İngiltere'yi zorlu bir gündem bekliyor
30 Haziran 2005İngiltere Başbakanı Tony Blair’e göre, AB’yi çıkmazdan çıkaracak olan tek yöntem, dürüst bir tartışma. Blair, AB’nin içinde bulunduğu durum ve gelecekten beklentilerinin açıkça tartışılmasını istiyor. AB Dönem Başkanlığı’nı devralacağı Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker’in, kendisini “AB’yi çıkmaza sokan kişi” olarak tanımlamasına ise aldırmıyor. Blair, AB tarım sübvansiyonlarından ve yapısal desteklerden vazgeçilerek kaynaklarının eğitim, bilim ve araştırmaya ayrılması gerektiği görüşünde.
İngiltere Başbakanı, ülkesinin birliğe katkı payını ancak bu koşulla arttırmayı düşünüyor. İngiltere’nin AB’nin bütçe tartışmalarında takındığı uzlaşmasız tavır, aralarında Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in de bulunduğu politikacılar tarafından sosyal Avrupa’dan radikal pazar ekonomisine geçiş olarak değerlendiriliyor. İngiltere Başbakanı ise sosyal dayanışmanın tek yolunun olmadığı görüşünde. Blair, insanların yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olarak, eğitimleri için yatırım yaparak desteklenebileceğini düşünüyor.
Blair’i destekleyenler var
Blair’in AB bütçesini sağlığına kavuşturma girişimi ise bir çok politikacı tarafından olumlu karşılanıyor. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Endüstriden Sorumlu Üyesi Günther Verheugen da AB’nin mali çerçevesinin yeniden düzenlenmesinden yana.
Verheugen, “Gerçekten de kaynaklarımızı ihtiyaçlarımıza göre kullanma zamanı geldi. Bundan sonra ekonomik büyüme, istihdam arttırımı ve modernleştirme alanlarına yatırım yapmalıyız” diye konuşuyor.
İngiltere’nin diğer gündem maddeleri
İngiltere’nin dönem başkanlığı gündeminde, yoksul ülkelerin borçlarının silinmesi, kalkınma yardımının arttırılması da var. Blair ayrıca birlik piyasasının liberalleştirilmesi ve Fransızlar’ın büyük çoğunlukla reddettiği, hizmet sektöründe düşük ücretli çalışmaya izin veren Bolkenstein yönergesinin yürürlüğe girmesinden yana.
Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanması da İngiltere’nin dönem başkanlığına denk geliyor. Blair müzakerele başlanmasını destekliyor. Bu arada Avrupa Anayasası referandumunun sözünü bile etmiyor. Anayasa, İngilizler’i pek ilgilendirmiyor, hatta son kamuoyu yoklamasına göre ülkelerinin AB dönem başkanlığını üstlenmesini bile pek umursamıyorlar.