1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran UAEK'nin gündeminde

DW6 Mart 2006

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), İran dosyasını ele almak üzere bugün Viyana’da toplandı. Uluslararası toplumun yaptırım tehlikesiyle karşı karşıya olan İran ise baskılara direneceğini söylüyor. İran, Viyana’daki toplantı öncesi nükleer programından vazgeçmeyeceğini bir kez daha yineledi...

https://p.dw.com/p/AaAQ
İran, Batı'nın politik baskı yapmaktan vazgeçmesini istiyor
İran, Batı'nın politik baskı yapmaktan vazgeçmesini istiyorFotoğraf: AP

Uluslararası Atom Enerji Kurumu Guvernörler Konseyi, İran’a alınacak tavrı görüşmek üzere bugün Viyana’da toplandı. Guvernörler Konseyi’nin bu toplantısında, 4 Şubat’da BM’e gönderilen dosyanın ele alınıp alınmamasına karar vermesi bekleniyor. Bu arada Batılı politikacılar İran’a uzlaşma çağrılarını devam ettirirken, İran ise baskılara direneceğini söylüyor.

UAEK Başkanı Muhammed El Baradey ise krize “politik çözüm” bulunacağı umudunda. Baradey, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, anlaşmazlıkta “büyük ilerleme kaydedildiğini” söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ise İran’ın tutumunda değişiklik olmaması yüzünden durumu ciddi olarak değerlendirirken, uluslararası toplumun İran’a karşı birlik olmasını istedi.

Buna karşılık Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, İran’ın tutumundan hayal kırıklığına uğradığını ama cesaretinin kırılmadığını söyledi. Chirac, Suudi Arabistan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “Elimizi İran’a uzattık, nükleer faaliyetlerini durdurup her an tutabilirler” dedi.

Ahmedinejad direniyor

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedijad ise UAEK’nın toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer teknoloji hakkının Batı tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirterek işbirliği yapmasını istedi. Ahmedinejad, Batı, İran’a politik baskıdan vazgeçerse uzlaşma sağlanabileceğini kaydetti.

AB temsilcileri ile İranlı yetkililerin Cuma günü yaptıkları görüşme sonuçsuz kalmıştı. Buna rağmen İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Başmüzakereci Ali Laricani’nin açıklamaları ise Tahran’ın şimdiye kadar izlediği “ya hep, ya hiç” stratejisinden vazgeçtiğine işaret ediyor.

Batı, uranyum zenginleştirme çalışmalarının tamamen durdurulmasını isterken, Laricani bunu kesinlikle reddetmekle birlikte, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliğine hazır olduklarını da yineledi. İran’ın şu sıralar stratejisini BM Güvenlik Konseyi’ne götürülmeme üzerine kurduğu anlaşılıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Guvernörler Konseyi’nin alacağı karar bu açıdan önemli.

Karar yarına

Öte yandan Güvenlik Konseyi’nin kısa vadede İran’a karşı yaptırım uygulamayacağı da, en azından Amerika Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’in açıklaması ise belli oldu. Irak’a karşı uygulanan yaptırımların etkisiz kalması bir yana, Irak halkını zor durumda bırakmasından ders çıkaran BM Güvenlik Konseyi, yaptırımlara sadece bu yüzden değil, ama aynı zamanda Rusya ve Çin’i veto olasılıkları yüzünden sıcak bakmıyor.

Washington yönetimi yaptırımlar konusuna daha uzun vadeli bakarken, BM’deki Amerikan büyükelçisi John Bolton sert uyarılarına devam etti. Bolton, “İran rejimi uluslararası izolasyonunu devam ettirirse, etkili ve acı sonuçlarına katlanmak zorundadır. Ama Libya’nın izinden gider ve kitlesel imha silahlarından, teröre destek vermekten, insan haklarını ihlalden vazgeçerse, uluslararası kamuoyu ile ilişkileri hemen düzelebilir” diye konuştu.

Baradey’in raporu

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun oturumunda ele alacağı ve büyük olasılıkla yarın karara bağlayacağı rapor Muhammed El Baradey tarafından hazırlandı. Baradey'in 11 sayfalık raporunda, İran'ın nükleer programı belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çekilerek bu durumun endişe ile karşılandığı ve İran işbirliği yapmadığı için nükleer programının barış amaçlı olduğu sonucuna varılamadığına dikkat çekiliyor.

Rapor, İran'ı nükleer silah peşinde koşmakla suçlamıyor, ama nükleer silahların ham maddesi olan 'zenginleştirilmiş uranyum' elde etmeye yönelik çalışmaların hız kazandığını vurguluyor. Bunun da nedeni, İran’ın şu anda uranyum zenginleştirmek amacıyla 20 santrifüjü denemesi. Tahran'ın amacı öncelikle 3 bin ardından da 50 bin santrifüjü işler hale getirmek. Bu çabalar Tahran’ın atom bombası peşinde olduğu kuşkularını güçlendirirken zenginleştirilmiş uranyum sadece nükleer silahlarda değil, nükleer yakıt elde etmek için de kullanılıyor.

İran da çalışmalarını bu amaçla yürüttüğünü savunuyor. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na taraf olan İran, nükleer tesislerinde Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu müfettişlerinin ani denetimler yapmasını öngören ek protokolünü de imzalamıştı. Ancak ek protokol parlamentoda onaylanmadığı için, İran yönetimi nükleer tesislerindeki ani denetimlere gönüllü olarak izin veriyordu.