1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran: "PKK terör örgütüdür"

Duygu Leloğlu, Brüksel14 Ekim 2008

Türkiye, PKK ile mücadelesinde askeri çözümlerin yanı sıra Kuzey Irak'la terör konusunu görüşmek üzere masaya oturmaya hazırlanıyor. Gelişmeler İran tarafından da dikkatle izleniyor. DW'den Duygu Leloğlu'nun özel haberi.

https://p.dw.com/p/FYko
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret etmişti
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret etmiştiFotoğraf: AP

Brüksel muhabirimiz Duygu Leloğlu'na özel açıklamalarda bulunan İran Devlet Başkan Yardımcısı Esfandiyar Rahim Maşai, "PKK, bizim için terörist bir örgüttür" ifadesini kullandı. Meşai, ayrıca tüm bölge ülkelerini teröre karşı ortak hareket etmeye çağırdı.

İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinaced'ın yardımcısı Esfandiar Rahim Maşai, ülkesinin PKK'ya karşı mücadelede elinden geleni yaptığını belirterek, bölge ülkelerine terör örgütüne karşı işbirliği çağrısı yaptı. Türkiye-Irak arasında, PKK'ya karşı mücadele konusunda başlayan görüşmelerin ardından gözler İran'a döndü. Bir süre önce 'İsrail halkı dostumuzdur' diyerek ülkesinde muhafazakar çevrelerin büyük tepkisini çeken Maşai, Brüksel'e yaptığı kısa bir ziyaret sırasında Detsche Welle'nin sorularını yanıtladı.

“PKK bizim için bir terörist örgüttür. Onların tek amacı terör eylemleri gerçekleştirmek. Bu amaca baş koymuşlar. Bu eylemler sadece Türkiye'ye değil, aynı zamanda Irak'ta, İran'da ve bazı komşu ülkelerinde de devam ediyor” diyen Maşai, “İran'ın da içinde bulunduğu bütün komşu ülkelerin PKK terörünü sona erdirmek için barışı temin etmek için elinden gelen herşeyi yapması gerekiyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Diğer bölge ülkeleri de mücadele etmeli. İran için, bütün ülkeler için terörizme karşı mücadele bir zorunluluktur” ifadelerini kulandı.

ABD’ye yönelik iddialar

Maşai, Amerika Birleşik Devletlerinin, PKK'nın İran'daki uzantısı olarak kabul edilen, 'Kürdistan Özgür Hayat Partisi' Pejak'a yardım ettiği yolundaki söylentilere ise şu yanıtı verdi:

“ABD'nin Pejak'a yardım ettiğini tabii ki burada doğrulamayacağım. Ama ABD, niye Pejak'a yardım ediyor, destekliyor şeklinde suçlamalara maruz kalıyor, oturup düşünmelidir. Oturup düşünsünler, böylece bu suçlamaların niye kendilerine yöneltildiğini anlarlar. Pejak'a karşı mücadelede bütün ülkeleri işbirliğine çağırıyoruz.”

“Avrupa Türkiye’ye karşı önyargılı”

Maşai, uranyumu zenginleştirerek nükleer silah yapmakla suçlanan ülkesinin batı ile diyaloğunun yeniden başlaması için Türkiye'nin arabuluculuk yapmasının kendileri için sevindirici olacağını düşünüyor. Ancak Avrupa'nın Türkiye'ye önyargılı tavrı nedeniyle bunun belki de mümkün olamayacağı görüşünde.

“Tabii ki İran ile batı arasında diyaloğun başlaması için Türkiye'nin arabuluculuk için yardım etmesi çok sevindirici olur. Her ülkenin diyaloğu geliştirmeye çalışması çok önemli. Ama biz Türkiye'nin gerçekten arabuluculuk rolü oynayıp oynamayacağını da bilemiyoruz. Belki de bu konuda Türkiye'ye bu konuda çok da güvenmemek lazım. Çünkü Avrupalılar, Türkiye'ye karşı önyargılı bir tavır içerisindeler” değerlendirmesini yapan İran Devlet Başkan Yardımcısı, Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda da, “Bence Türkiye'yi AB'ye gururla kabul etmeleri gerekirler. Türkiye'nin birliğe üye olmak istemesinden de memnun olmalılar. Ülkeniz çok eski bir uygarlık, güçlü, İslam dünyasında ve uluslararası planda çok önemli bir rol oynayacak kapasitede. Avrupa için de oldukça büyük önemi var. Ancak Avrupa, Türkiye'nin bu gücünü ve kapasitesini anlamazlıktan geliyor ve tanımıyor. Avrupa Türk halkının ulusal kimliğini gözardı ediyor. Kendi isteklerini Türkiye'ye empoze ederek, onu teslim almaya çalışıyor. Biz ise bunu onaylamıyoruz. Bununla birlikte, İran ve Türkiye bölge ve İslami ülkeler için çok önemli iki ülke. Cumhurbaşkanımızın son gezisi iki ülke yakınlaşmasında büyük katkı sağladı. Her iki ülke birlikte hareket ederek bölgede sürekli barışın inşasına yardımcı olabilir” dedi.

İran devlet başkan yardımcısı, dünyanın bir an önce kendi ülkesine uyguladığı çifte standarda bir son vermesini istiyor. Kendilerine karşı yöneltilen insan hakları ihlalleri suçlamalarının asılsız propaganda olduğunu belirtiyor. İran'ın nükleer silah yaptığı suçlamalarını reddediyor. Ülkesinin amacını ise dünyada barışına katkıda bulunmak olarak açıklıyor.