280311 Dialog Vorbericht Islamkonferenz

Almanya’da 2006 yılından bu yana İslam Konferansı düzenleniyor. Dönemin İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, Müslümanlar ile devlet arasındaki diyaloğu iyileştirmek ve Müslümanların Almanya’ya uyumunu teşvik etmek amacıyla bu kurumu hayata geçirmişti. Kabine değişikliği sonrası mart ayında İçişleri Bakanı olarak göreve başlayan Hans-Peter Friedrich, bu yılki konferansa başkanlık edecek. Yeni İçişleri Bakanı, Berlin’deki konferansa, federal ve eyaletler düzeyinde 17 temsilciyle, 7 Müslüman derneği temsilcisi ve 10 Müslüman'ı davet etti. İslam Konferansı'nda okullarda İslam dini eğitimi, imamların eğitimi, güvenlik ve İslamcılık konularının ele alınması bekleniyor. Öte yandan, Friedrich'in daha önce yaptığı "İslam Almanya'ya ait değildir" açıklamasının ise yeni tartışmalara yol açmasından endişe ediliyor.

Son İslam Konferansı 2010 yılında, dönemin İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere zamanında düzenlenmişti. Bakan de Maiziere, açılış konuşmasında selefi Schäuble’ye atıfta bulunarak şu açıklamayı yapmıştı: "Wolfgang Schäuble, İslam Konferansı’na şu cümleyle şekil verdi: ‘İslam Almanya’nın bir parçasıdır.' Bu cümlenin altını çiziyorum. İşte çalışmamızı bu anlayış çerçevesinde yürütüyoruz.“

Konferansa yeni İçişleri Bakanı başkanlık edecek

Mart ayının başında kabinede yapılan değişikler sonrası, İçişleri Bakanlığı’na Hans-Peter Friedrich getirildi. Dolayısıyla İslam Konferansı, şimdi yeni bakanın ellerinde. Friedrich, göreve başlar başlamaz İslam ile ilgili açıklamalarıyla manşetlerde yer bulmuştu.

Friedrich, "Burada yaşayan ve Müslüman olan insanların da doğal olarak bu ülkenin vatandaşı olduğunu ve bu ülkeye ait olduklarını düşünüyorum. Ancak İslam’ın Almanya’ya ait olduğu, tarihi açıdan hiçbir şekilde kanıtlanamayacak bir olgudur" şeklinde konuşmuştu.

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, bir kaç ay önceki “İslam Almanya’nın bir parçasıdır” sözleriyle büyük tartışma yaratmıştı. İçişleri Bakanı Friedrich daha o zaman bu açıklamayı protesto etmişti.

Hayal kırıklığı yaratan açıklamalar

Almanya’daki pek çok Müslüman kuruluş, yeni İçişleri Bakanı’nın açıklamaları nedeniyle hayal kırıklığı yaşadı. Ancak Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili Friedrich, bir yandan da Alman İslam Konferansı’nın büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı: "Çünkü bu, bu toplumun işbirliği, bu toplumun sahip olduğu tüm potansiyellerin kullanılmasıyla ilgili bir durum. Bu potansiyeller sadece bazı şeylerin zorla birbirinden ayrılıp kutuplaştırılmasıyla değil, bunların bir araya getirilmesiyle kullanılabilir.“

Almanya Türk Toplumu da bu yılki İslam Konferansı’na katılan derneklerden biri. Almanya Türk Toplumu derneği Genel Başkanı Kenan Kolat, İçişleri Bakanı ile İslam’ın Almanya’ya ait olup olmadığı konusunu tartışmak istediğini söyledi. Kolat, "Şimdi İçişleri Bakanımızdan bazı şeyleri yani İslam’ın Almanya’ya ait olup olmadığı konusunu nasıl değerlendirdiğini açıklamasını bekliyoruz" dedi.

İslamcı şiddete karşı güvenlik ortaklığı

Kenan Kolat, İçişleri Bakanı’nın İslam’ın Avrupa üzerindeki tarihi etkisi konusunda gerçek bir tartışma yürütmesini umuyor. Kolat, Friedrich'in konferansta, İslamcı şiddet yanlılarına karşı bir güvenlik ortaklığı için temel oluşturulmasını istemesine ise öfkelenmiş görünüyor. Kolat, bu konunun Konferans’ın etkinliğini azaltmasından endişe ediyor.

2006 yılında düzenlenen ilk İslam Konferansı’nda hak ve değerler düzeni, okullarda fiili adımlarla İslam dini derslerine hazırlık yapılması ele alınan konular arasındaydı. Ayrıca cami inşaatı ve gençlerle ilgili çalışmalar da önemli bir rol oynadı. 2009 yılı yasama dönemi sona erene kadar bu konular üzerinde çalışıldı. Daha sonra kapsamlı bir çalışma programıyla ikinci evreye geçildi. Şimdi Berlin’deki İslam Konferansı’nda ilk sonuçların sunulması bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Ripperger / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu