturacakları mesajını veren Ahmedi, ancak cezaevindeki tutukluların serbest bırakılması taleplerinden vazgeçmediklerini söyledi.
”Taviz şiddeti tırmandırır”
Taliban’ın bu talebini Karzai hükümeti ise kabul etmiyor. Friedrich Ebert Vakfı’ndan Ursula Koch – Laugwitz de rehinecilere verilecek bir tavizin, Afganistan’daki şiddetin daha da tırmanmasına neden olabileceğini savunuyor.
Koch, “Adam kaçırmalarla savaş kasaları doldurulabilir ya da bunların fidye toplamaya çalışan adi suçlular ortaya çıkarması da söz konusu olabilir. Ve Afganistan’da insanlar kendilerini zaten güvende hissetmiyor. Bu da daha fazla insanın kendini koruma için silahlanmasına neden oluyor” diye konuşuyor.
Peki Afgan hükümetinin, rehineleri kurtarmak için seçeneği ne? ABD ve Güney Kore, rehineleri kurtarmak için askeri bir operasyon düzenlemeyi düşünmediklerini açıkça dile getirdi.
”Askeri operasyon son seçenek”
Afgan Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü Muhammed Zahir Azimi ise askeri operasyonu son seçenek olarak gözardı etmediklerini dile getirdi.
Azimi, Afgan ordusunun kurtarma harekatı için hazırlıklarının sürdüğünü de vurguluyor. Ve bir operasyon durumunda ISAF’tan da destek istenebilir.